O sabah ilk defa 07:00'da kalkmıştım. Sersem gibiydim. Hâla Emir aklımdaydı. Arayıp aramamak arasında kararsızdım. O yüzden Selim'i arayıp danışmaya karar verdim.
"Ya bırakta eniştemi bir kere ben arıyım" dedi Selim. "Selim boş yapma. Zaten sana soranda kabahat" dedim ve yüzüne kapattım.
Baharı aradım. Bahar "Tabi ki ara bir davet et yanlız konuşun"dedi. Bende Emir'i aramaya karar verdim.
"Alo" dedi. Bende "Ş-şey ben Nehir. Dün rahat konuşamadık. İstersen gel bize konuşalım" dedim. Biraz durdu. Sonra "Tamam 1 gibi sendeyim o zaman" dedi. "Tamam o zaman görüşürüz" dedim ve telefonu kapattım. "Evet işte bu geliyooooo!" diye bağırmaya başladım. Ama neden bu kadar sevinmiştim ki?
Aniden telefonum titredi. Bir mesaj gelmişti. "Ummadığın zamanlarda ummadığın tehlikelerle karşılarşırsın" yazıyordu. "Ne tehlikesi ya?!" diye bağırdım. Ama çok açtım. Mesajla uğraşamıcaktım.
Buzdolabının kapağını açtım. Açtığım gibi kapattım. Buzdolabında insan parçaları vardı ve buzdolabından kanlar akıyordu. Kendime "Sakin ol, sakin ol" diyip duruyordum. Elime bir eldiven takıp parçaları korkudan ağlayarak çöpe attım.
Kanları sildim. Saate baktım. Saat 1'di ve zil çalıyordu! Emir gelmişti ve ben halâ pijamalıydım. Yapıcak bir şey yok diyip kapıyı açtım.
"Hoşgeldin. Kusura bakma pijamalıyım. İşim vardı değiştiremedim. Eğer rahat" derken sözümü kesti. "Bir şey olmaz sorun değil" dedi. Bir bilseniz ne kadar rahatladım.
"Sen içeri geç. Bir de kahvaltı yaptın mı?" diye sordum. "Hayır yapmadım" dedi. "O zaman ben bir şeyler hazırlıyım, yeriz" dedim. "Bana uyar" dedi. Hemen mutfağa gidip alel acele bir şeyler hazırladım. Çayda koydum. Hazırladığım şeyleri tepsiye koyup götürdüm. Yemeye başladık.
"Ee Emir sen tek çocuk musun? diye sordum. "Evet sen?" dedi. "Evet, aslında benim kardeşim ben çok küçükken öldü" dedim. Bunu derken neredeyse ağlayacaktım. "Çok üzüldüm" dedi. "Zaten alıştım ben" dedim gözyaşlarımın arasında.
Bir an boşta kaldığım için "Çıkmaz sokakta bir cinayet oldu. Ben oradaydım. Arkamdan biri beni tutup 'Kimseye söylemiceksin' dedi" dedim. Birden Emir'in yüzü bembeyaz oldu. "Emir sen bu olayı biliyor musun?" diye sordum. "Hayır!" diye birden bağırdı.
"Her şey için sağol" diyip kapıyı çarpıp gitti. Ne olmuştu ki şimdi? Neden böyle davranmıştı? Hiçbir şey anlamamıştım......
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MESAJ
Teen Fiction"Sen benim gökyüzümde parlayan tek yıldızımsın Nehir" Hayatı normal ilerleyen Nehir, gördüğü cesetle hem bir tehlikeye hem bir aşka girer. Telefonuna gelen korkunç mesajlarla uğraşmak zorunda kalır. Bu korkunç ve karmaşık hikayede bizimle gelme...