Ne Evreni

Zavo'nun Kaderi

Farmo'lar Zavo'ya diz çöküp onu efendi kabul ettiklerinden sonra ölülerini Koruyan nehre taşıdılar ve yoldayken orada bir köy olduğunu görüp çok şaşırdılar. Buralarda başka yaşayanların olduğunu bilmiyorlardı. Fakat oralara bakmadan ölüleri Nehre ulaştırdılar ve kuzey geçitinden aşağıya attılar. Daha sonra bu geçite kara geçit denmişti. Nehre atılanlardan bazıları dirildi ve yüzerek kıyıya geldiler. Onları nehre atan Farmolar çok şaşırdı ve sevindi. Onlar geri döndüler çünkü Ne onların yazgısını değiştirmişti.

Farmolar geri dönerken oradaki köye uğradılar ama orada hiç kimse yoktu. Çünkü Sivslerden orada hiç kimse kalmamıştı. Buranın boş olduğunu gören Farmolar aldırış etmeden geri döndüler ve şehirlerini onarmaya başladılar. Onarım çok uzun sürdü çünkü çok az sayıda Farmo çok büyük hasarları onarıyordular.

Şehri onardıktan sonra orada tarlaları ekip biçmeye başladılar. Bir gün tarlanın kenarından Beyaz Pelerinli genç ve güçlü görünen birini gördüler. Ne Beyaz pelerinli genç ne de Farmolar birbirlerine aldırış etmedi. Bu işler olup giderken bir gün yine Beyaz Pelerinli başka biri yanlarından atla geçti ve sonraki zamanlarda bu kişiyi tekrar tekrar gördüler. Foma bir gün Farmolar arasından Uhor'u çağırdı. O, Foma dinini yayan rahiplerden biri oldu. Fakat Farmoların yanına hiç gitmedi. Çünkü Farmolar, Foma'dan nefret ediyorlardı. Onun sonradan ne yaptığını Farmolar hiçbir zaman bilmedi, aslında rahip olduğunu da bilmediler.

Günlerden bir gün Beyaz Pelerinli genç tekrar Farmoların şehrinden geçerken Zavo onu gördü ve önüne çıktı. "Sen de kimsin ey güneş gibi parlayan efendi? Ne ararsın bu kalede?" diye sordu. Beyaz Pelerinli genç yanıtladı; "Ben Heru, Foma'nın baş büyücüsüyüm. Ne tarafından gönderildim bu dünyaya dedi." Zavo "Ne" kelimesini anlamadı ve onu bir süre misafir etmek istediğini belirtti. Heru da bunu kabul etti. Heru, Zavo'ya Ne ve Foma ile ilgili her şeyi anlattı. Ne'nin herkesi yaratan olduğunu ve Foma'nın kendi dinini insanlara anlatmak için rahipler gönderdiğini. Yemek yedikten sonra Heru; "Benim yolum uzun kudretli kral, gitmem gerek dedi.", Zavo yolu gösterdi ve muhafızlardan birine Heru'ya bir at getirmelerini söyledi. Heru gitmeden önce; "Sen Kadzum'un katilisin, sen ve senin ırkın onun bazı güçlerini aldı ve sizin ırkınızı "zaman" öldürmeyecek." dedi. Zavo çok şaşırdı ve bir kaç şey daha sordu konuyla ilgili sonradan Heru, Kuzo Kalesi'ne doğru yola çıktı. Fakat Zavo ona nereye gittiğini sormadı.

Zavo sonsuz yaşayacaklarını duyunca tüm Farmoları çağırdı ve onlara bu haberi verdi. Kimi çok sevindi kimiyse çok üzüldü. Çünkü sevdiklerini kaybedenler onlara tekrar kavuşamayacaklarını düşündüler. Sonraki gün Zavo şehirde gezdi ve herkesle konuşmaya başladı. Çünkü artık bir krallık olması gerektiğini düşündü. Gezerken Onif'in evine girdi. Orada Zeher'i gördü, Onif'in kızını. Ondan çok etkilendi ve aşık oldu. Fakat bir şey demedi. Onif, onun krallığının olması kararını destekledi. Aradan bir kaç gün geçti ve Zavo Onif'in evine tekrar gitti ve ona kızına aşık olduğunu ve sonsuz hayatını onun kızıyla birlikte geçirmek istediğini söyledi. Zeher bunları mutfaktan duydu ve çok mutlu oldu. Onif kızını çağırdı ve durumu anlattı. Zavo'yu isteyip istemediğini sordu. Zeher bunu kabul etti ve sonraki gün tüm Farmoların bir araya geldiği bir düğünle evlendiler. Düğünden sonraki gün Heru Fomrid'e dönüyordu. Zavo onu yine gördü. Yine durdurdu ve ona bilmediği bazı şeyleri sordu. Hayatlarının sonsuz olacağını, yaşlanmayacaklarını ve güçlerini kaybetmeyeceklerini öğrendi. Daha sonra Heru Fomrid'e gitti. Zavo halkına bütün öğrendiklerini anlattı. Pek çoğu bu sefer sevinse de bazılarının üzüntüsü daha da arttı.