Biraz sohbet ettikten sonra İngilizce hocası geldi ve ders başladı.İngilizce'yi çok seviyordum.Herhalde kolaylıkla anlayabildiğim tek dersti.Kitapları ve defterleri açıp derse başladık.Hoca tahtaya bir şeyler yazıyordu ve bizimde bunları deftere geçirmemiz gerekiyordu. Atakan bana bakıyordu. Ama bu bakışlar her zamanki bakışlar gibi değildi. Sanki bana bir şey söyliyecek de bir türlü cesaret edip söleyemiyormuş gibiydi.
"Atakan bir sorun mu var?
" Alya ben sana bir şey diyeceğim. "
"Söyle."
"Burada olmaz,zil çalsın bahçeye inelim orada söylerim. Ama ikimiz tek inelim bahçeye."
"Tamam."
Teneffüse kadar beklemek istemiyordum.Ne diyeceğini çok merak ediyordum.Bir an önce dersin bitmesini istiyordum.Tahtadakilerini hemen deftere geçirip zilin çalmasını bekledim. Hoca ders anlatmaya başladı. Konuyu anlattı ve dersi bitirdi.Zilin çalmasına son 2 dakika kalmıştı. Atakan sürekli saate baktığımı fark edince gülümsedi.
"Alya diyeceğim şeyi sanırım çok merak ettin, sürekli saate bakıp duruyorsun."
"Yani biraz"
Zil çalmıştı. Selin konuyu anlamıştı ki yanımıza gelmedi. Biz de Atakan'la bahçeye çıktık.
"Atakan bahçeye de çıktık artık söyleyebilirsin."
"Şey Alya_"
"Efendim"
"Alya ben seni sev_"
Derken Burak yanımıza geldi.Atakan bu duruma çok sinirlenmişti ki:
"Burak burada özel bir şey konuşuyoruz."
Burak Atakan'a cevap vermeden bana yöneldi.
"Alya sana önemli bir şey diyeceğim."
"Şimdi Atakan'la konuşuyorum.Ama diğer teneffüste sen söylersin."
"Ama benimki daha önemli."
Derken zil çaldı. Konu yarıda kaldı.
Tam arkamı dönüp sınıfa gidecektim ki arkamda Atakan ve Burak'ın bağırışmalarını duydum.Arkama döndüğümde Atakan ve Burak kavga ediyordu.Önce bağırışmalarla kavga ediyorlardı sonra yumruklar havada uçuşmaya başladı.Ben hemen kavgayı ayırmayı başladım.
"Burak Atakan ne yapıyorsunuz siz ya.Niye kavga ediyorsunuz?"
"Alya sen sınıfa git."
"Gitmiyorum Burak."
"Alya lütfen sınıfa gider misin?
" Siz kavgayı keserseniz gideceğim.Çocuk gibisiniz,niye kavga ediyorsunuz?"
Atakan çok sinirlenmişti ki birden bana bağırmaya başladı. Bana bağıra bağıra:
"Alya sana sınıfa git dedik neyini anlamıyorsun?"
Ben de bağıra bağıra cevap verdim:
"Atakan bana bağırmaya hakkın yok. Neyse ya ne haliniz varsa görün ben gidiyorum..."