🌙13

11.9K 716 348
                                    

"Min-Seo'nun babası...ben miyim?"dedi Jungkook. Kapının önünde öylece duruyordu. Hemen ayağa kalktım. "Jungkook.."

"Sana bir soru sordum Ji Sung! Babası ben miyim?!?"dedi bağırarak. Sesimizi duyan HyuJin de odaya hızla giriş yaptı. "Sakin ol her şeyin bir açıklaması var"dedi HyuJin. "Ne yani sende biliyordun öyle mi?"dedi ve sinirle nefes aldı. "HyuJin Min-Seo'yu alıp odadan çık"dedi gayet ciddi bir ses tonuyla. HyuJin tam itiraz edecekti ki "Sana dediğimi yap HyuJin" diye bağırdı. HyuJin şaşkınca etrafa bakan Min-Seo'yu aldı ve odadan çıktı. Jungkook kapıyı kapattı. "Ne zaman söylemeyi düşünüyordun Ji Sung? Min-Seo okula başladığında mı? Yoksa üniversiteye başladığında mı? Söylesene ne zaman söyleyecektin!?"

"Jungkook ben bugün sana söyleyecektim yemin ederim s-"demeden sözümü kesti. "O gece aramızda hiçbir şey olmadığını söylemiştin Ji Sung neden yalan söyledin. Artık dayanamamıştım ve ağlamaya başlamıştım.

"Jungkook o gece bende sarhoştum ayrıca nerden bilebilirdim ki ilk seferde hamile kalabileceğimi. Kimseye söylemeden ailemi, işimi, ülkemi bırakarak buraya geldim. Hamilelik sürecinde yanımda çoğu zaman kimse yoktu son aylar sadece HyuJin geldi. Annem bile yanımda değildi Jungkook bunun ne demek olduğunu bilmiyorsun. Doğum yaptıktan sonra da işim kolay değildi. Min-Seo'nun tüm sorumluluğunu üstlendim"dedim.

"O gece ikimizde sarhoştuk ve bir hata yaptı-"demeden ona bağırmaya başladım. "Kızımıza hata mı diyorsun Jungkook! Babasının böyle yapacağını düşünseydim inan hiç bir zaman söylemezdim. Eğer Min-Seo'yu bir hata olarak görüyorsan defol git burdan!"diye bağırdım. Resmen Min-Seo'ya hata demişti.

"Bana neden söylemedin Ji Sung! Sana bunu soruyorum. Ayrıca bundan sonrasında ne olacak evlenecek miyiz? Birbirimize karşı bir his bile beslemiyorken ne yapacağız Ji Sung?"dedi. Sana karşı beslediklerim bir histen fazlası Jeon. "Söyleyemedim ben bilmiyorum kimseye söyleyemedim Jungkook"dedim artık hıçkırarak ağlıyordum. "Sakinleşmem lazım gerçekten sakinleşmem lazım"diyerek odadan çıktı. Merdivenlerden indiğini duydum ardından "Şimdi değil HyuJin"dedi ve dış kapının sesini duydum. Yere çöküp ağlamaya devam ettim. Neden söylememiştim ki? Benim hatamdı. Bir kızı olduğunu şimdi öğrenmiş olması benim hatamdı.

HyuJin hemen içeri girerek beni kollarının altına aldı. "Sakinleşmesini bekleyelim ardından düzgünce bir konuşursunuz olur mu?"dedi ve sırtımı sıvazladı. "Jungkook'un dediği gibi HyuJin bundan sonra ne olacak annemgile nasıl açıklayacağım Jungkook Bayan ve Bay Jeon'a nasıl açıklayacak?"dedim ağlarken. "Bunu abimde gelince beraber düşünelim olur mu?"dedi ve dahada sıkı sarıldı.

✒.

Görüntülü arayan annemin çağrısını yanıtlayıp odanın kapısını kapattım. "Oh Ji Sung senin gözlerin niye kıpkırmızı ağladın mı yoksa!"dedi annem. Tabi ya bunu unutmuştum. "Anne..bir sınavım çok kötü geçti de ona moralim bozuldu"dedim. Yalan söylemekten cidden nefret ediyordum. "Ah kızım bu kadar takma sen yapabilirsin biliyorum. Yakın zamanda seni ziyaret etmek istiyorduk bizde ha ne yapsak alsak mı biletleri?"diye sordu annem. Cidden özlemiştim ama onların buraya gelmesi pek hoş olmazdı. "Yakında tatile gireceğiz o zaman ben gelirim"dedim. Annem beni onaylayınca rahatladım. Biraz daha konuştuktan sonra kapattı ve bende yatağa uzandım. Min-Seo'yu uyutmuştum ve şimdi de kendim dinleniyordum.
Jungkook hala eve gelmemişti belkide gelmezdi otelde falan kalırdı. Ama umarım ki bu olmazdı.

Giriş kapısını gösteren kamera yanıp söndü. Önceden sinyali alıyordu ve böylelikle eve birinin geldiğini anlayabiliyordum. Hemen ayağa kalkıp odadan çıktım ve hızla merdivenleri inip kapıyı açtım. Tam kapıya tıklamak için elini havaya kaldıran Jungkook ilk önce şaşırdı. Sonra ise eski haline geri döndü. Soğuk bakıyordu hiç bakmadığı kadar soğuk..
"Konuşalım"diyerek salona geçti. Koltukların birinde deli gibi yatan HyuJin'i görünce "İstersen balkona çıkalım"diye bir teklif önerdim o ise sadece başını salladı. Balkon kapısını açtım ve o girince de kapattım. Sanalyelerin birine oturunca bende boş olana oturdum.

"Min-Seo'nun ve benim sorumluluğumu almak zorunda değil-"

"Alacağım"dedi. Sözümü keserek. "Neyi alacaksın?"dediğimde ise "Senin ve Min-Seo'nun sorumluluğunu alacağım."dedi. Ben hayretle Jungkook 'un yüzüne baktım. "Bu olayda o gece hakkında bana yalan söylemene ve Min-Seo'nun doğumu hakkında hiçbir şey söylememene çok kızdım ama dönüp bakınca sende kolay şeyler yaşamadın ve o gece ikimizde sarhoştuk yani sana kızma hakkım yok"dedi. Gülümsedim. Her geçen gün beni daha da fazla şaşırtıyorsun Jeon

"Annemgile ne söyleyeceğiz?"diye sordum şuan için en büyük sıkıntım buydu. "Şunu bilmeni istiyorum ki her şeyi Min-Seo için yapıyorum başka düşüncelere kapılma. Annemgile birbirimizi sevdiğimizi söyleyeceğiz ve evleneceğiz"dediğinde ağzım bir karış açık ona bakıyordum. "Min-Seo için bunu yapmamız gerekiyor Ji Sung"dedi. Hafifçe kafamı salladım. Jungkook ile evlenecektim!

"Uyuyor mu şuan?"diye sordu. "En son uyuyordu tekrar bakayım"dedim ve ayağa kalktım o da peşimden geliyordu. HyuJin hala ölü gibi uyuyordu. Merdivenlerden çıkıp sessizce Min-Seo'nun odasına girdim. Uyanmıştı,uyanmıştı ve ağlamamıştı! Sadece yanındaki oyuncakla oynuyordu. "Uyumuyor gelebilirsin"dedim ve kapıyı açtım. İçeri girdi ve beşiğe doğru ilerledi. İlk defa kızı olduğunu bilerek kucağına alıyordu. Min-Seo babasının kucağına gidince hemen olmayan dişlerini göstererek güldü. "Bana çok benziyor bunu farketmiştim"dedi.

"Bak dudağının altında ben var. Sende de aynı yerde var"dedim. Dediğim an pişman oldum çocuğun dudağını incelerken fark etmişim gibiydi. Ortamda oluşan saçma sessizlik beni germişti. Min-Seo yine dudaklarını boş boş oynattı. Jungkook onu bana uzatarak, "Acıkmış olmalı"dedi. Dejavu yaşıyordum resmen. Min-Seo'yu kucağıma alınca Jungkook'a baktım. Odadan çıkmayı düşünüyor muydu?
"Çıkacak mısın emzireceğim"diyince sanki aydınlanma yaşamış gibi bana hak verdi ve odadan çıktı. Bu haline güldüm ve koltuğa oturarak Min-Seo'yu emzirmeye başladım.

✒.

"En yakın zamanda Kore'ye döneceğiz ve konuya açıklık getireceğiz."dedi Jungkook. "Tamam, uçak biletlerini ayın kaçına alalım?"diye sordum. Jungkook biraz düşündü ve cevap verdi. "12'si uygun. Ayrıca ben alırım sen onlarla ilgilenme"dediğinde şaşırdım. Bu çocuk ne yemiş içmiş de böyle kibarlaşmıştı? "Başka bir sorun yoksa şirkette işlerim var oraya gideceğim"dedi. Başka sorum olmadığını belirttikten sonra ayağa kalkıp kapıdan çıktı. Derin bir nefes verdim. Zor olacaktı.


Bir sonraki bölümden;
"Siz..ikiniz"dedi bizi göstererek. Jungkook başıyla onayladı. "Ay tansiyonum düşüyor vallaha bana bir şeyler oluyor"dedi ve yere yığıldı. Kadın resmen bayılmıştı!

-Merhaba ben geldim.

-Size bir açıklama yapmam gerekiyor. Kitabımı bazıları başka kitaplara benzetmiş ve emek hırsızı demiş. Şunu söylemek istiyorum ku bu kitabı yazmaya 'Welcome to Waikiki'dizisini izledikten sonra karar verdim. Ki o diziyle bile çok farklı konular içeriyor kitabım. Ben hiç kimsenin kitabından fikir almadım. Lütfen bu yersiz suçlamalara son verin. Gerçekten kırıldım ve üzüldüm

-Bir dahaki bölümde görüşmek üzere..

Answer ❦︎ |JJK|✔ [Tamamlandı] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin