Birinci Perde- İkinci Bölüm: Tanışma

92 9 14
                                    

Selam dostlar!

Bölüme geçmeden önce, nasılsınız? Umarım benim gibi kötü değildinizdir. Neyse, bu kitabı okuduğunuz sürece şaşırmaya, şoklar geçirmeye hazır olun. Hiç tahmin edemeyeceğiniz şeyler olacak.

Konuşmamı şimdilik bitiriyor ve keyifli okumalar diliyorum. 💙(。•̀ᴗ-)✧

******
Bengü ve Cihan- İkinci Bölüm

*Zaman her şeyin ilacıysa, fazlası zarara neden olmaz mıydı?*

(Bengü' den)

Birisi tarafından taşındığımı hissediyorum, hava çok soğuk, ama üstümde bir hırka var. Beni taşıyan kişi üstüme örtmüş olmalı. Çaktırmadan gözlerimi açtığımda beni taşıyanın bir erkek olduğunu gördüm. Bir dakika, bir erkek mi? Erkek mi dedim ben az önce? Bir erkek tarafından taşınıyor muyum şuan? Bir erkek bana dokundu mu yani? Hey, size diyorum!

Dayanamayıp gözlerimi tamamen açtım ve çığlığı bastım. Hem de hayatımda attığım en büyük çığlığı attım az önce. Çığlığı atmamla yeri boylamam bir oldu. Hadi ama! İnsan biraz yavaş atar yere. Eşya mıyım ben? Bir yerim acıdı!

"Seni ucube, öyle çığlık atılır mı ya!"

"Birincisi, ben ucube değilim. Beni tanımıyors-"

"Seni gayet iyi tanıyorum."

"Ne? Beni tanıyor musun cidden?"

"Evet."

"Neyse biz konumuza dönelim. İkincisi, sen bir erkeksin ben ise kız. Benden izin aldın mı beni taşımak için? Bu konuda çok hassasım ve söylediklerimi ciddiye alsan iyi olur derim!"

"Tamam tamam kızma hemen. Özür dilerim. Yerde öylece yatıyordun ve ve hava soğumaya başlamıştı. Ben de seni içeriye almam gerektiğini düşündüm."

"Özrün kabul edildi o zaman."

"Özrümü kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederim imparatoriçem."

"Muhafız! Çabuk beni saraya götür!  Hava çok fena bozdu."

"Emredersiniz imparatoriçem." dedi ve anahtarı çıkarıp kapıyı açtı.

"Önden buyrun imparatoriçem." eliyle kapıyı göstererek geçmek için yolu açtı.

"Şey, bundan sonra ne demem gerekiyor?" Evet kapıda öylece durmuş bu sorunun cevabını bekliyorum. O ise bir iki saniye yüzüme baktıktan sonra gülmeye başladı.

"Ne ya! Alt tarafı bir soru sordum gülmesene!"

"Ama ne yapayım çok masum sordun."

"Hâlâ gülüyor ya! Çekil içeri gireceğim ben."

"Kız sen de ne alıngan çıktın."

"Sen hâlâ konuşuyor musun?" Öylece duracağına ayakkabılarımı çıkarmama yardım et. Neden bilmiyorum ama parmaklarım acıyor."

"Oldu başka? Hizmetçin miyim ben senin?"

"Muhafız, bu bir emirdir! Çabuk ayakkabılarımın bağcığını çöz! Ve emrime itaat etmezsen seni idam ederim! Emre itaatsizliğinin cezası idamdır çünkü!"

"İmparatoriçem, sizi kızdırdığım için af diliyorum. Bağcığınızı hemen çözüyorum ve bu arada başınız sağolsun, anne ve babanızın kaybı tüm halkı üzdü. İçtenlikle diyorum ki; acınızı yüreğimde taşıyorum."

Acı gerçeğin kafama dank etmesiyle omuzlarım düştü, gözlerim doldu. Bu bana yapılmaz ki ama! Ailemi özledim ben!

"İmparatoriçem, sizi üzmek istememiştim lütfen beni bağışlayın. Amacım sizi üzmek değildi. Bana istediğiniz cezayı verebilirsiniz. Ve bağcığınızı çözdüm."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 24, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BENGÜ VE CİHANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin