Burn In Peace || Yoonseok [Slow Update]

04

Selam!👋
Yeni bölümü atmaya geldim. Oy vermeyi ve bölümle ilgili yorum yapmayı unutmayın lütfen. Yorumlar benim için önemli. İyi okumalar!

Eve geldiğimiz an hemen üstümüzü değiştirip fazla dağınık olmasa da eve ilk defa gelecek olan Hoseok için -kimse bilmese de bunu- temizleye başladık. Jungkook'a mutfağı temizleme görevini verip kendimde hemen salona girip etrafı temizlemeye başladım. Yastıkları yerden alıp koltuklara koyarken içeriye asık suratıyla gelen Jungkook'a gözlerim kaydı.

''Hyung! Hoseok gelip gelemeyeceği konusunda emin olmadığını söyledi. Biriyle buluşacakmış.''

Demek henüz Namjoonla olan şeyi Jungkook'a bile söylemedi. Bu çocuk bu akşam bu eve gelip etrafımda olmalı. Evi boş bir şey için bu hale getirmedim herhalde. Taehyungla konuşup Namjoon'u ikna etmesini söylemek için telefonumu elime alıp odama doğru ilerledim. Rehberden hemen Taehyung'u bulup isminin üstüne bastım ve çalan telefonun açılmasını bekledim. İki çalıştan sonra açıldı.

''Ayarladınız mı her şeyi? Yardım lazım mı?''

''Taehyung sana şimdiden söylüyorum bu akşam Namjoonla kavga etmezsem rahatlamam haberin olsun.''

''Ne oluyor yine? Anlat şunu düzgünce.''

''Hoseok Beyin planları varmış bu akşam için, emin değilmiş. Sikerler o planları.'' Boğazımdan çıkan sinirle karışık hırlamaya karşı kendimi tutamayıp derin bir nefes verdim.

''Bir dur be oğlum. Ben ayarlarım. Şimdi hemen Namjoon'u arayıp ikna ederim, kasma hemen sen.''

''O çocuk bu akşam onunla tek kalmayacak. Evimde gerekirse yatağımda olacak.''

''Anlaşılmıştır. Sen sadece sakinleş saçma saçma davranma yeter. 10 dakikaya dönerim ben sana.''

Kapanan telefon sesiyle yatağının üstüne atıp yavaşça oturdum yere doğru. Taehyung'un dediği gibi sakinleşmem ve kendime hakim olmam lazım. Şu akşamı halledelim gerisi için atağa geçeceğim. Bu iş daha fazla uzamamalı. Aklımdan çıkmayan Namjoon'un yakın halleri zaten sinirlerimi tepeme çıkarıyor, bir de üstüne Hoseok'un belirsiz halleri deli ediyor.

Etkileniyordu işte. Açıkça ortada, kör değiliz. Derin derin nefes alıp yatağın üstünde titreyen telefona doğru uzandım. Taehyung'dan gelen mesajla dudağım yukarı doğru kıvrıldı.

Taehyung

Akşam geliyorlar. Sen her daim kardeşine güven.

Bu çocuk nasıl bir şey böyle? Ya gerçekten ikna yeteneği üst düzey ya da Namjoon'a karşı sözü geçiyor. Anlamıyorum Jungkook'un yanında hiç de böyle değil. Gayet de ne isterse yapıyor. Aklımın bir tarafında altta olan Taehyung canlansa bile abarttığımı düşündüm. Taehyung buna hayatta izin vermezdi sanırım. Aklımdaki düşünceleri boşverip düzelen moralimle salona ilerleyip yerdeki kalan yastıkları da koltuklara koyup odaya ilerledim. Jungkook'un odasının önünden ilerlerken duyacağı şekilde bağırdım.

''Jungkook-ah! Akşama Hoseok ve Namjoon geliyor. Merak etme.'' Yüzümdeki gülümsemeyle banyoya ilerledim.

Sıra artık kendime gelmişti. Aynadan kendime bakarken dolabın içindeki renk renk boya kutuları dikkatimi çekmişti. Yapmalı mıydım? Uzun zamandır siyah kullanıyordum saçlarımı ve sanırım değiştirme zamanı gelmişti. Yeşil, sarı,kahverengi,pembe,gri renklerinde gözlerimi dolaştırırken biraz risk alıp daha önce yapmadığım sarı rengini elimle kapıp hemen dolaptan diğer malzemeleri çıkarttım. Ellerime siyah eldivenleri geçirip boyayı da kaba boşalttım ve karıştırmaya başladım. Şanslıyım ki evde boya işleminin nasıl olduğunu biliyorum. Kıvamına gelen boyayı saçıma güzelce yaymaya ve boyasız kalmayacak şekilde her yerine sürdüm. Yeterli zamana ulaşınca boyanın içindeki koruyu yağı ve kremiyle beraber yıkayıp son işlemleri de bitirdim.