Savara ve Ne'ye Dair

3 0 0
                                    

Zirov'un kalesine bir insan geldi. Elbiseleri perişan hali perişan saçı sakalı birbirine karışmış biriydi. Yüzü çok ciddi fakat saldırgan değildi. 'Kralınızı görmek istiyorum!' dedi. Muhafızlar onun ellerini bağladılar ve Kral'ın salonuna götürdüler. Zirov yüzüne baktı onu tanımıyordu. Her halinden belliydi ki o da Zirov'u tanımıyordu fakat Zirov'un Kara Diyar'ın büyücü kralının emrine girmediğini biliyordu. Zirov ona; 'Sen de kimsin yabancı? İnsan halinle ne ararsın Gulevler arasında, bizim kalemizde?' dedi. 'Ben Kadzum'un ilk yarattığıyım. Savara.' Zirov ona biraz daha baktı; 'Gerçekten o'sun. Peki bu halin nicedir? Kadzum size her şeyi vermişti ve halkınız oldukça rahatça yaşıyordu insan haline girdikten sonra.' dedi. 'Açım, yorgunum ve kimseye hesap vermem.' dedi Savara hiddetli bir sesle. Zirov muhafızlara ona iyi davranılmasını emretti. Onlar da Savara'nın ellerini çözdüler ve içinde banyosu da olan bir odaya götürdüler. Gulevlerin biri ona giyecek almak Sazzip'e yola koyuldu.

Aradan iki gün geçti. Savara adeta yeni biri gibi olmuştu. Koyu görünen teni bembeyaz, saçları simsiyahtı. Saçlarını ve sakallarını düzgünce kesmiş ve yüzüne bakılamaz o kişiyi öldürmüştü adeta. Oradaki 2. günün öğleninde; 'Kral'la görüşmek istiyorum fakat bu ne büyük bir saraydır odamdan çıkarsan kaybolurum.' dedi muhafızlara. Muhafızlar onu 10 dakika yürüdüğü bir yolculuk sonrası sarayın taht odasına götürdüler. İlk gün bu yolun ne kadar uzun olduğunu anlamamıştı.

'Şimdi tekrar hoşgeldin Kara Diyar'ın en kudretlisi' diye karşıladı onu Zirov. Savara; 'Sizlerin başınıza buyruk bir ırk olduğunu duymuştum Kadzum'dan. Foma'yla savaşa giderken daha sonrasında sizlere ihtiyacım olacağını söyledi. Meğer ne kadar haklıymış. Kara Diyar'ın tepesine büyücüler çöktü. Fakat ben bu yaratıklara asla güvenip diz çökmem. Fakat sizlere de güveniyor değilim. Sadece Efendim Kadzum'un öğüdüne uyuyorum.' dedi. Zirov; 'Bizler başımıza buyruk bir halkız. Büyücüleri biz de hiç sevmeyiz onlar daima kendilerinin güçlü ve yüce olduğunu düşünür. Oysa biz onların bencil olduğunu düşünüyoruz. Bizden ne istediğiniyse anlayamadım.' dedi. Savara; 'Sizden öğüt istiyorum halkım için yardım istiyorum. Ben Heru'ya baş kaldırdım ve onun kalesinden çıktım. Bana büyü işlemiyor. Büyücülerin asaları tenime değdiğinde yok olurlar. Fakat halkım korumasızca büyücülerin arasında altında kalmış durumdalar. Bu durumdan nasıl kurtulurum?' dedi.

Zirov, yerinden kalktı ve etrafında dolandı, 'Bizler de ona boyun eğmedik ve Ak Diyar Kralı Yüce Morvel'e bağlılık yemini ettik. Bizleri korumak için dışarıda gördüğün ama muhtemelen ne olduklarını bilmediğin Elfleri gönderdiler.' dedi. Savara; 'Bizler kimseye bağlılık yemini etmeyiz. Fakat Büyücülere karşı bir şey yapılacaksa destek veririz.' dedi. Zirov; 'Ak Diyar'ı Morvel'i tanıyor musun? Kadzum ondan sana hiç bahsetti mi?' diye sordu. Savara; 'Evet eski bir savaştan bahsederken bu ismi duymuştum. Fakat az önce söylediğinde emin olamadım. Morvel Kadzum'un dostum olarak bahsettiği bir kişiydi. Fakat o Foma'nın yanına gelmişti.' dedi şaşırmış bir ifadeyle. Zirov; 'Morvel Foma'nın yanına gelmedi. O sadece dünyaya gönderildi Ne tarafından. Nereye neden gönderilmiştir bu benim bilgimi aşar. Fakat Ne Diyar'ında olduğum müddetçe Kadzum ve Morvel birbirinden hiç ayrılmaz hep didişirler hep hangisinin daha güçlü olduğunu göstermeye çalışırlardı. Dünyaya gelindiğiyse bu ikisi ayrıldı. Foma, Kadzum'un topraklarını çaldı ve sonradan sizler büyük bir savaş yaptınız ve yok oldunuz. Ölülerinizse Ne Diyar'ının en güzel yerlerine geldi. Kadzum haklı bir savaş verdi. Ama eğer ki Morvel Kara Diyar'a gelseydi benim görüşüm Ak Diyar'ın tamamının yok oluşudur. Morvel Ak Diyar'a geldikten sonra hiç savaş olmadı. Hiç kimse savaşta ölmedi.'

Ne EvreniWhere stories live. Discover now