Ah be hayat

489 36 11
                                    

Servisten içeri girdiğimde bir sürü tanımadığım insan ve başka yüzler karşımda duruyor servis şöförü bir şeyler söyledi ama kafamı salladım boş olan yere oturdum camdan dışarı baktığım da ilerde kardeşim dediğim iki arkadaşımın okula doğru gittiğini gördüm normal de aslında bende orada olmalıydım bu servisin içinde değil bu insanlar kimlerdi ilerde bunlar ile aramız neler olacak bilmiyorum ben bunları düşünürken yanımda oturan kız bana seslendi

-bora telefonun neden kapalı asu sana ulaşamıyormuş kıza haber ver dedi

*tamam da senin adın neydi diye sordum

-iyi misin sen bora diye bir cevap aldım ben hülya dedi oradan bir çocuk daha lafa katıldı

^yunus:hülya boranın daha afyonu patlamamış hiç birimizi hatırlamaz o ben yunus hani kardeşim dediğin yunus

hülya:asu onun afyonunu patlatır dedi

Böylece iki kişinin adını öğrenmiş oldum yalnız telefonu açmayı unutmuştum açma tuşuna bastım ama okula gelmiştik bile şaka maka kolejde ne işim vardı benim birilerine sorma şanşımda yok hayatımda önünden bile geçmediğim bir yerde okuyorum servisten indik karşımda koskoca bir kolej yunus ellerini omzuma atmış birlikte okulun girişine gidiyorduk kapıda esmer uzun saçlı hafif tombul bir kız elinde telefon ile sinirli bir şekilde bana bakıyordu sanırım hiç tanımadığım sevgilim kendisi oluyordu kapıya yaklaşınca yanıma geldi

asu:sen ne biçim bir adamsın ya defalarca aradım sabah telefonun açık değil hayır bir sorun var söyle diye bir hişimla bana çıkıştı araya yunus ve hülya girdi sakınleştirmek için

yunus:ya asu sakın ol bugün bora bizi de tanımadı sankı bir başka adam olmuş gibi.

hülya:yunus haklı asu ya bizimle dalga geçiyor yada gerçekten bora da bir haller var

asu:ben anlamam bak bora ya kendine gel yada ben kendine getiririm seni dedi

Tamam özür dilerim dedim tabi herkes bana bakıyordu hayır bu insanlara ben dün gece 8,yaşında uyudum uyandığım da 14.yaşıma gelmişim desem akıl hastanesine kapatırlardı beni sınıfa doğru yöneldik asu bana kızgın şekilde bakıyordu ama elimi tuttmuştu eli sıcaktı seviyordu galiba ama ben tanımıyordum bile onu ilk defa görmüştüm doğrusu herkesi ilk defa görüyorum her neyse sınıfa geldik ben asu ile oturuyordum orta sırada arkamızda yunus ve hülya vardı sıraya oturduk asu önde ki kızlara günaydın fılan diyordu bende başımı salladım sadece şöyle bir sınıfa baktım da 18.kişilik devlet okuluna göre gayet temiz o zamana göre daha fazla imkan sunan bir okuldu aslında okuduğum devlet okulunda 30,kişlik bir sınıfta okumuştum asıl kafama takılan beni kimin gönderdiği bu koleje çünkü ailemin böyle bir durumu yoktu aslında elimde ki telefon rehberine bakmanın bana yararı olabilirdi ama öğretmen sınıfa girmişti uzun boylu kumral orta yaşlarda bir bayan öğretmendi klasik ayağa kalktık oturun dedi oturduk ne öğretmeni olduğunu asunun açtığı türkçe kitabı ile öğrenmiştim yoklamada öğretmen adımı okuyunca farketmemiş yerime asu burada demişti öğretmen bana dönerek

öğretmen:Bora neyin var senin bugün bir değişiksin dedi

bora:biraz başım ağrıyor hastayım galiba diyebildim yunus oradan araya girerek

yunus:hocam borayı eve gönderelim bugün serviste bizi bile tanımadı hayır korkuyorum hafızasını mı kaybetti acaba diyerek saçma sapan bir espiri yapmıştı

Tabi sınıf buna güldü ergenlik halleri bilirsiniz aslında eve gitmem benim için çok çok iyi olurdu böyle ortalarda berduş gibi dolaşıyordum resmen bu dersten sonra izin alarak gitmeyi kafama koydum öğretmen dersı anlatmaya başlamıştı ama benim aklım başka yerlerdeydi ne olacaktı böyle hiç yaşamadığım yapay bir hayatımı yaşacaktım ömrüm boyunca yada her sabah kalkınca farklı farklı zaman dilimlerinde mi uyanacağım eski her anını yaşadığım bu kadar imkanı olmayan hayatımı çoktan özlemiştim ah be hayat bu imkanları verdin bana ama bir çok şeyi benden aldın.Devam Edecek.!

Geri Dönüş.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin