day-5

2.7K 413 129
                                    

Of, yazmaktan yorulmuşum ya. İki saatlik bir yemek arası ve dinlenmeden sonra yeniden yazmaya başlıyorum. Kremalı ekmeğimi afiyetle yedim, çilekli sütümü bitirdim ve yeniden karşınızdayım. Yes!!

Şuan anlatacağım olay hala denk geldiğine inanamadığım bir olay çünkü Jisung bu maddeyi defterime yazdığında bunu nasıl yapabiliriz ki diye düşünmeden edememiştim.

Madde 5-) Onunla okulda partner ol

Doğrusunu söylemek gerekirse ikimizin de bunun nasıl olacağı hakkında bir fikri yoktu. Belki etkinlikte çiftleri ayarlayabilirdik ama kafamıza göre proje bulamazdık değil mi?

Kantinde oturuyorduk. Hem de, hem de Changbin ile aynı masada. Onunla aynı masada...

Utancımdan dolayı masada en az konuştuğum kişiydi (o gün o saate kadar tüm gün yan yana olmamıza rağmen sadece günaydın demiştim). Aslında tüm gün yanında olduğumdan dolayı dilim tutulmuş gibiydim ve diğerleriyle bile gerekmedikçe konuşmamıştım. Ah...şu çocuk beni ne kadar etkiliyor böyle!!

Birden bir süredir ortalarda görünmeyen Seungmin koşarak kantine girmişti. Çıkardığı gürültüden dolayı kantindekiler ona dönmüştü ama o umursamadan bize koşmuştu. Biz de şaşkınca ona bakmaya başlamıştık.

"Hyunjin, eğer bana kahve alırsan sana güzel bir haber vereceğim."

Seungmin soluklanırken söylediğinde Hyunjin şaşkınca onu süzmüştü.

"Almayacağım. Bu numarayı yemem."

"Öyle mi? Bedeli artar o zaman. Artık söylemem için bana hamburger alacaksın. Çünkü bu Yang Jeongin'i kanlı canlı görebilme ihtimalinle ilgiliydi."

Seungmin'in söyledikleri ile içmeye başladığı su Hyunjin'in boğazına kaçmıştı. Bir süre öksürdükten sonra nefes almaya çalışarak Seungmin'e dönmüştü. Kyaa aşık~

"Ciddi misin sen?"

"Numarayı yemem diyorsun ama ne zaman rüşvet aldığım zamanlar yalan söylediğimi gördün? Tabii ki ciddiyim. Ama ilk önce hamburger."

Hyunjin resmen yemekleri aldığımız bölümlere ışınlanırken Seungmin'de yanımıza oturmuştu.

"Nerelerdeydin?"

Minho hyung sormuştu.

"Öğrencilerin hepsinin birşey konuştuğunu duyduğumda tüm haberi öğreneyim dedim. Jeongin ile ilgili olduğunu öğrenince de buraya geldim."

"Ne yani anlayacağın şeyi zaten bizim dışımızda herkes biliyor mu?"

Jisung sorduğunda Seungmin gülmüş ve omuz silkmişti.

"Muhtemelen."

"Yani sen ona söylemesen bile Hyunjin zaten birkaç dakikaya duyacak ama sen bunu değerlendiriyorsun. Seungmin-ah seni seviyorum."

Jisung ile Seungmin beşlik çakarlarken Hyunjin elinde tepsiyle yanımıza gelmişti. Tepsiyi Seungmin'in önüne koyduktan sonra hemen yerine oturmuştu.

"Hemen anlat!"

"İyi, Jeongin düzenlenecek bir yarışma için okulumuza geliyor. Ve ben o yarışmaya son kontenjana adımızı yazdırmış bulunmaktayım."

Hyunjin düşük bayılacak gibi görünüyordu. Bende şaşkınlıkla uzun zaman sonra konuşmuştum.

"Hepimizi mi?"

"Hepimizi. Bir şarkı yarışması. Jeongin'in okulunu hepiniz biliyorsunuz değil mi? Phoenix High Academy. O okulun mezunu çocuklar yine Phoenix'in üniversitesine gidiyorlar. Akademinin yetenekli olan herkesi kabulünün aksine üniversitesine sayılı kişiyi dışarıdan alıyorlar. Bu düzenlenen yarışmada belli bir puanı geçen kişiler o üniversiteye girmeye hak kazanıyorlar."

"Ne yani? Kazanırsak ileride üniversiteye Phoenix'e mi giriyoruz?"

"Aynen öyle!"

Phoenix benim hayalimdi. Orası dünya üzerindeki en iyi okuldu ama lise elemelerine ne yazık ki girememiştim. Liseye başlamadan önce daha Kore'ye yeni taşınmıştık ve sınavlara hazırlanmaya vaktim hatta haberim bile olmamıştı. Şimdi ise elime inanılmaz bir fırsat geçmişti.

"Ve Jeongin, çocuk sesiyle o akademiye girmekle kalmadı. İnternette sesini paylaşıp ünlü oldu, çocuk ülke çapında tanınıyor ve konser veriyor. Lise ikide bu başarısı yüzünden Phoenix bu yarışmaya okullarda onun jürilik etmesine karar vermiş. Öğleden sonra okulda olacakmış. Sanırım sabah sahnesi olduğundan gelememiş."

"Ne yapacağım ben!"

Hyunjin yanımda bağırdığında ilk baş sıçrasam da onu en iyi ben anlıyordum. Sevdiğimin yanında kriz geçirecek gibi olan kişi bendim. Kafamı omzuna yaslanmıştım.

"Merak etme sunbae yeterince yakışıklısın. Sadece yanında çığlık atmamaya çalış."

Masadakiler güldüğünde ben dudak büzmüştüm. Sadece kendimi taktiğimi vermiştim ya!

Bir süre kimse konuşmamıştı. Onun yerine Hyunjin telefonunu açmasıyla söylenmeye başlamıştı.

"Bu ne ya! Bu çocuk bu kadar güzel olmak zorunda mı? Bu sabahki gösterisinin sahne arkasında çekildiği bir resmi paylaşmış. Melek gibi gözüküyor..."

Hyunjin sunbae telefonunun ekranını görebilmem adına bana çevirmişti. Çocuk dediği kadar vardı, çok güzeldi.

"Sence ateşini alabilirim bebeğim diye mesaj atsam ne olur?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Sence ateşini alabilirim bebeğim diye mesaj atsam ne olur?"

Kıkırdayarak omzuna vurmuştum. Neyse ki ciddi görünmüyordu.

"Yarışmaya çift olarak katılınıyormuş. Bende çiftleri rastgele yazdım. Hyunjin ve ben, Minho ile Jisung, Felix ile Changbin. Size bu iyiliği yaptığım için teşekkür etmenize gerek yok, biliyorum mükemmel bir insanım."

Seungmin sonunda hamburgerini yemeye başladığında herkes birbirine bakmaya başlamıştı. Ben de Changbin'in sunbaeyle göz göze gelmiştim.

"Şey, sanırım eşiz. İyi iş çıkaralım."

Gülümseyerek elini bana uzattığında bu sefer tereddüt etmeyerek elimi uzatmıştım. Bu bir tokalaşmadan çok el ele tutuşma gibiydi. Elinin içinde kaybolan elime bakmıştım bir süre ama ikimiz de elimizi çekmemiştik.

"Umarım her şey güzel olur sunbae."

"Eğlenelim yeter. Bana sunbae dememe gerek yok biliyorsun değil mi Felix?"

"Sana böyle seslenmeyi seviyorum."

Nereden geldiğini bilmediğim cesaretim ile söylediğimde masadan yükselen bir tezahürat sesi duymuştum. Changbin ise gözlerimizi kenetlemişti. Yanaklarım yanmasına rağmen gözlerimi çekmemiştim.

"O zaman istediğin zaman seslenebilirsin."

Madde 5-) Onunla okulda partner ol
(Cesaret verici bir şekilde)
Başarılı ✔️

22.01.20
Day 5

Aradaki bir bölümü sonradan eklediğim için kopukluk olmuş olabilir bu yüzden özür dilerim
Evet Fight Me Mate kurgusunu da buraya kattığıma göre huzurla ölebilirim akskwnsjsn

the fifteen stuff to way love (changlix)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin