Wooyoung
Jongho ile kahve içerken muhabbet ediyorduk.
Jongho benim çocukluk arkadaşım fakat 1 yıllığına ailesi yurtdışına gittiği için o da gitmek zorunda kalmıştı.
Aslında bakarsan sevgiliydik. Ama aradan 1 yıl geçmişti. Hala ne kadar seviyordur bilemem.
'Yakın arkadaşına asla aşık olma!'
Bunu bize yani arkadaşlarım ile bana söylemişti. Büyüannem... Onu özlüyorum.
Kahveler bitince 'seni gerçekten özlemişim' dediğinde 'bende seni' diyebilmiştim. Her dediği şeyde heyecanlanıyordum.
Oradan lunaparka Gittik. Bir planım vardı.
İlk olarak hız trenine binmek istedim. O da binmeyi kabul edince en önde ki çift kişilikli koltuklara oturduk.Herkes oturunca tren çok geçmeden başlamıştı. Yükseklik korkum olmadığı için şanslıydım. O çığlık çığlığa hayatta kalmaya çalışırken ben çaktırmadan elini tutmuştum. Gözlerimi kapattım. Kendimi saatte neredeyse 30 km giden rüzgarda uçuşan saçlarımın dalgalanışını hissettim.
Ve
Oyuncak durmuştu. Elini bırakıp indim. O anlamamıştı veya anlamamış gibi yapıyordu. Ve sonra konuşmaya başladı:
-Wooyoung 1 yıl öncesini hatırlıyorsun değil mi? O zamanlar birbirimizi seviyorduk. Fakat ben yurtdışında bir çocuğu sevdim. Bunu söylemediğim için üzgünüm. Ama gerçekten seni seven ve birini arıyorsan bu kişi ben değilim.
O an yüzümden akan hatta çeneme kadar gelmiş olan damlaları hissettim. Evet ağlıyordum. Burda ağlayamazdım. Evde yastığıma sarılmış bir şekilde ağlamak istiyordum.
Ve bu halde de video çekemezdim. Sonuçta beni mutlu görmeliler
Bildikleri gibi...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
En son bana 'hoşçakal' dediğini hatırlıyorum. Ondan önce de bir şeyler demişti. Ama benim takıldığım cümle 'Ben başka birini sevdim,üzgünüm..'
İnsan birini sevdiği için üzülmemelidir ama eğer benim gibi biriyse,üzgün olmayacakta ne yapacak.
Şuan ise yastığıma sımsıkı sarılmış ağlıyordum. Neredeyse gözyaşlarına boğulmuştum. Sorun yüzüme karşı başkasını sevdiğini söylemesi değildi. Yarın onu okulda görecek olmamdı.
Saatin kaç olduğunu bilmiyordum. Takipçiler meraklanmasın diye galeriden herhangi bir fotoğrafı seçip 'arkadaşlar bir kaç sorun yaşıyorum bugün video gelmeyecek şimdiden özür dilerim' yazısını yazıp story de paylaştım.
Ardından kapının açılma sesini duydum annem gelmiş olmalıydı.
'Wooyoung gelip bana yardım eder misin? Elimde ki poşette hem minik bir sürpriz de var!'
Böyle diyince geleceğimi sanmıştı. Ama o annem yardım etmeliyim diye düşündüm. Elinde ki poşetleri mutfağa götürdüm. O da yanıma geldi ve elime bir poşet uzattı.
'Minik sürprizin. Açsana!'
İçinden tahmin ettiğim gibi minik bir pasta çıkmıştı. Teşekkür edip sarıldıktan sonra yarısını bir tabağa koyup ve bir çatal alıp odama çıktım.
Evimiz çok büyük bir yer değildi. Evet belki müstakil bir evdi ama gerçekten o kadar da büyük değildi.
Yatağıma dönmeme amacıyla çalışma masamın sandalyesini alıp odamda ki televizyonu -youtuberlar az kazanmıyor- açıp çizgifilm kanallarından rastgele açtım. Esrarengiz kasaba
En sevdiğim...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rainbow Smile|woosan
FanfictionDediği şey yüzümde bir gülümseme oluşturmuştu. 'Ben sanırım teklifini... Kabul ediyorum.' İlk yaptığı şey bana sarılmak olmuştu. Bende ona sarılmıştım... ~~~ Başlangıç tarihi:[13.03.2020] Bitiş tarihi:[09.08.2020] Bitti... En azından şimdilik.