İlk İstila

6 0 0
                                    

Böyle hayat sürüp giderken bir yıl geçti. Kadzum artık güçlendiğini düşündü ve Mayve'yle Savarı'yı yanına çağırdı. Mayve'yi Sablarından oluşan büyük orduyla Sazzip'e gönderdi. En güçlü hizmetkarı olan Savara ise Kuzo kalesine gitti. İki şehir kuşatıldı. Fakat en büyük ordu olan Varalar ve önderleri Kadzum Fomrid'e yola koyuldu. Bir hafta sonra Koruyan Nehir'e ulaştılar Kuzey'deki köprüden geçtiklerinde karşılarında Sivslerin köyü vardı. Sivsler Kadzum'u görünce gönülleri karardı ve bu bilge olmayan ırk Kadzum'u efendi saydı. Sonrasında Sivska Kalesi'nde akrabalarına saldırdılar. Büyük bir kıyım yaptılar fakat en sonunda da pek çoğu öldü ya da esir alındı.

Nihayetinde Kuzey yolundan Fomrid'e ulaştı Kadzum. Orada Farmolarla karşılaştılar. İnsanların çok zayıf olduğunu düşündü. Oradan uzaklaşıp Sivska ve Korunan Diyar'a baktı. Evrenin en cesurları tüm güçleriyle ve silahlarıyla yaşlı, kadın, çocuk, asker hep birlikte atıldı Varaların önlerine ve kirli geçmişin en karanlık olayı yaşandı. Tüm Varalar ölmüştü fakat sadece 8 Farmo kalmıştı geriye.

Kadzum geri döndüğünde insanları gördü ve birden ürktü tüm askerleri yok edilmişti bunu görünce adeta çılgına döndü ve bir anda insanların üzerine yürüdü. Herkes korktu ve geri çekildi, biri hariç. Bir insan diyarın en kötüsünün karşısında duruyor ve tüm hiddetiyle ona bakıyordu. Kadzum ona aldırış etmeden "Foma! Dışarıya çık ve bu iş bugün burada bitsin, sen pislik ve hırsıztopraklarımı çaldın!" diye bağırdı. Fakat kalenin açık olan pencereleri de şiddetle kapanmıştı. Foma kalesinden çıkmayacaktı.

Hiddetlenen Kadzum, baltasını önünde dikilen cesur Farmo Zavo'ya salladı. Zavo zıplayarak kenara çekildi. Kendisinin üç katı büyüklüğünde olan Kadzum'a cesur şekilde bakmaya devam ediyordu kolundaki yaraya aldırış etmeden. Daha sonra Kadzum ikinci kez baltasını salladı ve Zavo Kadzum'un baltasının üzerinden zıplayarak Kadzum'un bileğini kutsanmış kılıcıyla kesti. Kadzum acı içinde bağırırken Zavo, kılıcıyla Kara Diyar efendisinin ayak bileklerini doğradı ve Kadzumun bedeni ölmeden ruhu çıktı ve kaçarak Nazların Kralı'nın bedenine girdi. Çıldırmış şekilde Duarzum'dan kaçarken bir askeri öldürdü ve kaçıp Kara Diyar'a döndü ve kalesine sığındı. Fakat o çektiği acıyı asla unutamadı.

Savara ve hizmetkarı Morflar tarafından Kuzo Krallığı tam bir ay boyunca kuşatma altında kaldı. Fakat surlar ve kapı çelik olduğu için Savara giremedi. Yine de orada tam bir ay ekledi. Kuzo'ya gelen herkesi esir aldı fakat öldürmedi. Çünkü Savara bir insandı, düşünce ve öngörüleri güçlüydü. Bir ayın sonunda bin kişiden daha fazla esir olmuştu çünkü her esiri merak eden Kuzo'ya gelmişti. Daha sonra Savara Kral Nivrid'e bir elçi gönderdi. Elçi kapılar açılmazsa tüm esirlerin Morflar tarafından yenileceğini söyledi. Kral kızdı fakat yine de elçiye bir şey yapmadı ve bir gün sonra kapıların açılacağını söyledi. Bunun ardından elçi Savara'ya durumu söyledi. Morflar savaş durumuna tekrar hazırlandılar. Kral Nivrid ise bir orduyu kapıların ardına yerleştirdi. Sonraki günün şafağında kapı açıldı. Kapılar açıldıktan 20 dakika sonra tüm Morflar yok edildi fakat Savara iki askerle birlikte kaçmıştı. Böylece tek yaralısı dahi olmadan parlayan çelik kuşanan askerler savaşı kazandı.

Sazziplilerse o kadar şanslı değildi çünkü Foma onları hiddet ve nefret içerisinde düşünmüştü. Bu yüzden Mayve ve Sablar kolayca kapılardan girdi ve Sablar şehirde pek çok çoğuğu yedi. Askerler geldiğinde pek çok çocuk Sablar tarafından parçalanmıştı. Askerler büyük bir nefret ve öfkeyle onlara saldırdı ve kısa sürede tüm Sablar yok edildi. Esir alınanlara inanılmaz işkenceler yapıldı. Mayve'yse kaçtı ve kulesine sığındı. 

Sazzip, o zamandan sonra o günü Kara Çocuklar Günü olarak andı. O gün hiçbir eğlence yapılmadı insanlar evlerinden dışarı çıkmadı. Bununla birlikte Sazzip çocukları o günden sonra eğitilmeye başlandı. Her evin altında çocuklar için bir sığınak yapıldı. Ayrıca kaleye ek bir bölüm yapıldı. Bu bölüm tamamen demirle çevrelendi ve kalın bir demir kapıyla kapatıldı. Bu kısım savaş durumunda çocuk ve kadınların sığınacağı yer olacaktı. Öyle ki tüm Sazzip halkı ve askerleri oraya rahatça sığabilirdi. Ölen çocuklarıysa gömmek yerine Kadzum deliğine attılar. Çünkü Ne, Kral Malfur'a bunu söylemişti. Bu, Ne ve insanların arasındaki ilk ve son doğrudan haberleşme olacaktı. Bunun ardından Sazzip'in girişine iki tane kule dikildi. Bu kuleler içinde çok sayıda asker sürekli nöber halinde kaldı.

Sivska'da en çok Sivs öldü fakat yine de Sivsler akrabalarından pek çok kişiyi öldürdü. Bilge olan Sivsler başlarına gelecekleri bildikleri ve ölümden korktukları için Sivs köyünden kaçtılar ve Kara Diyar'a geldiler. Sivskalar o gün hem Sivsler için hem de Sivskalar için gözyaşı döktü. Fakat esir alınan bir Sivs ne olup bittiğini anlattı bu yüzden Esir alınanları yok ettiler. Çünkü kalplerinin karardığını biliyorlardı. Sivskalar tüm cesetleri Koruyan Nehre attılar. Bir kısım ceset dirildi ve hayata döndü. Çünkü Ne onların yazgısını değiştirmişti. Sivskalardan bir kısmı Sivs köylerine yerleştiler çünkü Sivska'ya yiyecek gerekliydi. Bugünden sonra Sivska Şehri'nin ismi Kara Şehir olarak anıldı.

Savaşta en büyük acıyı yaşayan hiç şüphesiz Farmolar olmuştu. En büyük destanı da aynı ırk yazmıştı. Geri kalan son 8 insandan en cesur olanı Zavo Fomrid'e gitti. Foma kapıyı açtı ve Zavo Foma'ya büyük bir öfkeyle baktı. Dedi ki; "Ey korkak Tanrı! Ölülerimizi dirilteceksin yoksa bu kaleden bir dahaki çıkışın hayatımıza tehdit olur ve hayatım üzerine yemin ederim ki ya kılıcımı kemiklerinde hissedersin ya da beni öldürürsün!" Foma, Kadzum'un kendinden daha güçlü olduğunu düşünüyordu ve Zavo Kadzum'u öldürmüştü. Biraz korktu ve üzüldü. Çünkü onu anlıyordu koskoca bir halk katledilmişti. Daha sonra Foma bayıldı ama Zavo onun bayılışına aldırış etmeden arkadasını döndü ve kaleden ayrıldı.

Zavo döndüğünde herkes onun karşısında diz çökmüştü. Ölülerden bir kısmı dirildi çünkü Ne onun dediklerini duymuş Foma'yı bu yüzden bayıltmış ve ölen genç ve çocukları diriltmişti. Yine de bu Farmo insanlarının acısını dindirmeye yetmedi çünkü ölenlerin çok azı dirilmişti. Ölen Varaları üst üste koyup yaktılar. Daha sonra onlar tüm ölenleri atmak için Koruyan nehre gittiler. O günü asla unutmadılar ve Kara Zafer olarak isimlendirdiler.

Duarzum'a hiçbir düşman saldırmadı. Fakat Kral Noler'in bedeni Kadzum tarafından çalındı. Çünkü Nazlar bilge değillerdi ve iradeleri de oldukça zayıftı. Fakat çok güçlü bedenleri vardı. Bu zamandan sonra uzun bir süre burada bir kral olmadı. Krala gerek de duymadılar.

Ne EvreniWhere stories live. Discover now