Ne Evreni

Çelik Elflere Dair

Çelik Elfler her ne kadar muazzam görüntülü yer altında huzur içinde yaşıyorlar gibi görünseler de aslında bazıları bu durumdan sıkılmıştı. Çelik Elflerin sayısı arttıkça Saklı Şehirde hava daha da boğucu olmaya başlamıştı. Ayrıca burada hava ne soğuyor, ne ısınıyor, ne rüzgar esiyordu. Hayata dair pek bir şey yoktu. Burada doğan çocuklar hep dışarıyı merak ettiler fakat Zep çıkışların hepsini büyüyle kapatmıştı.

Günlerin geçtiği fark edilmeden burada zaman akıp giderken bir gün Heru geldi. Burayı nasıl bulduğuyla ilgili pek bir şey söylemedi. Ama burayı bulmak için Zo'dan yardım almamıştı çünkü giriş yaptığı kapı ormandan gelen değildi. Heru ve Zep karşılaştıklarında birbirlerine sarıldılar. Fakat Zep kuşkuyla dolmuştu çünkü Heru burayı bulmuş ve gelmişse kötü bir şey olmalıydı. 'Artık Kadzum yok, Foma'da yok. Kadzum Foma'yı öldürmüş, Kadzum'u da Zavo öldürmüş.' dedi, Heru. Zep bir süre yüz ifadelerini değiştirip durdu. Nasıl cevap vermesi gerektiğini bilmiyordu. Sonra Zep; 'Peki şimdi Ak Diyar'ı kim yönetiyor?' dedi. Heru, 'Bu sen olmalısın değerli dostum' dedi.

Heru ve Zep konuştuktan sonra Heru gitti. Gitmeden önce Zep'e Ak Diyar haritasını verdi. Zep bir sihir yaptı ve haritada Kara Diyar'ıda gördü. Bunlar olurken Çelik Elflerin Kralı Tior'u Zep'i dinleyip durdu ve sonra "Madem artık buranın koruması gereken kimse yok, burası da olmamalı, halkım burada yaşamak istemiyor" dedi. Zep, "Elbette yok ama biraz sabırlı olmalısınız. Sizi dışarıya bir anda çıkaramam buna vücudunuz dayanmaz, burada biraz rüzgar estireceğim ve biraz üşeyeceksiniz. Dışarısı bu kadar sıcak olmayacak buna alışmalısınız." dedi.

Heru'nun gidişinin ardından bir ay geçti. Zep Parlak Orman'a çıktı ve orada Zo ile konuştu. Artık alttaki toprağı haraket ettireceğini fakat bunun tehlikeli olacağını söyledi. Sonra tekrar aşağıya gitti. Zo bundan sonra diğer hayvanları çağırdı ve insan şehirlerine gönderdi. Herkesin evlerinden çıkması gerektiğini bildirmesini söylemesini istedi onlardan. Hayvanlar gittikten sonra Zep zamanın geldiğini anladı Çelik Şehrin tam ortasına gitti ve orada iki elini kaldırdı, tüm dünya sarsılırken Çelik Şehrin üzerine adeta toprak yağdı. Bir süre sonra toprak inceldi ve ışık görülmeye başladı. Sonundaysa toprak tamamen yok oldu ve artık gökyüzü görülebiliyordu. Çelik Şehir Kuzo Krallığı ve Geçit Nehri arasında konumlandı. Güneyinde Geçit Nehri Kuzeyinde Kuzo Krallığı Batı'sında Morvel'in Elf Krallığı, Doğu'sundaysa Büyük boşluk.

Çelik Elfler o zamanki mutluluklarını anlatan çokça şarkı ve şiirler yazdılar. O zaman çok mutlu oldular fakat herkes o kadar mutlu olmadı. Çünkü Duarzum'da Kuzo'da ve Farmo Krallığı'nda az sayıda da olsa evler yıkılmıştı. Kışın Ak Diyar'a yakın olması da durumu kötüleştiriyordu. Fakat Heru her yere gitti. Yıkılan evleri yeniden yaptı ve hasarlı olanları onardı. Zep tekrar gün ışığında uyuduğunda çok mutlu oldu. Bunu özlemiş olduğunu fark etti. Fakat yine de şehrin etrafına çelik surlar yapmayı ihmal etmedi.

Bu sarsıntı sırasında Sazzip diyarı Ayıran Nehir'in diğer tarafına Ne tarafından taşındı ve Ak Diyar ırklarının hepsi bu şekilde Ak Diyar'da kalmış oldu. Ne aynı zamanda tüm haritalardaki yolları da değiştirdi. Kimse bunun olduğunu anlamayacaktı sonsuza dek.