🌙3

13.9K 809 564
                                    

Pek içime sinmedi bu bölüm ama olayları başlatacak bölüm bu olduğu için yayımladım. İyi okumalar~

Teras gibi bir yere çıkmıştık. Hafif esen rüzgar ürpermeme sebep olsada umursamadım. Jungkook'un bana diyeceklerini merak ediyordum. Bunun için bir süre bekledim sonra konuşmaya başladı o melodik sesiyle.

"Hatamı farkına varmam uzun sürmedi"dedi. En azından hatasını biliyor olması güzeldi. "Sana karşı bir his beslemiyorum evet ama izin ver bu geceyi birlikte geçirelim"dediğinde emin olmuştum sarhoş olduğuna. Bu gerçekten çok istediğim bir şey olsa bile asla bunu kabul etmezdim çünkü bilinci yerinde değildi ve bilinci yerinde olsaydı bırak bir gece teklif etmeyi yanıma dahi gelmezdi. Ne teklif etmişti o cidden "Neden içeri geçmiyoruz artık?" diye sordum onun dediklerini umursamamaya çalışarak. Kafasını olumsuz anlamda salladı ve bileğimden tutarak terasın sonunda olan bir odaya götürdü beni. Ona engel olmak istiyordum çünkü pişman olacaktı. Ne zaman ne olduğunu bilmiyordum ama en son Jungkook kapıyı kilitleyerek beni kapıya yaslamıştı. Yüzlerimiz çok yakındı kalbim atmayı bırakmıştı. "Pişman olacaksın"dedim. Jungkook'a binaen aklım yerindeydi ve bu onu durdurmam gerektiğini ardında getiriyordu. Bana daha da yaklaştı burnumuz birbirine değiyordu. Bayılacaktım galiba. "Hayır, olmayacağım"dedi ve hemen ardından dudaklarıma kapattı kendini. Bir süre geçirdiğim şok ile hiçbir şey yapamadım. Jungkook'un dudakları, dudaklarımın üstündeydi şuan!

Heyecandan bayılmamak adına omuzlarına tutundum ve karşılık vermeye başladım. Yaptığım çok yanlıştı ama aldığım alkol yüzünden bende doğru düzgün düşünemiyordum. Jungkook ellerini belime sabitleyince tekrar bir şok geçirdim. Alt dudağımı esir alıp onunla oynama başladı. Kendime zor hakim okuyordum. Ellerimi Jungkook'un göğsüne koyarak onu kendimden uzaklaştırdım. "Yapmamamız gerekiyor Jungkook sarhoşuz"dedi. O ise umursamadı tekrar yaklaştı. Ondan korkmuyordum ama şuan bunun olmaması gerekiyordu. Jungkook ellerini tekrar belime yerleştirdi ve yatağa doğru yönlendirdi. Bir şey demedim ve teslim oldum. Ama teslim olan ben değildim, şuan beni kontrol eden alkoldü.

🌙.

Uyandığımda başıma saplanan ağrı ile tekrar uyumak istedim. Ayrıca sadece başım ağrımıyordu. Yatakta sağ tarafıma döndüğümde gördüğüm yüz ile yataktan fırladım. Tanrım biz nerdeydik böyle ve neden Jungkook ile aynı yataktaydık. Ayrıca üstümde hiçbir şey yoktu. Hayır hayır dün gece onunla birlikte olmuş olamazdım değil mi!? Çok az bir miktar içmiştim halbuki nasıl olmuştu bu? Hafızamı yokladım ama düne ait sadece Jungkook'un beni bir yere götüreceğini söylediği an vardı. Odada etrafa saçılmış kıyafetlerimi hemen giydim. Jungkook uyanmadan burdan gitmem gerekiyordu. Acaba o hatırlayacak mıydı? Hayır hayır lütfen hatırlamasın hem o da sarhoştu.

Telefonumu da alarak hemen odadan çıktım. Karşımda duran asansörü çağırdım hemen. Annem, babam veya HyuJin hiç mi neredeyiz diye merak etmemişlerdi? Asansör gelince asansöre bindim ve telefonumu kontrol ettim. Hiçbir arama veya mesaj yoktu. HyuJin'in nerde olduğunu öğrenmek için mesaj atacaktım ki önceden ona attığım mesajlara takıldı gözüm.

Ji Sung: Ben bu gece kendi evime geçmeyeceğim siz beni beklemeden gidin

HyuJin
İyisin değil mi bir sorun yok

Ji Sung: Bir sorun yok merak etme

Yok artık bunu ne zaman yazmıştım ben? Bunlar kesinlikle benim cümlelerimdi. Ben ne yapmıştım böyle? Bir daha asla içki içmeyecektim. Hava henüz yeni aydınlanırken nasıl taksi bulabileceğimi düşünüyordum çünkü kendi arabamla gelmemiştim ve şoförü de asla arayamazdım. Saatten dolayı değildi sadece bu uygun değildi. Tam bu sırada önümden geçen taksiyi durdurdum ve HyuJin ile olan küçük dairemizin adresini verdim. Arkama yaslandım. Eğer hatırlarsa ne yapacaktım? Ayrıca orda uyandığında illahaki orda olma sebebini sorgulayacaktı ve düşünecekti. Jungkook ile birlikte olmuştum ama sarhoştum. Kafamı koparmak istiyordum. Gözümün önüne gelen tek sahne Jungkook'un beni öpmesiydi. Jungkook beni öpmüştü! Buna mı sevinecektim yoksa yaptığım aptallığa mı üzülecektim..

🌙.

Şirkete gelmiştim ve hemen odama geçmiştim. Yapmam gereken bir sürü şey vardı ama ben sadece odanın içinde yürüyüp duruyordum. Telefonuma gelen mesaj ile sıçradım. Masama doğru yaklaşıp elime aldım. Kakaotalk'a girince mesajın Jungkook'dan olduğunu gördüm. Sakinleşmem gerekiyordu. Deri koltuklara kendimi attım ve mesajı açtım.

Jungkook:
Ji Sung müsait misin?

Ji Sung:
Evet, ne oldu?

Jungkook:
Sizin şirketteyim kafeteryaya gelir misin?

İşte şimdi sıçmıştım. Jungkook'a geleceğime dair bir şeyler yazdıktan sonra üstümü düzelterek odadan çıktım ve hızlı hareketlerle kafeteryaya ulaştım. Ne söyleyecektim şimdi ona? Gözlerimi hızla kafeteryada gezdirdim onu görünce derin bir nefes alarak masaya gittim ve oturdum. Beni görünce kafasını telefondan kaldırdı. Bakışları sertti bu da korkmama sebep oluyordu. "Dün gece ile ilgili ne olduğunu hatırlıyor musun?" diye sordu hemen. Doğruyu mu söylemem gerekiyordu? "Az çok" dedim. Tam olarak yalan sayılmazdı. "Aramızda ne oldu?" dedi sakin kalmaya çalışıyordu. "Bana söylemen gereken şeyler olduğu için terasa çıktık ve ardından beni bi odaya götürdün ve beni...öptün sadece bu kadar bende sarhoş olduğunu aklının başında olmadığını söyleyerek ordan uzaklaştım" dedim. Doğruyu söylemek istemiyordum ilk defa. Düşünceli bir tavrı vardı. "Özür dilerim seni öptüğüm için dün çok içmiş olmalıyım" dedi. Beni öptüğün için özür diliyor olman isteyeceğim son şey bile değil Jeon.

🌙.

HyuJin ile buluşmuştuk ve ona dün olan her şeyi anlatmayı düşünüyordum. Ondan hiçbir zaman hiçbir şey saklamadım ve bunu da saklayamazdım. "Evet anlat bakalım ne bu düşünceli halin"dediğinde derin bir nefes aldım. "Dün davette, sen tuvalete gittikten sonra Jungkook benimle konuşması gereken bir şey olduğunu söyledi ve beni terasa çıkarttı." Dediğimde şaşkınlığını gizleyemedi halbuki daha bu bir hiçti. "Ve sonra özür diledi falan beni bir odaya götürdü ve beni öptü" dediğimde tüm kafenin duyabileceği bir şekilde "NE!" diye bağırdı. Herkes bize bakınca özür dileyerek tekrar bana baktı. "Gerisini hatırlamıyorum çünkü bende Jungkook gibi içmiştim ama sabah onun yanında uyandım ve biz..biz işte"dediğimde şoka girmişti hemde ciddi anlamda. Bir iki dakika sonra kendine gelince, "Bana mesajı sen atmadın mı o zaman?"diye sordu. "Ben attım yani atmışım hatırlamıyorum" dedim.

"Çok büyük bir çukurun içine düştüm HyuJin"dedim ağlamaklı bir sesle ve ona bugün olanları da anlattım.

Ne yapacaktım ben?


Nerde keseceğini bilemeyen yazarın dramı.. Evet evet tüm olayı öğrenmenize son iki bölüm falan kaldı galibaaa ben çok heyecanlıyımmm.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın sizi seviyorum bir dahaki bölümde görüşmek üzere~

Answer ❦︎ |JJK|✔ [Tamamlandı] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin