Bölüm 5 Öpücük

314 17 20
                                    

Arkadaşlar kitaptaki jisung 20 yaşında olarak uyarladım.

♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡

Ne kadar uzun zamandır sarıldığımızı bilmiyordum. Sanki zaman durmuştu. Ondan ayrılmak istemiyordum.

"O-olivia hayatımda ilk defa bir kızdan hoşlandım. B-ben nasıl bir insan sevilir bilmiyorum."

"Bende bilmiyorum. Ama bence ikimizde bu duyguyu öğrenebiliriz." dediğimde ona daha sıkı sarıldım. Şuana kadar kimse ile çıkmamıştım.

Bu güzel dakikaları kıskanç ve iğneleyici bir ses tonuyla Ji Hu bozdu;

"Olivia bu kim ?" dedi Ji Hu. Tam birşey dicektim ki Jisung benden önce davranıp elini uzattı ve:

"Park Jisung" diyip kendini tanıttı. Ji Hu ise Jisungun uzattığı eline vurup:

"Bide kendini tanıtıyor ya, sen beni ilgilendirmiyorsun, hadi Olivia gidelim" dedi. Jisunga baktım sinirlenmişti, ve haklıydı. Biri bana böyle davransa büyük ihtimal kavga çıkardı.

"Hayır Olivia benle gelecek." dedi Jisung  ve elimi tuttu.

"Sana sormadım ben. Olivia?"

"Senin gibi kaba biri ile asla bir yere gelmem !"

"Ne yani iki gün önce tanıdığın biriyle mi gideceksin ! Hadi ama Olivia saçmalama"

"Merak etme onu senden daha iyi tanıyorum." dedim ve arkamı dönüp tam gideceğim sırada Ji Hu beni sertçe bileğimden tuttu:

"Ne yani benim senden hoşlanmam senin için bir değer taşımıyor mu ? Şu salak için benden vazgeçtiğine inanamıyorum Olivia..." dedi.

"Ben seni sadece arkadaşım olarak görüyordum. Ama artık arkadaşım olarak dahi göremiyorum Çünkü sen daha tanımadığı biri için bile, onu tanımadan onun hakkında atıp tutabiliyorsun !" dedim.

"Ve artık benim yanıma gelme ve sakın benimle konuşma." dedim ve Jisungu alıp gittim. Nereye gittiğimi bilmezken Jisung beni durdurdu ve kendi arabasına bindirdi.

"Onun yerine ben özür dilerim... Seni çok sinirlendirdi..."

"Sakinim... Sadece sana bir soru soracağım ! Bu herif sana takmış mı ?"

"Bilmem ben onu sadece arkadaşım olarak görüyordum...."

"Neyse... daha fazla bu konu yüzünden üzülmeyelim... Olan oldu boşver. Derslerin bitti değil mi ?"

"Evet derslerim bitti."

"O zaman... Hadi  eğlenelim !"

"N-nasıl yani ?"

"Küçük bir sürprizim var diyelim." dedi Jisung ve göz kırptı.

"Korkmalı mıyım ?" dediğim Jisung gülmeye başlamıştı. Ama ne yapayım korkmuştum.

"Korkma eğlenceli bir aktivite yapacağız." dedi ve arabayı çalıştırdı.
**********************
"Yeter ben yoruldum ! Artık başka bir oyuncağa binmeyelim !" dedim. Cidden yorulmuştum ama Jisung hala bir çocuk gibi oradan oraya sürüklüyordu beni. Yaklaşık 5 saattir lunaparktaydık.

"Hadi ama daha yeni geldik !"

"Jisung 5 saat oldu." dediğimde baya şaşırmıştı. Bu şaşkınlığını görünce beni bir gülme basmıştı tabii.

"Ya gülme ! Zaman çok hızlı geçiyor tamam mı !" dedi ve oda gülmeye başladı.

"Hadi artık çıkalım çok yoruldum."

"Tamam ama başka bir şey yapacağız."

"Bu sefer nereye gidiyoruz !"

"Merak etme Bu sefer bir yere gitmiyoruz sadece lunaparkın yanında ki uçurum kenarında oturacağız

Lunapark bir tepenin üstündeydi ve altı Okyanusa bakıyordu... Jisungun dediği uçuruma geldiğimizde düşmeyeceğimiz bir yere ikimizde oturduk.

"Dikkat et düşme." dedi.

"asıl sen dikkat et."

"Ben ederim dikkat..." dedi ve okyanusa baktı... O bakınca bende okyanusa bakmaya başladım. Dalgaların kayalara vuruşu ve ayaklarımızın altındaki o manzara... Tek kelimeyle harikaydı.

Ne kadar baktım bilmiyordum ama dalgaların senkronizesi... büyüleyiciydi. Bir an birinin bana baktığını hissetim ve Jisunga baktım. O okyanusu izlemek yerine  bana bakıyordu.

"Neden böyle bakıyorsun ? Okyanusa bak çünkü bir daha böyle harika bir manzara bulamayabilirsin."

"Benim manzaram sensin..." dediğinde kalbim yerinden çıkacakmışcasına atmaya başlamıştı.

Ve o da ne bana yaklaşıyor muydu ? Jisung yavaş bir şekilde bana yaklaştı ve dudaklarıma küçük bir buse kondurdu... galba ölüyordum. Bu küçük öpücük sonrası Jisung bana baktı ve endişeli bir şekilde:

"Olamaz ben seni öpmemeliydim ! Özür di..." Jisunga lafını tamamlamasına izin vermeyip bu sefer onu ben öpmüştüm. Ve buna şaşırmıştı ama sonra karşılık verdi...

**********************
"Seni seviyorum."

"Bende seni, yarın seni ararım bebeğim." dedi Jisung. Her güzel şeyin bir sonu vardır tabii. Öpüşmemizin üstünden bir saat geçmişti ve artık saat geç olmuştu.

Jisung bu yüzden beni yurda bırakmıştı ve şimdi ayrılmak zorunda kalmıştık...

Yurda girerken sanki biri tarafından izleniyormuş gibi hissettim. Biraz durdum ve etrafa baktım ama hiç kimse yoktu. Hızlı adımlarl yurda girdim ve asansör düğmesine bastım. Birkaç saniyeye asansör gelmişti. Yurt bugün fazla sessiz ve karanlıktı buda beni ürpertiyordu.

Asansöre binip düğmeye bastım. kapı tam kapanırken biri eli ile asansörü durdurdu ve  geriye sadece çığlıklar kaldı...

Bölüm sonu

12.04.19

Düzenlenme tarihi: 06.05.21

Evet bu bölümü biraz fazla düzenledim..

Oy vermeyi unutmayın ♡

Park JisungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin