Onları gördüğümde kendimi çok tarifi anlatılamaz bir duygu içinde buldum. Çok paniklemiştim, titriyordum, kalbim sıkıştı, nefes almakta zorlanıyordum, yutkunamıyordum. Ağzımdan kan kustum ve panikle ayağı kalkıp evden çıktım.
Arabanın kapısını açarken merdivenden inme sesleri geliyordu. Daha da hızlanarak arabaya bindim ve ehliyet kemerimi takmadan gaza bastım. Arkamdan Jennie ağlıyarak bağırıyordu, sesi tam gelemediği için ne dediğini bilmiyordum ki o an benim için önemli bile değildi. Gözüm dönmüştü, panikatak geçiyordum,ehliyet kemerimi takmamış 120 hızda arabayı sürerken karşıdan gelen motorun fenerleri gözümü kamaştırmıştı. Arabanın kontrolünü kaybedip kaza yapmıştım.
Gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu. Bilincim yavaş yavaş kapanırken birisinin benim adımı bağırdığını duydum. Umarım birisi beni kurtarır çünkü bilincim kapanıyor.
~~
Beni hastaneye yatırmışlardı. Serumlar bağlayıp, sakinleştirmişlerdi. Benim adımı bağıran kişi yanıma geldiğinde ise çok şaşırmıştım. Rose beni oradan kurtarmıştı. Doktorlar dinlenmem için beni acilden çıkartıp normal odaya almışlardı. Rose doktorla konuşurken ben ise etrafıma bakmaya çalışıyordum. Karşımdaki aynaya baktığımda boynumda ve ayaklarımda alçıya benzer şeyler olduğunu görmüştüm. Burnumda da sargı bezleri vardı. Tek sağlam kalan yerim ellerim ve ağızımdı. Doktor odadan çıkar çıkmaz Rose yanımda koştu ve oturdu.
R: Hey Lisa iyi misin. Merak etme annene iyi olduğunun haberini verdim. Jennie konusunda ise uzun süre ortalıkta yoktum çünkü tedavi oluyordum. Ona olan takıntımı yendim ve size süpriz yapmak için geliyordum. Yolda senin kaza anına şahit oldum, ben olmasaydım belki de...
L: Hey Rose devamını getirme çok korkunç. Her şey için teşekkür ederim, ve bu arada sana her şeyi anlatmam lazım.
Ona her şeyi anlatmıştım. Beni şoklar içinde dinlemiştim çünkü ikisinden de bunu beklemezdi özellikle Jisoo'dan. Bu duruma çok sinirliydik ve onları görmezden gelip yaptıklarına pişman edecektik. Çok üzmüşlerdi bizi, özellikle Jennie beni sayısız kere paramparça etmişti ama bu son yaptığı damlayı taşıran nokta oldu. Bana ihanet etmişti ve ben bunun altında kesinlikle kalmazdım. Rosenin dediğine göre tamamen iyileşmem için 4 ay gerekiyormuş. Bizim de bu 4 ay için çok güzel planlarımız vardı. Seulden ayrılıp Busan'a gidecektik ve onlarla iletişimimizi kesecektik, 4 ay sonra ikimiz de toparlanınca onların karşısına çıkıp pişman edecektik yaptıklarına.
~ Rose ve Lisa gideli 1 ay olduğunda~
-Hikayeyi biraz Jennie'nin dilinden okuyun güzellerim :) -
Artık aklımı sıyıracaktım. Her şeyden değer verdiğim, sevdiğim kızı bir anlık hata yüzünden kaybetmiştim ve bulamıyordum. Jisoo ile o gün yaptıklarımızdan çok pişmandık çünkü aslında hiç öpüşmemiş sadece kıskanması için numara yapıyorduk. Jisoo benim ablam gibiydi hiç bir zaman ona o gözle bakmazdım, o da bana bakmazdı ama Lisa inanmıştı. Lanet olsun o geceden beri ortalıkta yoktu. Annesine dahil hiçbir yakınına ulaşamıyordum. Jisoo elbet bir gün geri geleceğini inandığı için kafaya takmıyordu ama ben cidden delirmek üzereydim. 1 aydır Jisoo'nun evinde kalıyordum ve hiç dışarı çıkmamıştım. Gözlerimin altı mosmor olmuş, gözlerim her gece ağlamaktan şişmiş ve enfeksiyon kapmıştı. Cidden acınası bir haldeydim. Acaba Lisa bunları görse beni affeder miydi, acaba şu an ne yapıyordu, iyi miydi.
Kendimden nefret ediyordum. Her zamanki gibi elime kalem ve defterimi aldım. Her gün olduğu gibi bu gün de geri gelir ümidiyle ona mektup yazacaktım.
Merhaba Lalisa Manoban
Bu gün tam 30 gün oldu sen benden gideli, benim gerizekalılık yaptığım, senin bunları kaldıramayıp beni bırakmandan tam 30 gün geçti. 30 lanet gün, 4 hafta 2 gün geçti.Nerdesin sevgilim, nerdesin balım? Benden uzaklarda ne yapıyorsun, iyi misin, yanında başka birileri var mı, günlerin, saatlerin, dakikaların nasıl geçiyor bensiz? Benimkileri umarım bir gün bu mektupları okuyup ne kadar boktan geçtiğini anlarsın balım.
Gün geçtikçe daha çok deliriyorum, doktorlar anksiyete hastalığımın her gün daha çok ilerlediğini ve yakında kişilik bozukluğuna veya çift kişilik hastalıkları gibi büyüyeceğini söyledi. Çevremdekiler tedavi olmamı ve haplarımı içmemi söylüyor. Haplarımı kontrol eden birisi yok, içmiyorum da. Sen yoksan içmemin, tedavi görmemin bir anlamı yok.
İyileşmek için birine ihtiyacım var,
Kendimi tanımak için birine.
Sahip olmak için birine,
Hayata tutunmak için birine.
Söylemesi kolay ama asla öyle olmadı.
Sanırım seni düşünürken tüm acılarım uyuşuyor ve bu şekli sevdim.
1 ay 2 gün geçti ve sen burada değilsin
Beni bu lanet durumdan çekip kurtar
Gardımı düşürmeme izin verdin ve şimdi yoksun.
Sevdiğin biri olmaya alışmaya başlamıştım ama yanımda kalmadın.
Neden yanımda kalmadın?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Slayer Loves |JenLisa|
Fanfic"Onun sonsuzluğunda özgürleşmek istiyorum." İşte her şey o gün başlamıştı.. #Jenlisa 7 (03.01.20) Başlangıç 14 Aralık 2019 Bitiş 4 Nisan 2020