Multi: ALESYA
Alesya;
Yanımda Ceylin konuşurken ben ise sınıfımdaki insanlara baygın bakışlar atıyordum.
"Kızım Sibelin hamile olduğunu söylüyorlar he." Ceyline dönüp omuz silktim. "Sen bunu yeni mi duyuyorsun gerçekten." dediğimde gözlerini büyüttü. "İnsan söyler Alesya ya." "Sanki çokta umrumda iki ay sonra bu insanların hiçbirini görmeyeceğiz." Dediğimde omuz silkti.
"Doğru." Diyip arkasına yaslandı. Bu sene son senemizdi üniversiteyi de bitiriyorduk. Yaklaşık dört yıllık maceramız da kimseyi özlemeyeceğimi biliyordum.
Sınıftakilere tekrar göz gezdirdiğimde kapıdan girenlere gözüm takıldı. Uras ve sevgilisi Adelya kesinlikle ego yığınından oluştuklarını düşünüyordum. Ama yakışıklı bir ego yığını. Her neyse
Onların arkasından ise bölüm hocamız girdi. Bugün bitirme projemiz için gruplarımız belirlenecekti Ceylinle aynı grupta olduğum sürece diğerleri çokta umrumda değildi.
"Evet arkadaşlar dört yıllık eğitiminizin en önemli bölümü olan bitirme projenizin ne olacağını ve gruplarınızı açıklayacağım." Ceylin kolumu sıkıp "Vallaha senden ayrı gruba düşersem intihar etmeyi düşünüyorum." dediğinde güldüm. "İnşaallah Sibelle aynı gruba düşersin." "Beraber bebeğin cinsiyetini öğrenmeye gideriz artık." Dediğinde tekrar güldüm.
Ceylinden bakışlarımı çekip konuşan bölüm hocamıza odaklandım. "Evet arkadaşlar , en önemli projeniz olan bitirme projenizin amacını açıklıyorum. Burda ortaya çıkartmanızı beklediğimiz yapı bir hayır kurumu olacak. Anketle belirlenen sonuçlara göre seçilen en iyi proje ise ünlü mimar Faruk Türker şirketi tarafından hayata kazandırılacak. Projeniz için yapıcağınız diğer adımlar ve birleştirmeler tamamen sizin hayal gücünüze kalmış." dedi ve cümlesini sonlardırdı.
Projenin amacı güzeldi. Dinlerken beni heyecanlandırmıştı. Sınıftan Ceyhun adında bir çocuk grupların nasıl belirleneceğini sordu hocaya " Çocuklar burda herhangi bir insiyatif kullanamıyoruz. Bunu tamamen okulun sistemi ile belirlenecek. Başka bir sorunuz varsa eğer sorabilirsiniz."dedi ve dersi bitirmek üzere yavaştan toplanmaya başladı. Bu arada 3, 4 kişide hocayla projeyle ilgili bazı sorular sorduktan sonra önce hoca , ardından biz sınıfı terk etmeye başladık.
Koridorda ilerken bir yandan Dicleyi arıyordum. 5.kez aradığımda nihayet telefonu açmıştı."Efendim" diye uykulu bir sesle konuşurken "Saat 6 oldu umarım hala uyumuyosundur. Uyuyorsanda artık kalk hazırlan ve okula gel." diyip telefonu kapattım.
Ceylin kantine geldiğimizde kahve almak için yanımdan ayrılırken bende oturmak için bahçe de masa arıyordum. İlerdeki çift kişilik masaya yöneldim ve oturdum. Bi süre telefonla ilgilendikten sonra Ceylinde kahveleri alıp gelmişti.
"Bol bol dua edicem aynı gruba düşelim diye." dediğinde gülmeden edememiştim. Çok dik başlı bir kız olduğu için karşısındaki insan istediğini yapmazsa keçi inadına bağlayabiliyordu ve orada olaylar sarpa sarıyordu. "Umarım aynı grupta oluruz yoksa sen okulu bir sene daha uzatıcakmışsın gibi görünüyor." Diyip güldüm.
1.5 , 2 saattir aralıksız Ceylinle konuşuyorduk. Dicle hala gelmemişti. Tam elime telefonu almış arıyorken kantinin kapısından girdiğini gördüm. Biraz ilerleyince zaten bizim oturduğumuz masayı görmüş ve oraya yönelmişti. Çaprazımızda ki masadan sandalye almak için oraya yöneldi. Dicle benim üvey kız kardeşimdi ama tamda üvey gibi değildi kendi kız kardeşim gibi seviyordum onu. O da sandalyeyi çekip yanımıza oturdu.
"İnsan beni de okula giderken alır. Çok ayıp ettiniz." Dediğinde kaşlarımı kaldırıp " Sen niye saat 6ya kadar uyanamadın acaba önce onu öğrenelim." Dedim Diclede biraz mırın kırın etse de "Gece biraz takıldık arkadaşlarla sabah eve geldim ondan olabilir." dedi. Ceylinde beni dürtüp " Niye darlıyosun kızı ya ." diye bana kızmıştı. Bende omuz silkip " Aman bir şey demedim ya eğlensin zaten. Ablası eğlenemiyor kardeşi çıkarsın hayatın tadını."dedim ve omuz silktim. Ceylin , Dicleyle dedikodu yapmaya başlarken bende bitirme projesini düşünmeye başlamıştım.