15

845 86 40
                                    


Millie'den

"Millie!" ismimi tanıdık birinin ağzından duyunca yavaşladım ve arkamı döndüm. Hiç beklemediğim biri karşımda duruyordu. Finn. Şaşırmıştım ve bunu saklayamamıştım. "Evet?" dedim soru sorarcasına.

"Uzun süredir seninle matematiğe çalışmıyoruz. Eğer sende uygunsan bugün okul çıkışı bizim eve gidebiliriz." biraz durdum, haklıydı uzun süredir matematik çalışmıyorduk, ama bugün Joseph'in doğum günü partisi vardı ve kesinlikle bu partiye gitmeliydim.

"Üzgünüm ama gelemem," biraz durdum ve tepkisini ölçtüm. "akşam Joseph'in doğum günü partisi var. Hatta sende gelebilirsin." diye bir fikir sundum. Biraz düşündü. "Bunu biraz düşüneyim." dedi. "Tamam o zaman düşününce bana mesaj at." diyip numaramı verdim ve daha da gecikmeden Joseph'in evinin yolunu tuttum.

Finn'den

Millir gidince sesli bir şekilde sövmeye başladım. Ne ara bu kadar yakın olmuştu Joseph'le.

Partiye gitmek istemiyordum ama bir yandan da Joseph ve Millie'nin neler yapacağını merak ediyordum.

Bende bu düşünceler arasında evimin yolunu tuttum. Nasıl bu kadar yakın oldukları hakkında bir sürü kurgu kurmuştum. Tam aklıma bir kurgu daha gelmişken bildirim sesiyle tüm düşüncelerimden kurtuldum.

@millster: Joseph'in partisine geliyor musun?

Millie ile 'hardster' olarak onu ilk Joseph'le gördüğüm günden beri mesajlaşmıyorduk. Beni bulduğunu söylemişti ama hala bana olan davranışlarında hiç bir değişme yoktu. Yani beni bulamamıştı veya yanlış kişiyi bulmuştu.

@hardster: wow sen buralara uğrar mıydın aq?

@millster: tabii qi.

@millster: neyse sen soruma cevap ver.

@hardster: orada olacağım.

Telefonumu kapatıp cebime koydum. Gideceğimi söylemiştim ama gitmeyecektim. Zaten kim olduğumu bilmiyordu. Gitmediğimde anlamazdı bile.

Sonunda eve vardığımda odama çıktım ve üstümü değiştirmeden yattım. Tam rahat bir pozisyon bulduğumda amq telefonu öttü.

Zor da olsa kalkıp aldım. Bildirim bir sms'ti ve sms Millie'dendi. Anlamsızca baktım. Çünkü o bana numarasını vermişti. Ben ona değil. Gerçi vermesine gerek yoktu. Çünkü numarası bende vardı.

brownie: eee düşündün mü bari?

finnie: yok be ne düşüncem.

brownie: lan gelcem de işte aq. ne kastın.

finnie: amk halim olsa gelirim. ama yok ki.

brownie: kapa çeneni sikmiyim ebeni.

finnie: obaa bura karışır amq.

finnie: neyse geliyorum.

brownie: heheheheh girl power.

Görüldü atıp çıktım. Dolabımın karşısına geçip sade şeyler giydim. Zaten büyük bir ihtimalle geç olmadan dönecektim.

15-20 dakika içinde hazırlanıp çıktım. En geç 20 dakika sonra oradaydım. Hediye almamıştım çünkü artık çocuk değildik.

Eve yaklaştığımda rahatlıkla şarkıyı duyabilir hale gelmiştim. Kapıya iyice yaklaştıktan sonra zile bastım. Zil sesi birazda olsa şarkıyı bastırmıştı.

Ben kapıyı Joseph açar ve beni kovar diye düşünürken kapıyı Millie açtı ve sarıldı.

Bi dakika ne? sarıldı mı? nası ya? bir dakika ben nasıl hala yaşıyorum?

"Geldiğin için cok teşekkür ederim lenn!" dedi bu dediğine kıkırdadım. " Bişey değil leeeen!" dedim. O da bu dediğime kıkırdadı ve içeriye geçtik. Parti daha yeni başlamış olsa bile ev neredeyse dolmuştu.

Ben etrafta tanıdık birini ararken birinin üstüme atlamasıyla yeri boyladım. Hemde yüz üstü aq. Zorlana zorlana başımı kaldırıp bu salak kim diye baktığımda tabii ki de Sophia'yı gördüm. Başka kim olabilirdi ki zaten aq.

Biz boş bir yer bulduktan sonra sohbete dalmıştık ki büyük bir gürültüyle müziğin sesi kısıldı ve şimdi ne olduğunu daha iyi anlıyabiliyordum.

Kulağıma endişeyle dolu Millie'nin sesi dolunca daha da çok dikkatimi çekti olanlar. Neler olduğunu görmek için seslerin geldiği yere kafamı çevirdim. Yerde Joseph üstü kirlenmiş bir şekildeydi. Çok geçmeden yine Millie'nin sesi duyuldu. "Aman tanrım! Biraz daha dikkat etmelisin sakarster!"

---------------
sey dermisim ay em bek biçis BDJDBSJSNDNFN.
umarım beğenirsiniz.
ayrica yorum yapip oy verirseniz muqemmel olur.
VE 1K OKUNMAYA DOĞRU GİDİYORUZ AQ COKK TEŞEKKÜRLERRR SİZİLERİ SEVİYARRAAAĞM.

Hardster | FillieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin