Hardster | Fillie

16

@hardster: sen nasıl bir salaksın aq?

Millie, yine ne boklar yedim acaba diye düşünüyor, ardından cevap veriyor.

@millster: ne yapmışım aq?

@hardster: lan nasıl bilmezsin.

@hardster: beni Joseph sandın ya.

Millie'nin kafası iyice karışıyor. Ne yani şimdi Joseph, hardster değil miydi? Boşuna mı yakınlaşmıştı?

@millster: seni buldum diye paçanı mı kurtarmaya çalışıyorsun?

@hardster: lan niye öyle bişey yapayım. ben istemedikçe sen beni bulamazsın zaten.

@millster: bu sözünü hatırlatırım ama :dd

@hardster: o anı heyecanla bekliyor olacağım.

Millie sırıtıp telefonu kapattı. Uzun zamandır Sadie ve Jack'le mallık yapmıyordu. Odasından çıktı. Lavaboya uğradıktan sonra aşağı indi. Sadie makarna yapıyordu, Jack ise ortalıkta yoktu. "Naber Sadie!" dedi heyecan ve coşkuyla. Aslında heyecanlı değildi ama sesi öyle çıkmıştı. Sorgulamadı. "Oo Mills uğrar mıydın buralara?" Millie seslice ofladı. Bunu duymaktan sıkılmıştı. "Oh, pardon tatlım. Kırdıysam özür dilerim. Sadece şaka yapmıştım ama her zamanki gibi yersiz ve saçma bir şaka oldu." Millie kıkırdadı çünkü Sadie bunları tek nefeste ve hızlıca söylemişti. Şimdiyse nefes nefeseydi.

Millie bugün evde olacaktı. Bugün için birşey planlamamıştı zaten. Millie dolaptan ilk süt ve yumurtayı, daha sonra da diğer kek malzemelerini çıkarttı. Son olarak bir kap alıp sırayla malzemeleri döküp, çırpıp, kaba koyup fırına verdi. Keki pişerken Sadie ile dedikodu yapmanın, gundemden haberdar olmanın iyi fikir olacağını düşündü.

"Eeee?" dedi Millie. Sadie şaşkınca döndü. Arkadaşının tam olarak ne demek istediğini anlayamamıştı. "Ne eee?" dedi Sadie. " Lan senle Noah diyom gerizekalı." dedi. Sadie kahkaha atmaya başladı. Bunu beklemediği her halinden belliydi.

"Sevgili olduk! Biraz vıcık bir ilişkimiz var ama onuda hallederiz." Millie yüzünü buruşturdu. "Eski sevgilimden neden ayrıldığımı hatırlıyorsun değil mi? Vıcık ilişkilere hiç gelemiyorum." dedi Millie.

Sadie hatırlamak istercesine kaşlarını çattı. Sonra hatırlamış olacak ki kahkaha atmaya başladı. "Hatırlıyorum! Sana sürekli kalp attığı ve canım cicimli konuştuğu için!" dedi kahkahalarının arasında. Millie'de kıkırdadı. "Evet! Çok iğrençti. Pişman değilim!"

Uzun bir süre buna kahkahalarla güldüler. Aslında o kadar komik bile değildi.

Kahkahaları zilin çalması ile bölündü. Millie gülmekten akan gözyaşlarını silerken kapıya doğru ilerledi. Kapıyı açtı ve "Hoşgeldin Jack! Sende gel ve kahkahamıza katıl. Kahkahamız bitince bizi böldüğün için seni öldürürüz ama olsun." dedi hala gözyaşlarını silerken.

Çok tanıdık olmayan bir ses, "Seni kırmak istemezdim ama biz Jack değiliz ve umarım Jack'i öldürmeye çalışacağınız gibi bizi öldürmezsiniz."

Millie fazlasıyla şaşırmıştı, aynı zamanda rezil de olmuştu. Çünkü karşısındaki kişiler Finn ve Noah'tı.

--------------
lan harbi boku cikiyo