Selamlar!👋
Dans medyada bulunuyor. İzleyerek daha iyi odaklanabilirsiniz.Hoseok'tan
Her zaman sabit fikirli ve düzgünce düşünüp kararlar veren bir karaktere sahip oldum. Hala öyle olduğumu düşünüyorum. Soyunma odasında sözümden dönüşümü saymazsak tabi. Gayette haklıydım oysa ki. Hile yapmış üstüne bir de sahanın ortasında sürtünmüştü. Tüm devrelerim anlık kapanmış ve sadece devamının gelmesini istemiştim. Yoongi'nin yaptığı şerefsizlik olmasaydı. Ereksiyon olmuş halimle bırakıp, çıkıp gitmişti resmen.
Dakikalarca ilk tanıştığımız an ve evinin mutfağında aldığım ağız işini gözlerimde canlandırmış, kendimi rahatlatmaya çalışmıştım. Ne kadar durumu kendi başıma çözmeye çalışsam da onun verdiği his gibi değildi.
''Akşam görüşürüz o zaman.''
''Tamam görüşürüz.''
Haftaiçi yaptığımız dans karografisini tamamlamış ve yarısını kulüpteki öğrencilere öğretip, haftaya herkesin tam bir şekilde gelmesini söyleyip çıkmıştık. Ev için gereken birkaç malzemeyi almak için markete giden sokağa doğru adımladım. Market kapısından içeriye girip, kapının yanında olan market arabasını alıp reyonlar arasında dolaşmaya başladım.
Yoğun dersler ve kulüp derken evde doğru düzgün yemek yeme alışkanlığımı da kaybetmiştim. Gerekli olan malzemeleri market arabasına koyup, abur cubur reyonundan geçerken birkaç tane çikolataya göz atmaya başladım. İki marka arasında gidip gelirken arkamdan gelen sesle terlemeye başlamıştım. ''Naneli olanı almanı tavsiye ederim. Ferahlarsın hem.''
Elimdekileri geri yerine koyup terli ellerimi belli etmemeye çalışarak pantolonuma silip, arkamı döndüm. ''Gerek yok.'' Hala istemsiz pantolonumda gezen ellerime bakıp bakışlarını geri yüzüme çevirdi. ''Pek öyle durmuyor.''
Hala deli gibi sinirliydim. O şekilde kalmayı kimse istemezdi. Birde dalga geçiyordu. Söylediklerini umursamadan yanından geçip kasaya doğru ilerlemeye başladım. Naneli çikolatayı da market arabasının içine atmayı unutmadım tabiki. Duyduğum kısık sesli gülüşüyle hızlanıp kasa sırasında beklemeye başladım. Elinde birkaç ramen paketiyle gelip arkamda beklerken gözlerini etrafta gezdiriyordu. ''Favorin hangisi?'' Ne dediğini anlamak için arkama döndüğümde, yan tarafımızda kalan prezervatif kutularına baktığını gördüm. Hayır bunu onunla konuşmayacağım.
''Neden bana soruyorsun?'' Tamam belki biraz konuşabilirim.
''Siktir git Yoongi.'' Geri önüme dönüp, ilerlemeyen sırayla yerimde kıpırdandım. ''Hyunga ne oldu?'' Bu sinirle hyung dememi mi bekliyor? Avcunu yalasın. ''Sinirliyim sana.''
''O gün için mi? Hadi ama Hoseok sence dışarıda arkadaşlarım beklerken seninle orada sevişebilir miydim?'' Yüksek çıkan sesi yüzünden bize dönen bakışlarda, kafamı öne eğip mırıldandım. ''Sessiz ol.'' Aramızda kalan az mesafeyi de kapatıp, parmak uçlarında yükseldiğini görmemle yüzümde oluşan gülümsemeye engel olamadım. ''Haksız mıyım ama?''
''O zaman oyunbozanlık yapmayacaktın. Senin suçun ama cezasını ben çektim.'' Gelen kasa sırasıyla arabanın içindeki şeyleri alıp teker teker kasa bandına koymaya başladım. İçindekileri her aldığımda bacağına sürtünen bacağım yüzünden terli ellerim artık işkence gibi gelmeye başladı. Umursamadan hızlıca hepsini koyup, çalışanın tutarı hesaplamasını bekledim. Kredi kartı şifresini yazıp fişi beklerken, dönüp arkadaki reyona göz attım. ''Mor kutu, favorim.''
Poşetleri alıp marketten çıktım. Denk gelmemiz iyi gelmişti aslında. Ne kadar basit de olsa bırakıp gitme sebebini açıklaması hoşuma gitmişti. Neşemin yerine gelmesiyle eve girip, acıkmış karnımı doyurmak için yemek hazırlamaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Burn In Peace || Yoonseok [Slow Update]
Fanfiction[devam edilmeyecek.] "A-ah!" "Hadi bebeğim zıpla bakalım. Daha hızlı olabilirsin." Belinden tutup onunla aynı anda vurmaya başladığımda inlemelerimiz birbirine karışmaya başladı. "Mmmh." "Evet işte böyle güzelim. Devam et." #yoonhope 🥇