Gözler...
Hayattaki en büyük silah olabilir ve aynı zamanda da en zayıf nokta. Her şeyi saklayabilir ya da en beklenmedik anda her şeyi mahvedebilir. Zamanla yaşlanan en belirgin şey gözlerdir, çünkü bütün olanlara şahittir. Geçmişe, geleceğe ve içinde bulunulan zamana... Kavgalara, aşklara, mutluluklara, hüzünlere, acılara ve daha birçok hissedilen duruma şahit olur gözler. Ruhun yansıması gözlerdedir. Bazen, parıldayan gözlerimiz zamanla solabilir ya da soldurulurlar kimi olaylar tarafından. O olayları yaratanların umurunda bile olmayabilir eskiden parıldayan bir çift gözün solması. Farkına bile varılmayabilir, solunduğunun bir çiçek misali. Bir şarkı "gözümde canlanır, koskoca mazi" der işte bu cümle anlatır bütün olanları, bir film şeridi gibi geçer gözümüzün önünden zaman, onca yaşanan yıl acımasızca sığdırılır hafızasına ruhun ve bitirir ruhu bu acımasızlıklar. Onca şey yaşanır ve gözler tam anlamıyla yaşayandır, ruhu en açık biçimde yansıtandır, en basit yenilgiyi sağlayandır ya da en büyük zaferleri kazanandır çoğu zaman. Dilin söyleyemeyeceği şeyi anlatandır gözler, ömrünü ruhuna özetleyendir. En büyük hatadır ve en büyük kabulleniştir genelde. Bazen dil susar, gözler konuşur tek kelime etmeden anlatır bütün olanları, olacakları ve tek amacı kanıtlamaktır ruhunu. O acımasız yılları tek kalemde silendir gözler. Gözler sevgidir, sevgisizliktir, merhamettir çoğu zaman, acımasızlıktır, acıdır, sinirdir, tüm korkaklığı gözleridir ruhun, hislerdir, şaşkınlıktır, abartıdır, sorgulayandır, hayattır ve ruhtur gözler...