#2#Ortak

1.4K 80 65
                                    

Sabah gözlerimi beni yataktan iten bir adet Rose ile açtım.

"Yaz Lisaaa! Kalk hadi. İlk günden işe geç kalıcaksın Mal!"
"Ya off düzgünce kaldıramıyor musun Rose?"
"Hayır!"
"Ya tamam bırak bırak!"

Ellerini üstümden çektiği gibi ayağa kalktım ve kıçına bir tekme yapıştırdım

"Ahh mal! Hadi giyin"
"Ya sabah sabah evimde ne yapıyorsun? Bir daha habersiz gelme!"
"Niye? Yatçak kız mı buldun?"
"Ha ha ha çok komiksin. Çık odamdanda giyineyim."
"Tamam acele et."

Dolabımı açtım ve Prada'nın yeni sezon takım elbisesini giydim. Aynanın karşısına geçip saçımla makyajımı halledip aşağıya indim. Rose beni kapıda bekliyordu. Bende yanına gittim. Bana boş boş bakıyordu.

"Ne bakıyorsun Rose? Çıksana!"

Arkada birleştirdiği elleri önüne geldi. Elindeki kutuya baktım ve bana uzattı.

"Bunlar ne?"
"Doğum günün kutlu olsun Canım arkadaşım."

Elindeki kutuyu aldım ve açtım. Bunlar Saint Laurent'in son çıkmış, yeni sezon siyah topuklu ayakabısıydı. Stoklarda tükendiği için alamamıştım. Ama canım arkadaşım
Saint Laurent'in sahibiydi.

Ağzımı açtım ve kocaman bir çığlık attım.

"Rose!! Bunlar... Çok teşekkür ederim"

Ona sıkıca sarıldım. Oda bana karşılık verdi.

"Bugün doğum günüm olduğu ben bile hatırlamıyorum. Çok teşekkür ederim."
"Rica ederim."
"E iyi o zaman bugün bunları giyeyim?"
"Giy giy. En azından Saint Laurent ile Prada"nın iş birliği yaptığına inanmayanlar görsün."
"Aynen öyle. Bu arada şirketleri birleştirmemiz iyi oldu."
"Evet hadi geç kalıyoruz Lisa."

Ayakkabıları giydik ve dışarı çıktık. O kendi arabasına ben kendi arabama bindim. Sam şirkete doğru sürmeye başladı. Bende instagramda dolaşmaya başladım.

Vardığımızda Sam kapımı açtı ve bende indim. Rose çoktan varmış olacak ki etrafta yoktu. Bende şirkete geçtim. Odama doğru ilerledim ve özel bölüme çıktım. Asansöre binip 22. Kata bastım. Burası VIP bölüm olduğu için sadece şirketin büyük yetkilileri girebiliyordu. Benimde odam VIP bölümünün en köşesindeki odaydı. Odamın kapısını açtım ve bilgisayarımın başına geçtim. Yeni gelen tasarımlarla ilgilenmeye başladım.

Aradan bir saat geçmişti. Ve telefonumun çalması ile mola vermeye karar verdim. Arayan babamdı.

"Efendim baba"
"İlk iş günün nasıl giyiyor prensesim?"
"Ah yorucu"
"Biliyorum biliyorum. Senin için zor olucak. Ama başarıcaksın."
"Umarım baba."
"Ah seni şey için aramıştım. Bugün bir toplantın olucak. Şirkette bur ortağın olucak."
"Baba zaten var"
"Rose dışında. Saint Laurent ile ortak olabilirsin ama Prada'yı yönetmen içinde bir ortağa ihtiyacın var canım."
"Ahh pekala. Ne zaman?"
"O geldiğinde seni toplantı odasında bekleyecek. Merak etme ikiniz olacaksınız sadece. İşini iyi bilen biri"
"Pekala. Sırf hatrın için."
"Teşekkürler kızım."
"Anneme selam söyle"
"Tamam görüşürüz."( arkadaşlar burada olsun aleykümselam dicektim. Zor tuttum kendimi sjsjsjsjh)

Telefonu kapattım ve deri sandalyeme yaslandım. Gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım. Bana sadece Rose, Annem ve babam bu kadar samimi davranabiliyordu. Bende onlara. Hayatta başka kimse ile bu kadar yakın olmamıştım.

