1

411 37 8
                                    

//chanbaek,
lonely together- sofia karlberg

Zilin çalmasıyla öğretmen konuyu bitirememenin verdiği sıkıntıyla derin bir nefes aldı ve elindeki kalemi sıktı. Dersin başında konuşup bir 10 dakikayı kaybettirmiştik adama. Bunun için bize sinirlendiğini hissediyordum. Elinin birini beline yerleştirip alnını ovuşturdu.

"Şey, sanırım onu çok sinir ettik"

Sessizce Sehun'a yaklaşıp fısıldadım.

Sehun kafasını salladı. "Evet. Konuyu yetiştiremedi"

Bay Jihoon bütün uygulamalardan çıkıp tableti kapatırken sınıf ayaklanmış, tenefüse çıkmıştı.

"Hadi kantine gidelim"

Yanımıza gelen Jongdae enerjik bir şekilde omzumu sıkıp canımı yakarken yüzümü buruşturdum. Zaten kendimi cansız hissediyordum, böyle yaparak bana hiç yardımcı olmuyordu.

"Olur"

Sehun cevaplayıp ayağa kalkarken başımı olumsuz anlamda salladım.

"Kendimi iyi hissetmiyorum, ben gelmeyeceğim."

İkiside başlarını sallayarak uzaklaşırken açık defterin üzerine attığım tarihe takıldı gözlerim.

28.10

Yılı yazmamıştım. Bay Jihoon hızla derse giriş yaptığı için aceleyle tarihi atıp not tutmaya başlamıştım. Kenara koyduğum kalemi alıp yılı da ekledim.

Sınıfta ses yoktu. Sanırım herkes dışarı çıkmıştı. Kalemle defterin kenarına bir şeyler çizerken canım çok sıkılmıştı.

Chanyeol'ü düşündüm. O güzel gülümsemesini... kliniğe kaldırıldıktan sonra onu hiç göremeyecektim. Acaba ona ona aşık olduğumu söylediğim zaman ne düşünecekti? Belki de bir heterosexual olarak iğrenirdi benden. Bilemiyordum. Ama yine de kliniğe kaldırılmadan önce ona her şeyi söyleyecektim.  Gözlerimdeki aşkın o bilmeden sönmesini istemiyordum. Bilmeliydi. Sadece doğru zamanda.

"Güzel çizim, Baekhyun"

Onun kalın sesi kulaklarıma ulaşınca vücut ısımın yükseldiğini hissettim. Önümde resmettiğim şeye baktım. Aslında çok basit bir çizimdi. Kabataslak çizmiştim. Denize doğru bakan bir bank çizmiştim ve üzerinde henüz yarısına bile gelemediğim bir adam oturuyordu. Bu çizimin çok benzerini güzel sanatlar kursunda da çizmiştim. Elim alışmış olmalıydı.

"Ah, teşekkür ederim."

Kısık sesle mırıldanıp kalemi bırakıp ellerimi pantolonumun üstüne sildim.

"Neden yüzüme bakmıyorsun Baekhyun?"

O kadar kısık sesle konuşmuştu ki duyduğumu sanmıyordu büyük ihtimalle.

"Chanyeol, hadi! Zil çalacak şimdi"

Kyungsoo'nun ona seslenmesiyle bana hiçbir şey demeden uzaklaştı. Adım seslerini dinledim.


ay olmuyor galiba ama neyse

for to live •chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin