Multi:Uras
Alesya;
"Abla hadi kalk kahvaltı hazır." Diclenin sesiyle uyandım. Komodinin üstünden telefonumu alıp saate baktım. 07.52 olduğunu görüp yataktan kalktım.
Odamın karşısında ki banyoda elimi yüzümü yıkayıp aşağı katta ki yemek odasına girdim. Herkes oturmuş kahvaltıya başlamak için beni bekliyordu. Bu kesinlikle babamın en baş kurallarından biriydi dördümüz de masada olmadan yemeğe başlanmıyordu.
"Günaydın herkese." Diyip yerime oturdum. "Günaydın kızım." Diyen Dilek ablaya gülümseyip tabağıma zeytin ve peynir aldım. Sabahları yemek yemekten nefret ederdim ama dediğim gibi babam takıntılı bir insandı. "Baba ben bugün akşam arkadaşlarımla dışarı çıkıcam ama söz geç kalmam." Dicleye dönüp güldüm. Yine yine yeniden babama yavru köpek bakışlarını atıyordu.
Dicle babasını hiç görmemişti o yüzden babama kendi öz babası gibi bakıyordu ama benim annem ben 7 yaşında intihar ettiği için ben Dilek ablaya anne diyemiyordum çünkü annenin ne demek olduğunu biliyordum ve ona anne diyince içimden bir şeyler eksiliyormuş gibi hissediyordum.
Sohbet ederek güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra ben okula gitmek için hazırlanmaya odama çıkmıştım. Altıma kot pantolon üzerime açık renk bir askılı geçirdim. Saçlarımı arkadan topladıktan sonra yüzüme hafif bir makyaj yaptım ve hazırdım.
Okulumuz ikinci öğretim için ve ben babam yüzünden erken kalktığım için gidip biraz Ceylini rahatsız etmeye karar verdim. Evden çıkarken güneş gözlüğümü aldım ve ayakkabılarımı giyip çıktım. Arabaya bindiğinde önce Ceylini aradım ama açmadı yani saatin 10 olduğunu göz önünde bulundurursak çok normaldi. Ama Esma teyze her türlü uyanmıştır diyerek arabayı çalıştırdım ve Ceylinlere yöneldim.
Kısa süre içinde Ceylinlerin evinin önüne gelmiştim. Kapıyı çaldığımda beni Esma teyze karşıladı her zamanki gibi. "Hoşgeldin güzel kızım." diyerek bana sarıldı ve bende ona sarıldım onu öptüm. "Hoşbulduk Esma teyzecim." diyerek içeri girdim ve ayakkabılarımı çıkarttım. "Kahvaltı ettin mi kızım bende tam sofrayı kuruyordum." diyip bana baktı. "Evet yaptım ben kahvaltı ama çay içerim." diyip güldüm. " E o zaman sen git Ceylini kaldır." diyerek beni yukarı doğru itekledi. Bende çok memnun bir ifadeyle yukarı doğru çıkmaya başladım. Hep Ceylin mi beni kaldıracaktı öküz gibi bir kere de ben kaldırıyım.
Ceylinin kapısının önüne geldimde kapıyı sert bir şekilde açtım ve içeri girdim. Ceylin yüz üstü yatmış uyuyordu. Yanına gidip önce ince yorganı , sonra yastığı çektim. Okkalı bir küfür savurduktan sonra kafasını tekrar yatağa koydu ve uyumaya devam etti. Bu seferde ayaklarından çekip yataktan düşürdüm. Ben artık kahkaha atmaya başlamışken Ceylin beni öldürecekmişcesine yüzüme bakıyordu. "Senin derdin ne gerizekalı sabah sabah." diye homurdanmaya başladı ardından küfür etmeye başlamıştı. " Popom kırıldı galiba o nasıl çekmek camış." diye söylenerek ayağa kalktı ve kafama vurup lavaboya doğru yöneldi.