Sabah olmuştu,yine alarmın sesiyle uyandım.Yatağımdan kalkıp okul için hazırlandım.Aşağıya indiğimde ise annem mükemmel bir kahvaltı hazırlamıştı. Çabucak kahvaltı yapıp evden çıktım. Okul servisi de gelmişti. Servise bindiğimde Selin yine benim için en önden bir koltuk tutmuştu. Bizim bir arkamızda ise Burak ve Atakan oturuyordu.Atakan ve Burak aynı anda;
"Günaydın Alya."
"Size de günaydın."
Sohbeti kısa tutmuştum.Bir an önce sınıfa gidip oturmak istiyordum.Bir insan neden sınıfa gidip oturmak ister ki?Ama ben istiyordum. Okula geldik.Sınıfa girdik bir dakika sonra Burak beni yanına çağırdı.
"Alya bir gelebilir misin seninle bir şey konuşmak istiyorum.
" Peki."
Yanına yarı tedirgin bir şekilde gittim.
"Şey Alya dün sana mesaj attım ama sen bana cevap yazmadın.Üstüne üstlük bir de beni engelledin."
"Na_nasıl yani?Ama o yabancı numaraydı."
"Sen sanırım benim numaramı kaydetmedin.
" Özür dilerim. Kaydetmeyi unutmuşum."
"Yo_yok önemli değil."
"Peki sen neden bana öyle bir mesaj yazdın?Ayrıca ben ve Atakan'ın yan yana olduğumuzu nereden biliyorsun?"
"Sizin dün gittiğiniz cafe'de ben de vardım. Sizin tam karşınızdaki masada oturuyordum."
"Eee o zaman niye yanımıza gelmedin?"
"Rahatsız etmek istemedim.Şey neyse benim kantine inmem lazım sonra görüşürüz."
"Tamam."
Burak çok garipti.Sanki benden bir şey saklıyormuş gibi bir hâli vardı.Peşinden koşarak kantine gittim. Kapıdan içeriye girer girmez bana baktı. Hızlı adımlarla gidip yanına oturdum.
"Burak biz konuşurken neden aniden panikle konuyu yarıda bırakıp sınıftan çıktın?"
"Hi_hiç."
"Bir sebebi olmalı ama."
"Bir sebebi yok Alya."
Derken Atakan ve Selin de yanımıza geldi. Atakan:
"Ne konuşuyorsunuz bakalım?"
"Hi_hiç bir şey konuşmuyoruz.Neyse ya hadi bahçeye çıkalım."
"Tam çıkacakken zil çaldı. Sınıfa girdik. Kalorifer peteklerinin yanında yerimizi aldık...