Bölüm 16 Özür

128 10 6
                                    


Sessiz bir yolculuk yapmıştık. Şuan üzgün bir şekilde yatağımda yatıyordum. Jisung'un böyle düşünmesi beni kırmıştı.

Gözyaşlarımın ardı arkası kesilmiyordu. Bu arada odamın kapısı açılmıştı. Zaten yüzüm kapıya dönük olduğu için hemen uyuyor numarası yapmaya başladım. Ben ses vermeyince Jisung yanıma gelmişti. Yorganımı açıp altına girdi ve bana sarıldı ilk başta yanlış odaya gelenin ben olduğumu düşünsemde öyle değildi.

"Uyumadığını biliyorum Olivia" dediğinde kafamı ona dönemedim. Ilk dönüp hesap soracaktım ama ağladığımı anlaması uzun sürmeyeceğini biliyodum. Bu yüzden pozisyonumu bozmadım.

"Benimle konuşmak istemiyor musun ?" dediğinde üzülmüştüm. Ne kadar dedikleri kalbimi kırsa da onu hala seviyordum...

******************
Sabah alarmın sesi ile kalkmıştım. Yani ben kalkmamıştım Jisung beni kaldırmıştı. Uykum fazla ağırdı ve bu yüzden alarmları duymuyordum.

Kalktığımda gözlerimin altı ağrıyordu ve tahminen şişmişti. Jisunga döndüğümde hala yatmaya çalışıyordu.

Ayağa kalkıp odamdaki küçük tuvalete gittim. Gözlerimin altı fazlasıyla şişmişti. Şansıma kapatıcı ile kapatabilirdim. Hemen saçlarımı taradım. Sonra makyajımı yaptım.

*Olivia'nın giydikleri*

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*Olivia'nın giydikleri*

Uzun uğraşlar sonuçu kombinimi yapmıştım. Lavabodan çıktığımda ilk önce dikkatimi Jisung çekti. O ise bacaklarıma bakıyordu. Sonra ayağa kalktı ve yanıma geldi. Bende aynanın karşısına geçtim
Eteğim biraz kısaydı sadece...

Aynada son bir kendimi incelerken Jisung arkadan belime sarılmıştı.

"Etekle üşümeyesin" dedi kulağıma.

"Hayır üşümüyorum. Hem bugün hava biraz sıcak." dedim ve onu ittim.

"Pekii o etek biraz fazla kısa değil mi ?" dediğinde amacını anlamıştım.

"Yoo bence çok ideal bir boyu var"

"Sen beni delirtmek istiyorsun ben anladım" dedi ve eteğimi aşağıya çekti.

"Ne yapıyorsun !" dediğimde durmuştu.

"Ya Olivia bu çok kısa ya"

"Saçmalama ! Hem sen dün dedikleriden sonra hala nasıl bana karışıyorsun ! Defol '" dediğimde biraz fazla mı sert konuşmuştum ?  Kırılmış mıydı... Jisung benim bu tepkime şaşırsa da bana bakmaya devam etti. Tam bir şey söyleyeceği sırada telefon çalmaya başlamıştı. Ama telefon benim değildi. Jisung arkasını dönüp telefonunu komidinin üstünden aldı. Arayana bakıp telefonu cevapladı.

"Günaydın efendim"

"Tabii ki, siz nasıl isterseniz" dedi ve bana baktı. Telefonu kapatıp yanıma geldi.

Park JisungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin