¦[10.Page]¦i'm yours forever¦

247 21 24
                                    

Bugün San'ın doğum günü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bugün San'ın doğum günü. Onun için çok büyük olmasa da bir kutlama yapmak istiyorum. Bunun için ise Mingi ve Yunho'dan yardım alacağım. Tabii yine beni ekmezlerse.

'Yunho hadi ama kaldır o poponu da yardım et.'

'Mingi sen yardım et şu çocuğa.

'Bebeğim çok yorgunummm.'

'Demek öyle. Şerefsizsiniz ya. Yiyin birbirinizi.'

Yunho'nun yaşadığı evden çıkmak adına ayakkabılarımı giydim. Apartmanın kapısından çıkacakken San'ı görmek beni şaşırtmıştı.

'Hastalığın geçti mi?'

'Şükürler olsun ki evet. Neredeyse 2 haftadır hastaydım.'

'İyisin şimdi değil mi?'

'Tabii ki iyiyim. Sen şimdi çıkıyorsun da tekrar daireye gir istersen. Birlikte eğlenmek için bir sürprizim var.'

San sözü bitince çantasının fermuarını yavaşça indirdi ve içinde ki viski şişeni gösterdi.

'Yaşını doldurdun mu ki?'

'Hadi ama saf olma Wooshii~'

'Hayır salak nasıl aldın yani?'

'Ben on sekizim hayatım.'

'Benden bir yaşta olsa büyük olduğunu ne zaman söyliyecektin?'

'Bilmem. Hiç aklıma gelmedi ki.'

'Her neyse gel çıkalım.'

San ile merdivenlerden çıkarken, San ilk önce çantasının fermuarını kapattı. Sonra ise elimi tuttu. Sadece gülmekte yetinmiştim.

'Açın lan kapıyı.'

Çok geçmeden kapı açıldı.

'Lan manyak dakika başı yapmayın ya.'

'Ayı başkası olsa seni böyle üstsüz görse Mingi kafayı yer lan.'

'Hıhı, eminim. Neyse ya geçin içeri.'

Arkadan Mingi fırladı.

'İyi ki doğdun salak.'

'Sağol mal.'

~~

'Bardak getirsene.'

'Getirir misin?'

'Getirir misin aşkım.'

Yüzümü ekşiterek Mingi ve Yunho'ya baktım. San'a döndüğümde aynı şeyi yaptığımızı fark ettim. Tatlıydı, yakışıklıydı, belki BİRAZda seksiydi. Bazen soruyorum nasıl kendini bana yakıştırdın? Ona göre fazla şeydim...Düz.

'Bardaklar geldi. Cips falan ister misiniz?'

'Yok be boş ver.'

Yunho bardakları dolduruyordu. Ortam gereksiz sessizdi. Birazda gergin.

'İyi ki doğdun.'

'Sağol.'

'İyi ki doğmuşsunuz Choi bey.'

'Teşekkürler Jung bey.

'Ne bu resmilik?'

'Neden olmasın Song bey?'

'Song bey diyen ağzınızı yerim Jeong bey.'

'Ulan yeter ya.'

'Neden yetsin Jung bey?'

San dibime kadar girmişti.

'Değil mi? Neden yetsin?'

~~

Gözüme girecek olan bir parmak ile uyanmıştım.

'Yavaş lan. Gözümü çıkartsaydın...'

Yatakta olduğumu fark etmem 2 saniyemi falan almıştı.

'Lan... San kalk. San kalk. Kalk San.'

'Ne var?'

Gözlerini ovuşturmaya başlamıştı.

'Biz dün gece birlikte mi olduk?'

Sadece gözümün içine bakmaya yetmişti gücü.

'Ne var bunda?'

'Ne bileyim? Yani şimdi biz komple birbirimizin mi olduk?'

'Eh, yani, sanırım.'

'...'

'Bence sonsuza dek birbirimizin olabiliriz.'

'Sonsuza dek seninim Choi San.'

'Bende seninim Jung Wooyoung.'

'Bir tur daha ister misin?'

'Bebeğim uykum var. Lütfen uyu.'

'Ama benim uykumu sen böldün.'

'Sakın uzun sürdürme.'

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Pis bir sırıtış ile yazdım bölümü. En azından sonunu :]

Bunlar ayıp olmayan şeyler anlayın ağalar.

Umarım beğenmişsinizdir...

Ve bu son bölüm.

Çerezlik gibi oldu.


Her neyse.


Şimdilik hoşçakalın <3

Rainbow Smile|woosanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin