Tuğçe Gelmeden Önce
Sude'nin Ağzından
Odaya geldiğimizde, Tuğçe biraz yürüyüş yapacağını söyleyip yanımızdan gitmişti.Hepimiz yere oturup dedikodu yapmaya başladık.
Neşe:
-" Bencee, önce Nis bize Melih'le yürüyüşlerin anlatsın."
Nisa:
-"Ay, eveet(bağırarak). Anlatıyorum hemen kankalarım. Şimdi biz yolun aşağılarına indik biraz.İrem ve Arda'yı gördük. Kavga ediyorlardı.Bizi gördüklerinde İrem bize bakarak kamp alanına döndü.Sonra yalnız ikimiz kaldık.Melih, daha önceki ilişkisini anlatmaya başladı.Düşünebiliyor musunuz, bundan önce sadece 1 tane olmuş. 2.5 senelik bir ilişkiymiş.Önceleri çok yakın arkadaşlarmış , aynı bizim Yiğit'le Tuç gibi onların, sevgili olmuş hali.İşte sonra çıkmaya başlamışlar. 2.5 senenin sonuna doğru anlaşamamaya, kavga etmeye başlamışlar.Anlattığına göre, ikisinin de sevgisi bitmiş birbirine karşı.Onlar da bitirme kararı almışlar.Saygı çerçevesinde ayrıldıkları için hala birbirlerine hal hatır sorarlarmış.Ayrılalı 3 ay geçmiş, kız gidip Melih'in çevresinden bir çocukla çıkınca araları bozulmuş biraz.Böyle stabil bir aşk hayatı var çocuğun.Sonra bana dedi ki, sen anlat.Hikayeleri en stabil, en sade haline kadar yontup öyle bir anlattım ki sanki 2 dakikalık şeyler gibi çıktı ortaya." Nisa'nın ilişkileri çok inişli çıkışlı olurdu.Asla normal bir şekilde ayrıldığı sevgilisi olmazdı hatta "saygı çerçevesi"denen kavramı birçok kez aştıklarını görmüştük.
Nisa:
-"Sonra işte başka konulara girdik. Kitaplardan konuştuk, Ronaldo ile ilgili olan kitabı önerecek diye çok korktum."bunu dediğinde gülüşmüştük.Lafına devam ederek" Sonra klasik kitap önerdi, içime su serpildi var ya anlatamam size. Sonra benim hakkımda ne düşündüğünü sordum ona.Evet pat diye sordum, bakmayın bana öyle.Hoş kızsın, komik kızsın ama daha yeni tanıştık ve birbirimizi çok tanımıyoruz dedi.Sonra ama birlikteyken eğleniyoruz değil mi diyip kolunu omzuma attı.O an bıraksa ya kırmızılım ben eriyorum diye kendimi yere atarım ya da yanınıza kadar koşup kolunu omzuma attı diye bağırırdım.Sonra işte konu konuyu açtı, havadan sudan konuşup buraya döndük."
Sude:
-" Sen bu çocuktan hoşlanıyorsun Niss.." dediğimde yüzü kıpkırmızı olduğunda Nisa'yı gıdıklamaya başlamıştım. Benim başlattığım bu akıma Suna, Neşe ve Miray'da katılmıştı.
Gıdıklama faslımız bittiğinde Miray konuşmaya başladı:
-" Ben asıl Suna ve Sarp'ı merak ediyorum.Hadi Nisa'yı biliyorduk da siz ne ara onu anlamadım."
Suna:
-" Biz sadece arkadaşıız."
Sude:
-" Tabi ya, hep öyle derler."
Neşe:
-"Geç bu bahanaleri, dökül hadi."
Suna:
-" Aslında, bu beni dansa kaldırdı ya ben anlık gaflete düşüp kabul ettim.Yoksa biliyorsunuz ki Sarp benim tipim olan bir insan değil.Sonra dans ederken, çok kibar bir çocuk olduğunu fark ettim.Bir de yakından daha da bir yakışıklıydı. Neyse biz baya gülüştük, fark etmişsinizdir.Sabah da işte, dolaştık bu civarlarda.Çocukluk anılarından bahsetti, saçma sapan fotoğraflar çekildik.Ve bunları yaparken bir an olsun, aklıma "o" gelmedi. Bilmiyorum, belki Sarp doğru kişidir ya da değildir, zaman gösterecek."
Neşe:
-" Aklına 'o'nun gelmemesi isabet olmuş, gelseydi ben başka şeyleri sana isabet ettirebilirdim Suna!"demişti kızarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kamp Alanı ; Tehlike
ChickLit-Best Friends Forever! Kamp, klişe hayatlarına, macera katmak için giriştikleri bir işti sadece. Bu kadar entrikalı ve macera dolu olacağını onlar bile tahmin edemezdi!