Bölüm 6: Kilitli Sandık

137 7 7
                                    

Hepimiz şaşkınlıktan ne diyeceğimizi bilmiyorduk.En hızlı aklını toplayabilen grubumuzun dehası(!) Tuğçe olmuştu.

Tuğçe:

-"Eğer o yeri açacak anahtar bu ise, kaybedecek vaktimiz yok.Defne abla yokluğunu anlamadan, gidip gelmemiz lazım. "

Neşe:

-"Havanın ne kadar karanlık olduğunun farkında mısınız?Kızlar ne kadar hatırlıyorsunuz bilmiyorum ama, benim panik atağım var!"

Miray:

-" Tek olmayacaksın Neşe bizde olacağız ve orada ne olduğunu görmeden hiçbir sonuca varamayız."

Neşe, çok büyük uğraşmalarımız sonucunda bunu kabul etmişti.Ormanlık alana girecekken, arkamızdan biri "kızlar" diye bağırmıştı. Seslenen kişi İrem'in arkadaşı olan Bora'ydı.

Neşe arkasını dönmeden:

-" Ben bu ses tonunu tanıyorum, ve duymaktan hiç hoşlanmıyorum." diyerek yüzünü buruşturmuştu. Bora bunu duymuştu.

Bora:

-" Bu laflarını iyi hatırla Neşe, sonra bu ses tonundan çok hoşlanabilirsin." diyerek muzip bir sırıtmayla bize bakıyordu.Neşe gözünü devirerek ormanlık alana yürümeye devam etti.

Bora:,

-" Hey, nereye gidiyorsunuz? Hava çok karanlık, ormana gidemezsiniz!"

Miray:

-" Öyle mi? Gidemeyeceğimizi kim söylemiş?"

Bora:

-" Kurallar? Ve orman çok tehlikeli, başınıza bir şey gelebilir."

Neşe:

-" Bak Bora, ne kadar açık olabilirim bilmiyorum ama; 2-3 günden beri çevremde/çevremizde geziniyorsun. Ve inan bu hiç hoşuma gitmiyor.Bizi rahat bırakmaya ne dersin?"

Bora:

-" Bana düşmanınızmışım gibi davranmanın sebebi ne Neşe? Sadece uyardım sizi, iyiliğiniz için."

Sude:

-" Düşmanınızmışım gibi? İrem'in arkadaşısın ve biz İrem'le kavgasız 2 saniye geçiremiyoruz Bora. Onun "çöplüğüne" dönsen iyi olabilir "ezikler" tarafında sana yer yok."

Bora:

-"İrem'i fazla abartıyorsunuz.İrem düşman diyecek kadar bile umursamıyor sizi."O sırada parti alanından bizim olduğumuz tarafın karşısına sinirle yürüyen bir İrem gördük.Yanında her zamanki gibi Dilara ve Aleyna vardı.

İrem:

-" Orada o şarkı söyleyen ben ve Arda olmalıydık, iki ezik değil!"

Sude:

-" Bizi umursamadığı aşikare ortada Bora, ama sen yinede iyiliğin için bizi görmeden İrem'in yanına dönersen iyi edersin!"

Bora gittiğinde, Suna odaların olduğu tarafa koşmaya başlamıştı.

Nisa:

-" Hey, nereye? Seni bekleyecek vaktimiz yok."

Suna gittikten 2 dakika sonra hemen yanımıza dönmüştü.

Suna:

-" El fenerleri olmadan ne yapmayı düşünüyorsunuz?" derken hepimize bir tane el feneri vermişti.

Neşe:

-" Doğru ya, el feneri."

Hepimiz elimizdeki el fenerlerini açarak ormanının içine doğru hızlı bir şekilde yürüyorduk.

Kamp Alanı ; TehlikeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin