day-9

2.4K 381 182
                                    

Ver büyük gün gelmişti. Yang Jeongin daha önce de okulumuza gelmişti ama onu görme imkanımız olmamıştı. Bugün ise yarışma için geliyordu. Hepimiz heyecanlıydık. Yine de kazanamazsak üzülmeyecektik çünkü bu olanlar birkaç hafta önce aklımıza bile gelmezdi.

Aramızda ne heyecanlı olan ise kesinlikle Hyunjin'di. Çocuk resmen stresten terliyordu. Aynı grupta oldukları için Seungmin onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Hepimiz onun performans sergilemekten dolayı stres olmadığını biliyorduk. O her zaman kameraların karşısındaydı internette ünlü olduğundan. Sorun Yang Jeongin karşısında performans sergilemekti.

Koridorda elimizde çalışma kağıtlarımız ile ilerliyorduk okulun çıkışına doğru. Yarışma için salona gidiyorduk.

"Ne yapacağım...kesinlikle unutacağım! Eğer o burada olmasaydı- ah rezil olacağım! Bize daha fazla zaman vermeli-"

Köşeyi dönerken Hyunjin birisiyle çarpıştığı için sözünü yarıda kesmek zorunda kalmıştı. Kime çarptığına baktığımda ağzım açık kalmıştı. İki insan birbirini ancak bu kadar çekebilir!

"Ah, çok özür dilerim! Önüme bakmıyordum. İyi misin?"

Jeongin Hyunjin'e sorduğunda Hyunjin resmen donmuş şekilde Jeongin'e bakmıştı. Yanında olan Seungmin Jeongin'e belli etmeden hemen Hyunjin'i dürttüğünde Hyunjin silkelenmiş ve elini ensesine atmıştı. Kyaa, bebek!

"Umm..önemli değil. Ben de önüme bakmıyordum."

Jeongin ona gülümsemişti. Bir süre sonra ise yüzünü bir şaşkınlık ifadesi almıştı.

"Oh! Sen internette dans videoları ile ünlü olan Hwang Hyunjin değil misin?"

Hyunjin tanınması ile şaşkınlığa uğramıştı. Biz de aramızda birbirimizle bakınmıştık. Jisung ile göz göze geldiğimizde gülüyordu. Ben de Hyunjin'e gülmüştüm.

"Ah, evet ben oyum. Beni tanımanıza şaşırdım.."

"Oldukça ünlüsün. Gençler arasında seni tanımayan var mıdır emin değilim- ah! Benim spor salonuna gitmem gerekiyordu ama bulamadım. Neresi olduğunu gösterebilir misiniz acaba?"

"Bizde zaten oraya gidiyorduk. Eşlik edelim!"

Seungmin'in atlamasıyla Jeongin kafasını sallamıştı. Biz spor salonuna ilerlerken o da peşimizden gelmişti. Bizim de yarışmaya katılacağımızı öğrendiğinde gülümsemişti.

Biz sahne arkasına gitmiş ve hazırlanmaya başlamıştık. Changbin hyung ile bu iş yüzünden sürekli dip dibeydik ve bundan hiç rahatsız değildim!

Son kez pratik yapıyorduk. Sesimin çatlamasından korkuyordum. Changbin sunbaenin sesi meleklerinki kadar güzeldi. Ona yeterince iyi eşlik edebilir miydim bilmiyordum.

Gerginliğimi farkettiğinde sunbae kağıtları elimden almıştı. Kafamı kaldırıp ona baktığımda gülümsediğini görmüştüm.

"Yongbok. Sakin ol."

Evet! Gerçek adımı öğrenmişti. Sevmediğimi bilmesine rağmen arada bana böyle sesleniyordu. Neyse ki kızılamayacak kadar sevimlisin sunbae!

"Yongbok değilim, Felix!"

O güldüğünde ben daha çok somurtmuştum. Zaten gergindim.

"Somurtma bana. Yapacağız. Hem olmazsa da olmasın. Seninle bunu yapmak, vakit geçirmek yeterince güzeldi."

Birden vücuduma dolanan kollar hissettiğimde nefesim kesilmişti. Changbin hyungun sıcak vücudunu hissederken ben de yanmaya başlamıştım. Resmen bana sarıldı. Bana sarıldı. BANA SARILDI!

Şaşkınlığımı attığımda ben de kollarımı ona dolamıştım. Bir süre o pozisyonda durduktan sonra arkamızdan gelen sesle ayrılmıştık.

"Öhöm, yarışma başlıyor. Sizi buraya alabilir miyim?"

Seungmin'in çağırması ile yanlarına gitmiştik. Herkes sırayla sahneye çıkıyordu.

Sıra Jisung ve Minho'ya gelmişti. Performansları cidden güzeldi. Jisung'u zaten biliyordum ama Minho hyung'u daha önce hiç şarkı söylerken duymamıştım. Sesi gerçekten çok güzeldi.

Sahneden büyük bir alkış alarak ayrılmışlardı. Ardından sıra Hyunjin ve Seungmin'e geçmişti. İçimizden hepimiz Hyunjin için dua ediyorduk. Neyse ki hiçbir hata yapmadan hatta mükemmel bir iş çıkararak sahneden ayrılmışlardı. Yang Jeongin'e baktığımda onun da beğenisi gözlerinden okunuyordu. Ah cidden... onların sevgili olmasını istiyordum. Hyunjin birisinin bulabileceği en iyi sevgili adaylarındandı.

Birkaç grup daha sonra sıra sonunda bize gelmişti. Terlemiş olan ellerimi pantolonuma silmiş ve Changbin sunbaenin arkasından sahneye çıkmıştım. Söyleceğimiz şarkının adı Glow'du.

Ben şarkıya başlamıştım. Changbin sunbae ise devam ettirmişti. Gerginliğimi atmak adına ona dönmüştüm. Gözlerine bakarken onun da bana baktığını farketmiştim.

Sonunda şarkı bittiğinde salondan bir alkış kopmuştu. Stresle derin bir nefes vermiştim. Selam verip sahneden ayrılmıştık.

Sahne arkasına geçtiğimizde 'Ağağh' benzeri bir ses çıkarıp kendimi yere atmıştım. Sahne arkasındakiler ise bana gülmeye başlamıştı.

Bir süre daha yarışma devam etmişti. Sonunda ise sonuçlara gelmişti sıra. Tek tek elemeyi geçenler okunmaya başlamıştı.

"Wong Yukhei ve Kim Jungwoo."

"Kim Jaehyun ve Cha Hun."

"Ahn Hyejin ve Jung Wheein."

"Kim Seungmin ve Hwang Hyunjin."

"Lee Minho ve Han Jisung."

"Seo Changbin ve Lee Felix."

İsimlerimiz okunduğunda sahneden olan herkes alkışlamaya ve birbirine sarılmaya başlamıştı. Kazandığımızı duyunca sevinçle çığlık atıp en yakınımda duran Changbin hyungun üstüne atlamışım. Kazanmıştık!

Birbirimize uzunca sarılmıştık. Mükemmel dakikalardı.

"Kazandık sunbae!"

"Kazandık Lix."

Yarışma bittikten sonra sahne arkasına geçmiştik. Ben hala sevinçle zıplarken arka taraftan bir tezahürat sesi duymuştum. Arkamı döndüğümde-

Bu anıyı hatırlamak beni derinden yaraladı. Minho hyung Jisung'u kucağına almıştı ve öpüşüyorlardı. Öhöm.

"Bakma Lix."

Seungmin söylediğinde Hyunjin'in onun yanında olmadığını farketmiştim.

"Hey, Hyunjin nerede?"

Kafasıyla sahne arkasının kenarından görünen yeri işaret etmişti. Hyunjin Jeongin'in yanındaydı ve onunla konuşuyordu.

"Bence bunlar olur."

Gülümsemiştim. Bugün her şekilde mükemmel geçmişti.

Madde 9-) Ona sarıl

Madde 9-) Ona sarıl
Başarılı ✔️

26.01.20
Day 9

Evet iki gündür geç yüklüyorum
Neyse ki saat sınırı yoktu hehe

the fifteen stuff to way love (changlix)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin