Selam!👋
Uzun süredir evde oturup Tv ile bakışıyordum. Sıkıntıdan patlamak üzereydim. Bir an önce yapacak bir şeyler bulmak istiyordum. Jungkook'da evde yoktu. Burada olsaydı en azında oturup konuşurduk. Ama onu Taehyungla tanıştırdığım andan itibaren birbirleriyle çok fazla zaman geçirmeye başlamışlardı. Umarım Taehyung ona karşı yanlış bir şey de bulunmaz. Yoksa elimden kurtulamaz. Jungkookla daha bu senenin başında ev arkadaşı ararken tanışmıştım. Şehre yeni gelmişti ve ilk sınıftı. Çok savunmasız görünüyordu ve kalacak yer bulamadığını söyleyince aradığım arkadaşın o olabileceğini düşünmüştüm. O da tabiki kabul etmişti.
Bu gecenin bu şekilde geçmeyeceğini anlayınca odama doğru adımlayıp dolaptan yırtık bir siyah kot ve siyah düz tişört çıkartıp üzerime geçirdim. Salaş postallarımı ve deri ceketimi de üstüme geçirince dışarıya çıkıp arabaya doğru ilerlemeye başladım. Geçen Taehyung'un bahsettiği yeni açılan bara doğru sürmeye başladım. Bir de buraya bakalım nasıl bir ortammış.
Bara gelince park edip kapıya doğru ilerledim. Içerisi yeni açılmasına rağmen gayet de kalabalıktı. Bu da iyi bir mekan olduğunu gösterir ha? Bar bölümüne ilerleyip barmenden hafif ağır bir içki isteyip gözlerimi etrafta dolaştırmaya başladım. Bakalım bu geceki hedefim kim olacak. Herkes çift şeklindeydi ve bu durum hoşuma gitmiyordu. Barmenin uzattığı içkiyi alıp son kez etrafa bakınca karşı tarafımda bana odaklanmış kızıl saçlı çocuğu görünce istemsiz dudaklarım iki yana kıvrılmıştı.
Yerinde hafif hareketlenip yavaşça gülümseyince alt kısımlarımda bir şeylerin harekete geçtiğini hissetmiştim. Bu gece kesinlikle benim olacaktı. Yakalanmıştı bir kere radarıma. Içkimden son bir yudum alırken kirpiklerim altından ona baktım ve bana doğru adımlamaya başlamıştı. Hadi bakalım. Yanıma gelip önümde durunca elimi beline attım ve biraz daha yaklaşmasını sağladım. Böyle daha iyiydi kesinlikle.
"Yalnızsın diye umuyorum?" Tek kaşımı kaldırırken sormuştum.
"Tek olmasaydım gelmezdim."
"Ah doğru. O zaman yukarı çıkalım hım?"
Başını sallayınca belinden hafifçe ittirip önden yürümesini sağladım. Odaya geldiğimiz de baş parmağımı alt dudağında gezdirip gözlerine baktım. Elimi ağzına alıp hafifçe emince dayanamayıp dudaklarına yapıştım. Bir elim belinde bir elim yanağında yatağa doğru ilerletiyordum. Yatağa yatırıp kemerimi çözdüm ve yere attım o da o ara tişörtünü çekip çıkarmıştı. Ah hadi ama bu kaslar benim elimin altında değilde başka birinde olamazdı.
Üstüne doğru eğilip dudaklarının tadını biraz daha aldım. Oysa eli pantolon ağımda erkekliğimin üstünde yavaş yavaş geziniyordu. Parmakları çıldırtacak şekilde iyiydi. Dayanamayıp tişörtümü çekip yere attım ve onunda pantolonuyla beraber iç çamaşırını çekip çıkartmıştım. Siktir!
Bu çocuk gereğinden fazla güzeldi. Elim bacaklarına gidip hafif sıkınca kısık bir inleme verdi.
"İnle bebeğim. Sesini duyayım."
Bacakları kaslı ve kalçaları dolgundu. Aletinin zorlandığını gördüğümde altımdakileri hızlı bir şekilde çıkarıp onu da kucağıma alıp içine girmiştim.
"A-ah!"
"Hadi bebeğim zıpla bakalım. Daha hızlı olabilirsin."
Belinden tutup onunla aynı anda vurmaya başladığımda inlemelerimiz birbirine karışmaya başladı.
"Mmmh."
"Evet işte böyle güzelim. Devam et."
Kulak memesini dişlerim arasına alıp çekiştirmeye başladım ve aynı şekilde içine vurmaya devam ettim. Belindeki bir elim aletine gidip onu çekmeye başladığımda geleceğini anladım ve kulağına doğru nefesimi bırakıp içine boşaldım. 2 dakika sonra elime gelince kulağının arkasına küçük bir öpücük bırakıp içinden çıktım ve yatağa yanına uzandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Burn In Peace || Yoonseok [Slow Update]
Fanfiction[devam edilmeyecek.] "A-ah!" "Hadi bebeğim zıpla bakalım. Daha hızlı olabilirsin." Belinden tutup onunla aynı anda vurmaya başladığımda inlemelerimiz birbirine karışmaya başladı. "Mmmh." "Evet işte böyle güzelim. Devam et." #yoonhope 🥇