İşime geri döndüm. Sekreterimden bur kahve isteyip beklemeye başladım. Yaklaşık bir iki dakikaya gelmişti. Kahveyi bıraktı ve bana döndü.

"Bayan Manoban, toplantı salonunda bir misafiriniz var"
"Pekala çıkabilirsin."

Kahvemi yudumlayıp ayağa kalktım ve boy aynamdan kendime bakıp, üstümü başımı düzelttim. Kapımı açıp özel toplantı salonuna gidip kapıyı açtım. İçeride kimse yoktu ama masada duran içkiyi fark etmiştim. Masaya doğru ilerledim ve elime içkiyi aldım. Bu dünki içtiğim içkinin aynısıydı. Arkadan gelen ses ile irkildim.

"Dün çok beğenmiştin sanırım tadını."

Arkamı döndüm ve bu tanıdık sesin sahibine baktım. Tüm şıklığıyka karşımda duruyordu. Kırmızı kuyruklu elbisesi, siyah uzun topuklu ayakkabıları, salık bıraktığı saçları ve kırmızı ruju ile duruyordu karşımda.

"Jennie? Ne işin var burada?"
"Yeni ortağıma merhaba demek istedim."
"Ne? Hadi ama şaka falan yapıyorsan hiç komik değil."
"Şaka falan yapmıyorum Lisa."
"Sen adamlara götünü veren fakir bir fahişesin Jennie. Hangi mal seni Prada ortağı yapar ki?"
"Belki de tüm bunlar seninle tanışmak için bir yalandır. Ne biliyorsun?"

Bana doğru bir kaç adım attı ve önümde durdu. Aramızda yaklaşık yarım metre falan vardı.

"Ne yani? Kimse ile yatmadın mı?"
"Hayır Lisa. Sence oradan bir erkek ile yatıcak kadar salak bir kıza mı benziyorum?"
"Imm hayır. Ama bir erkek ile değilde kimle yatıcaksın ki?"
"Lisa Lezim!"
"Ciddi olamazsın."
"Gayette ciddiyim."
"Uh peki. O zaman benden neden Prada çanta  istedin?"
"Belli etmemek için. Ayrıca umarım teklifin hala geçerlidir."
"Ne yani saçlarımı okşayıp bana şarkı mı söylemek istiyorsun?"
"Evet Lisa istiyorum."
"Neden?"
"Bilmiyorum. Sana yakın olmak istiyorum. Diğer ortaklar gibi mesafeli olmak istemiyorum Lisa. Sana tüm sırlarımı anlatmak istiyorum ve aynı şekilde seninde bana anlatmanı istiyorum."

Derin bir nefes aldım ve bu sefer ben ona doğru bir adım attım. Artık aramızda yaklaşık 20 santim vardı.

"Kabul"
"Güzel. Şimdi bana bir oda ayarla."
"Tamam."
"İyi o zaman. Evinin adresini versen iyi edersin."
"Telefonla konumu atarım Jennie."
"Tamam."

Kapıya doğru ilerledim ve durdum.
Arkam dönükken konuştum.

"Ve bu arada Sandman"
"Ne?"
"En sevdiğim şarkı
SYML Mr. Sandman"

Kapıyı açtım ve dışarı çıktım. Sekreterim beni kapımın önünde bekliyordu.

"Bayan Jennie'ye benim odamın yanındaki odayı hazırlayın."
"Peki efendim."



Selaaaaaaaaaaaaaaaaam. Tamam uzatmıycam. Kitap ilgi görüyormuş gibime geliyor. İlk bölüm için iyi oy almış sevindim. Teşekkürleeeer.

PRADA JenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin