Yazardan
Üçlü konuşurken nazlı aşağı indi gaye hemen nazlıyı sofraya oturttu ve yemek yemesini söyledi. Sessizliği bozmamaya yemin etmişlerdi hepsi resmen gayenin telefonu çalmasıyla herkes ona döndü gaye telefonu açmamıştı ve açmayıda düşünmüyordu ateş gayenin telefonunu alıp açtı ve hapörlere verdi.
Arayan babasıydı ve ateş açtığında konuşmaya başladı
Gb:kızım seninle konuşmam gerek lütfen tarık seni seviyo gelde konuş ve görüş ne olur bir kerede sözümü dinle.
G:ben seni yıllardır dinliyorum ama benim yararıma olmuyo o yüzden beni daha fazla arama artık senin gaye adında bir kızın yok şimdi ne sen ne de tarık hiçbiriniz umrumda bile değilsiniz bir daha beni arama.
Gaye telefonu kapatmıştı ve kalkıp odasına gitti.
Gaye'den
Telefonu kapatıp odama çıktım ve ağlamaya başladım. Neden hersey benim isteğim dışında gelişiyor bu dünya beni çok yoruyor uzaklaşmak istiyorum ama yapamıyorum en iyisi kafa dağıtmak için sahile gidicem. Hazırlanmak için dolabımın karşısına geçtim üzerime siyah bol ve az uzun olan kazağımı altıma siyah tayt ve siyah spor ayakkabımla kombinimi tamamladım ve aşağı indim herkes bana bakıyordu dışarı çıkacağıma dair kısa ve öz cümle kurup anahtar ve çantamıalıp çıktım yürüyerek sahile gittim hava bugün soğuktu ama insanı donduracak kadar değildi öğlen olduğu için fazla insan vardı fazla kalabalık olmayan hatta insanların hiç gelmediği taşların üzerine çıktım ve oturdum aşağıda kumlar vardı ama tam taşların altında kalıyordu yani sonuç olarak atlarsam kumlarla birlikte taşlarda bana batıcak ama denize atlarsam ya boğularak ya da ıslak bir şekilde soğuktan ölücem ama umrumda bile değil burada tek başıma kafa dinlemek ve ağlamak bana iyi geliyordu bazen diyorum ki kendime sen bu dünyaya ait değilsin ama maalesef ki ben bu dünyaya ait olduğumun gerçeğini değiştirmiyor zamanın nasıl geçtiğini anlamadım hava kararmaya yüz tutmuş ve yerine bana batan güneşin batarken ki güzel halini sunmuştu bu mükemmeldi ileride bulunan sahilin kalabalık alanı boşalmaya başlamıştı taşlara uzanıp gök yüzüne baktım sonra aklıma küçüklük anılarım geldi düşüncelerimle birlikte göz yaşlarımda aktı ben sesizce ağlarken gök gürlemesiyle yağmurda başladı ama sanki benimle birlikte ağlıyordu gök gürültüsüyle birlikte hıckırıklarımda başladı yavaş-yavaş eve doğru yol aldım yürürken yanıma biri geldi ve yanım da yürümeye başladı bir şey demedim ve suratına bile bakmadım.
Birden bire yanımda araba durdu yoksa minibüs mü demeliydim araca baktım ve yanımdaki adama bu tarıktı anında koşmaya başladım ve hızlıca sokaklardan birine girdim malesefki çıkmaz sokak arka sokakta ateşlerin evi vardı ve tarımlar beni bulmuştu ve inanması güç ama kacabilirdim yanım da çöp konteynırı vardı ve yapabilirsem üzerine çıkıp karşıya atlayabilirdim ve umarım işe yarardı tarık gülerek duvara yaslandı ve konuşmaya başladı
T:bakıyorumda köşeye sıkıştın gayecim
G:yanılıyorsun tarık beni hiç bir zaman köşeye sıkıştıramassın.
Dedim gülerek yaslandığı yerden doğruldu ve bana doğru geldi ve ben hızlıca çöp konteynırının üzerine çıkıp karşıya atladım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
son pişmanlık
ChickLithayatı boyunca ailesin den kaçan ve bu kaçışta yanlış yolara giren gaye ve bu yolda kendisi hiç olmucak bir adama gönlünü kaptırmış ve yanlış olanı düzeltmek için bi uğraşlarda nasıl olucak tekrar eskisi gibi olabileceklermi