4

363 32 7
                                    

//chanbaek, 4
turning tables- adele

Baekhyun elindeki topu potaya gönderirken başı dönüyordu ancak umursamadı. Okulun basket takımındaydı ve önlerinde önemli bir maç vardı. Sehun her an takımdan ayrılması için diretsede o ayrılmamakta kararlıydı. Ve şu an sahada tek başına antreman yapıyordu.

Basket takımına neden katıldığını düşündü. Çünkü kaptan Chanyeol'dü. 10.sınıfın başlarında Chanyeol'ü daha sık görebilmek için basketbol çalışmaya başlamış ve takıma girmişti. Boyu çok uzun sayılmazdı ancak iyi basketbol oynuyordu.

"Baekhyun!"

Topu sektirirken Sehun'un sesi kulaklarına ulaştı.

"Hadi yeter bu kadar çalıştığın. Kendini zorluyorsun"

Baekhyun, Sehun'a gerçekten minnettardı. Onunla uzun süredir devam eden bir arkadaşlığı vardı ve her ne olursa olsun Sehun hep onu destekliyordu. Ona gülümsedi. Sehun'a doğru ilerledi.

Kendini çok yorgun hissediyordu. Buna rağmen gülümsemesini bozmadı. Sadece ilerledi ve Sehun'a kocaman sarıldı.

Sehun'un yüzünü ferah bir gülümseme kapladı ve gözlerini yumdu.

"Ah Baekhyun, keşke..."

"Keşke daha farklı bir hayatımız olsaydı" diye tamamladı. "Keşke şu berbat hastalığım olmasaydı. Keşke herkes gibi bir şeyler yaparken bu kadar yorulmasaydım ve biz de eğlencenin tadını çıkarabilseydik. Bir sürü keşke sayabilirim Sehun ama bu bir şeyi değiştirmez."

Baekhyun burnundan sıcak bi sıvının aktığını hissetti. Hala sarılı olduğu ellerini çözüp burnuna götürdü ama  çoktan bir damla kan Sehun'un okul gömleğine damlamıştı. Baekhyun'un boş bakışları Sehun'un endişeli bakışlarıyla buluştu. Sakince artık çok sık olmaya başlayan burun kanamaları için cebinde taşıdığı peçetelerden birini çıkarıp burnuna tuttu ve konuştu.

"Ben gerçekten üzgünüm... Bunu ben seçmedim"


ah ah canım sebaek

for to live •chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin