the fifteen stuff to way love (changlix)

day-7

O gün bildirim sesiyle uyanmıştım. Haftasonunda bile beni sürekli mesajlarla uyanan Jisung'a içimden hakaretler ediyordum. Sarıldığım yastığı alıp yüzüme bastırmıştım. Hala uykum olduğundan rahatsızca mırıldanmış ve nefes alabilmek için yastığımı yüzümden çekmiştim.

"Ne var Jisung ne var ya!"

Telefonumu yandaki komidinin üstünden almış ve ekran kilidini açmıştım. Bildirimde yazan ismi gördüğümde yattığımda yerden fırlamıştım.

Sunbae 💞
3 okunmamış mesaj

Görüntüle

Sunbae 💞:
Selam Lix 09.57

Bugün şu proje için buluşmak ister misin diye soracaktım 09.57

Güzel bir kafe biliyorum 09.58

Mesajları okumam ile birlikte bir çığlık atmıştım. Yataktan kalkıp dolabıma koşacakken ayağımın yorganıma dolanmasıyla yere yapışmıştım.

"Felix tatlım- bebeğim yerde ne yapıyorsun?"

Yüzüm yerde, popom havada kalacak şekilde bir pozisyondaydım ve anneme bakıyordum. Yer kendini çok yanlız hissetmiş de bir sarılayım dedim anne.

"Düştüm anne.."

"Az önceki o çığlık neydi?"

Düşme sebebimi hatırladığımda bir kez daha yerimden fırladım. Bu sefer anneme koşmuştum.

"Anne Changbin sunbae ile buluşacağım!! Proje eşi olduğumuzu anlatmıştım ya, beni kafeye çağırıyor!"

"Senin derdin proje değil ama bakıyorum da?~"

Gülümsememle o da gülümsemişti. Annem zaten ondan hoşlandığımı biliyordu.

"Güzelce hazırlanıp gitmelisin öyleyse. Siyah boğazlı kazağını giysene. Sana çok yakışıyor."

Hemen kafamı sallamış ve anneme sarılmıştım. Onu çok seviyorum!

Annem saçlarımın arasına bir öpücük koyduktan sonra odamdan çıkmıştı. O sırada Changbin sunbaeye cevap vermediğimi hatırlamış ve telefonumu elime almıştım.

Lix:
Tabi sunbae 10.03
Nerede ve kaçta buluşacağız? 10.03

Sunbae 💞:
11'de attığım konuma gelirsin 10.04
*Konum* 10.04

Telefona sarıldıktan sonra onu kenara bırakmış ve dolabıma gitmiştim. Annemin dediği gibi boğazlı kazağımı giymiş ve altıma siyah pantolonumu giymiştim. Daha sonra kenarda duran ceketimi görmemle onu da alarak üstüme geçirmiştim.

Saçımı yapıp kendimi iyice düzelttikten sonra telefonumu ve cüzdanımı da çantama koyarak evden çıkmıştım. Sunbaenin attığı konuma giderken içimde büyük bir heyecan vardı. Ne de olsa okul dışında buluşacaktık.

Attığı konuma gittiğimde kafenin önünde bekleyen Changbin'i görmüştüm.

Çok çok çok ve çok yakışıklıydı... Pembe sweatshirt'ün üstüne siyah bir ceket ve altına siyah bir pantolon gitmişti. Taktığı küpeler ve gümüş zincir onu daha da erkeksi gösteriyordu. Tanrım bu kadar mükemmel olmak zorunda mı?༼ಢ_ಢ༽

"Selam Lix, hoşgeldin."

"Hoşbuldum sunbae~"

İçeri girerken hala heyecanlıydım. Sürekli kıpırdayıp duruyordum. İçeriye girdiğimizde şaşkınca etrafa bakmıştım. Burası çok güzeldi!