"Ee hikayenin devamını merak ediyorum.."
Diyince yarım kalan hikayemi bitirdim.
"Şimdi neden ağladığını anlayabiliyorum. Bugün başından çok kötü şeyler geçmiş anlaşılan. Ama iyi tarafından bak günün sonunda benim gibi yakışıklı bir mankenle tanışmış oldun. "" Bunu söylediğin iyi oldu, artık egoist olduğunuda biliyorum. Demekki söylemesen seni tam tanımış olamayacaktım."
"Hahaha.Çok komiksin. "
"Gülmen için söylememiştim, ama anlamanıda beklemiyorum."
"Peki şimdi.. Ne yapıcaksın saat 12 olmuş. Otele giriş çoktan kapanmış olmalı."
"Yanımda durursan tüm gece burada durabilirim. Yarında ev veya yurt fiyatlarına bakarım... Ama sanırım bu söylediğim çok saçma oldu.."Diyerek esnedim.
"Havanın ne kadar soğuk olduğunun farkında olmanı beklerdim. Herşey anlıyorsun ama Bi bunumu anlayamadın. Filmdeki ler gibi tüm gece burada durursak yarına hastanelik oluruz. Şimdilik kazadan sonra iyi olduğuna beni ikna etmiş olabilirsin ama hasta olursan hastaneye gitmek zorunda kalırsın. "
" Peki anne."
Güldükten sonra esneyerek cevap verdi" Hadi kalk, burada duramayız. "
" Nereye?? "
" Benim evime"
"Asla olmaz! O kadar ileri gidemem. Beni dinleyerek yeterince yardım ettin. Sen git. Ben bir yer bulurum."
"Beni hala tanıyamamışsın. Buna izin vermeyeceğimi bilmen gerek."
Diyerek üstüme doğru yürümeye başladı. Bende "HAYIRRR!!!" diyerek kaçmaya başladım. Ortalıkta kimse yoktu. Yani gecenin bir yarısı olmaması çok normal.Ben kaçıyorum o beni yakalamaya çalışıyordu.
"Kayla buraya gel!Çocukmusun sen?"
Koşarken Bi yandan da sorusunu cevaplıyorum
"Ben daha bu sene 18ime girdim!!"
"Vay canına gerçekten yeni doğmuş bebek kadar küçükmüşsün!"
Diyerek beni kovalamaya devam etti.
En son bana doğru geldiğini gördüğümde heyecanlanıp yanlışlıkla denize koştum. Oda benim peşimden koştu ve beni tuttu. Onu ittirmeye çalıştım ama başaramadım ve kaçmaya kalktım tam ondan kurtulmuş kaçıyorum ki ayağıma bişey takıldı ve yere düştüm. Su çooooooooook soğuktu. Her tarafım ıslanmışken o sadece bana gülüyordu.
Bende tabiki intikam istediğim için Burak'ı yanıma çekmeye çalıştım ama yerinden bile oynamayınca (birazcık sert olmuş olabilir) tüm gücümle ayağına tekme attım.Böyle olacağını bilmiyordum. Suyun içinde tekme attığım anda boşluğuna denk gelmiş olacakki üstüme düştü. Artık gülmüyorduk. Refleks olarak düşerken yeri tutmuştu. Tutmasaydı ne olurdu düşünmek istemiyorum. Tamam yakışıklıydı ve sanırım iyi kalpliydi ama sonuçta daha bugün tanışmıştık. Bende dirseklerimin üstünde durduğum için aramızda hiç mesafe kalmamıştı. Burunlarımız birbirine değiyordu.Sadece gözlerine baktım. Oda benimkilere. Hint filmlerini andıran uzun bakışmamızdaki sessizliği bozan o oldu.
"Yanakların kızardı."
Yutkunmak dışında birşey yapamadım. Gerçi oda biraz zor oldu.
Hayatımda yaşadığım en romantik andı sanırım. Filmlerdeki gibi..
Ama komedi filmi. Lanet olsun. Gerçekten çok utanmıştım.Çünkü öyle romantik bir anda, sabahtan beri hiçbişey yemediğim için lanet karnım guruldadı.
Ve emin olun o anki utancımı hiçbir şekilde anlatamam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAVİNİA
Non-FictionO, lavinia gibiydi.. Çok güzel kokuyordu., Ama zehirliydi. İhanet etmişti bize sanki..