Saat öğleden sonrayı geçiyor, hava hala biraz sıcak ama sonbaharın getirdiği hafif rüzgâr ağaçların yavaşça sallanmasına neden oluyor.
Bütün çocuklar gitmiş. Tony, okulun dışındaki banklardan birine zıplayarak oturup kısa bacaklarını sallayarak babasını bekliyor.
Koluna biraz büyük gelen saate bakıp gözlerini tekrar yola çeviriyor ve beklemeye devam ediyor.
Rüzgârın tatlı esintisi teninin üzerinde, karşıdaki okulun bahçesinden uçuşan yapraklar yavaşça kapının dışına sürüklenirken Tony, asfalttan yola giren arabanın sesini duyar duymaz kafasını kaldırıp bakıyor.
Babasının geldiğini gördüğünde gözleri parlıyor ve hızla oturduğu banktan aşağıya atlayıp çantasını alıyor ve koluna takıp arabanın önünde duruşunu izliyor.
Suratındaki o küçük tebessümle kapıyı açıp biniyor ve babası sessizce arabayı yeniden çalıştırıp yola çıkarken onunla konuşmaya çalışıyor.
Gününün nasıl geçtiğini sorduğunda cevap alamaması onu biraz huzursuzlandırıyor ama suratındaki tebessümü silmeden aynı soruyu tekrarlıyor.
"Yorgunum, Anthony. Sonra." suratı yavaşça asılıyor ve eve gidene kadar geriye yaslanıp kendini bir şekilde avutmaya çalışıyor.
Doğru olmadığını bildiği yalanları kendine söylerken aynı zamanda tek düşünebildiği kendini kandırdığını bildiği.
O küçük bedenin içinde yapabilecekleri zaten sınırlıyken, babasının neden ondan hoşlanmadığını düşünüyor.
Yaşıtlarına göre daha hızlı olduğunu biliyor, matematikte, fizikte ve diğer tüm derslerde. Babasının takdir etmesi için her geçen gün kendini daha da derslerine verirken tek beklediği içten bir sarılma ve biraz da diğer çocuklar babalarıyla her ne yapıyorsa.
Eve geldiklerinde arabadan inip babasının elini tutuyor ve ilk kez elini çekmediğinde silinen o tebessüm suratına tekrar oturuyor.
Babasının çaldığı kapı açılana ve annesini görene kadar elini bırakmıyor. Bu bile Tony için yeterince büyük.
Çantasını bir kenara bırakıp annesine sarılıyor ve hevesle gününün nasıl geçtiğini anlatmaya başlıyor, annesi onu dikkatle, söylediklerine tepkiler vererek dinlediğinde Tony yeterince tatmin olduğunu hissedip odasına çıkıyor.
Saatler sonra yatağına girdiğinde aylardır ilk kez ailesiyle böyle bir anı paylaşmış olmanın mutluluğu suratından silinmeden gözlerini kapıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
seven minute-TONY STARK [TAMAMLANDI]
FanficTony yavaşça gülümserken eski bir arkadaşına verdiği o sözü tuttuğunu fark ediyor. 'Hayatımı boşa harcamadım.'