❝ Sirius Black, Muhteşem Gatsby sıfatıyla şehrin en güzel partilerini düzenlerdi. Remus Lupin ise partileri sevmezdi ama onu her şeyden çok severdi. ❞
[ wolfstar #1 ]
[ jily #1 ]
sirius black & remus lupin texting
...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gözlerini açtığında kendisini aşkla izleyen bir çift gri gözle karşılaştı Remus. Son iki aydır böyle uyanmaktan bir kez bile bıkmamıştı. Ayrıca Sirius ile bir yatağı, bir geleceği, bir evi paylaşmak da sıkılmadığı şeyler arasındaydı.
"Bu gün büyük gün..." diye mırıldandı. Uykulu olduğu için, ve kısmen de dün geceki bağırışlarından dolayı, sesi biraz çatallıydı.
"Bunu hatırlatmak zorunda değildin Lupin." İç geçirip sevgilisinin dudaklarını öptü Sirius. Sirius'un kendisine sinirlenip yine kendisini öpmesi Remus'u çok güldürüyordu.
Sirius yüzleri arasına birkaç santim bırakarak geri çekildi. "Gülmeyi kes ve beni öp. Gerginim."
"Öpmekten daha iyi şeyler yapabilirim." Çapkın bir gülüş sundu Remus. Sirius aceleyle uzanıp gülerken gerilen dudakları sertçe öptü. "Sirius..." Konuşmasına izin vermeden tekrar öpüldü dudakları. "Tanrım..." Bir öpücük daha. "Dur artık." Bir öpücük daha.
"Gerginim."
"Bunu söylemiştin."
"Çok güzelsin."
"Sanırım bunu da söylemiştin." Remus ellerini Sirius'un ensesine kenetleyip onu üstüne çekti. Geceden kalma izler hala vücudunda duruyor ve kalçası sızlıyor olsa da Sirius'u özlemekten - ve bunu belli etmekten - asla vazgeçmiyordu.
Sirius ellerini sevgilisinin beline koyup vücutlarını birleştirdi. Remus'un ince boxerının - ne ara giymişti ki onu zaten? - üzerinden bile sürtünmeleri o kadar etkiliydi ki yüksek sesle inledi. "Seni daha çok yormak istemiyorum ama hareketlerin daha fazlasını için yalvarıyor."
"Çünkü daha fazlasını istiyorum." diye karşılık verdi Remus.
Tam dudaklarını ateşli bir öpücük için birleştireceklerdi ki kapı sertçe açıldı ve James "Ah hayır daha fazlasını istemiyorsun." diye neşeyle şakıyarak girdi odaya. "Programın çok fazla dolu Sirius."
"James Potter!" Sirius kendini Remus'un neredeyse çıplak vücuduna siper ederek yorganı çekmeye çalıştı. "Zamanlaman bok gibi."
"Lily de genelde böyle der ve hey! Selam Remus!"
"Seni yok sayıyorum James." Remus işleri bölündüğü için fazlasıyla sinirliydi. James sadist gibi onun bu sinirine güldü.
"Alice sabah basın toplantısında yardıma ihtiyacın olup olmadığını sormak için aradı." derken bir yandan da dolaptan Sirius'un giyeceği bir şeyler çıkarıyordu. "Anlarsın ya stresten bayılıp kalırsın diye falan. Ben de ona gelirse senin herkesin ortasında yerde bayılıp yerde yatarken görme zevkini asla tadamayacağımı söyleyip gelme dedim ama galiba bunu gel olarak algıladı."
"Herkesin ortasında bayılıp kalmayacağım, James." diye homurdandı Sirius.
