1.Bölüm

403 18 11
                                    

Merhaba arkadaşlar hikayemin ilk bölümüyle karşınızdayım umarım beğenirsiniz
Ve ilk bölümü yazmaya başlıyorum.

İyi okumalar ❤

Bir aylık emeğimin karşılığını almış ve eve doğru yola koyulmuştum.Yaklaşık bir aydır bir şirkette işe girmiş ve büyük başarılar elde etmiştim her ne kadar bir asistan olsamda bir ay içerisinde kendimi herkese kanıtlamış ve işimde başarılı olmuştum.

Annem öldükten sonra her ne kadar babama yalvarsamda üniversite okumama izin vermemiş ve beni ev işlerine mahkum etmişti. Evde sıkıntılarımız çıkmaya başlayınca bu sefer ise iş bulmamı ve artık çalışmamı istemişti. Bende kabul etmiş ve şuana kadar bir şirkette asistan olarak çalışmaya başlamıştım.

Annem ne kadarda özlemiştim onu burdayken sıcacık evimizdeyken ne kadarda mutluyduk babam olmadığında tabi evet benim babam ruh hastasının tekiydi her gece barlarda içki içer ve kendinden çokça küçük kızları eve getirirdi beni çok kez sokağa attığı günler olmuştu her gece bana verdiği değeri açıkça beni döverek gösterirdi zaten.

Ama asla vazgeçmedim hep hayal kurdum babam gibi koca bir engelimde olsa hayallerimin önüne asla geçemezdi ah anne çok erken değilmiydi?
Benden habersiz gözümden akan yaşı yanağımın ıslaklığından farkedip elimin tersiyle silip yoluma devam ettim.

Ne zaman geldiğimi anlamadığım evimin çantamdaki anahtarını aramaya başladım sonunda elime gelen anahtarı hemen kapı deliğine sokup kapıyı açtım.
Kapıyı açmamla karşımda gördüğüm manzaraya lanet ederek çantamı girişteki askılığa astım. Heryer heryerdeydi sanki 100 kişilik bir parti düzenlenmiş gibi içerisi darmadağın ve aynı zamanda içkinin o iğrenç kokusuyla sarmalanmıştı.

İçeriyi havalandırmak amacıyla pencereleri açtım. Hemen işe koyuldum önce etraftaki içki şişelerini ve çöpleri toplayıp çöp torbasına attım sonra ise bulaşıkları mutfağa götürdüm yıkanmayı beklemeleri için banyoya ilerleyip temizlik gereçlerini aldım.

3 saatin ardından son olarak bulaşıkları makinaya yerleştirdim yıkaması için hemen başlat düğmesine bastım karanlığın etkisini gösterdiği kente son kez pencereden baktım ve dinlenmek için oturma odasına gidip kendimi koltuklardan birine bıraktım.
Evin kapısının çarpma sesiyle beraber babamın türkü söyleyen sesini işittim yine sarhoştu.Birden sesi kesildi ve ayak seslerinden oturma odasına doğru gelmeye başladığını anladım.

"Lan ben sana demedim mi bu makina bir daha çalışmıycak diye oruspu" demesiyle saçlarımdan tutması bir oldu.
"Baba lütfen bırak canım acıyor"
Dedim öfkemi bastırıp yalvarışlarımı dile getirerek
"bırakayım ha hani bugün maaş alacaktın nerde lan maaş oruspu ama ben sana gösteririm" beni sürükleye sürükleye banyoya yöneltti "baba yalvarırım yapma baba lütfen yapma" sonlara doğru kısık çıkan sesime aldırmadan yanağımda bulduğum eliyle kafam yana doğru döndü deliler gibi ağlıyordum "seni öldürürüm maaşın nerde?" Dedi diğer yanağıma daha şiddetli bir tokat attı. "Baba" dedim gözümden akan yaşlara inat gür çıkan sesimle babam kahkahalarla beni banyo aynasının önüne attı.

Hâlâ saçlarımdan tutuyordu ve bende hâlâ ona yalvarıyordum dolaptan çıkardığı elindeki makası gördüğümde dehşete düşmüş gibi ona baktım "Hayır bunu yapamazsın hayır izin vermem" elinden kurtulmaya çabalarken makası bana daha da yaklaştırdı "Baba yalvarırım yapma baba lütfen" ben ona yalvarırken yüzündeki iğrenç gülümsemeyle bana baktı ve sonra saçlarımı tuttuğu yerden kesmeye başladı makasın ve saçımın verdiği savaşın sesleri ile kocaman bir çığlık attım bağırarak yalvarmaya başladım "yapma nolur yapma baba" hiç bir kelimem saçlarımı kurtarmama faydalı olmamıştı ve savaşı makas kazanmıştı.

Sinirimi daha fazla tutamayıp bağırmaya başladım "Allah belanı versin - Allah senin belanı versin sen sen nasıl bir ba.." dememe kalmadan yüzüme yediğim tokatla yeri boyladım üstüme çöküp defalarca tokatladı tekmeledi artık mecalim kalmamıştı en son beni ayağa kaldırıp duvarla kendi arasına alıp boğazıma yapıştı "yapma" dedim nefessizlikten kısık çıkan sesimle
Kendimi kurtarmam gerekiyordu aklıma gelen ilk şeyi yapıp karnına tekmeyi geçirdiğim gibi banyo kapısına koştum arkamdan geldiğini bildiğim için kendimi hızla dışarı attım.

Gözlerimden akan kaçıncı damladan sonra yerine yenileri eklendi. Arkamdan deli gibi bağıran adama ve şuan çıplak olan ayaklarıma inat koşmayı bırakmadım ben koştukça babam peşimden koştu mecalim kalmamıştı. Etrafıma bakmadan karşıdan karşıya geçmeye yeltendiğim anda bana doğru gelen arabanın farlarını gözlerimi kamaştırdığında dövülmekten şişmiş yüzüme ve gözlerime ellerimi siper ettim bir yandan bana sinirle yol kenarında haykıran babam bir taraftan bana doğru gelen aracın korna sesiyle gözlerimi koca bir karanlığa kapattım.

Gözlerimi açmamla led lambaların saçtığı ışığın gözlerime dolmasına engel olamadım burnuma dolan kokuyla nerede olduğumu anlamam uzun sürmedi hastanedeydim hep nefret etmiştim hastanenin bu boğucu kokusundan.

Gözlerimi yavaşça aralayıp etrafıma bakmam ve yan tarafımda duran sandalyede Seyit beyi görmem bir oldu. Bu adamın ne işi vardı burada. Seyit bey benim asistanlığını yaptığım patronumdu herşeyiyle ben ilgilenirdim peki şimdi oo mu benimle ilgilenecekti?

"Kim yaptı sana bunu?" Dedi.
Yüzümdeki morluklardan bahsediyordu farkettim.
Oda herkes gibi bana acımıştı
Acı bir gülümseme yayıldı yüzüme
sol gözümden bir damla yaş yol aldı yanaklarıma doğru yüzümü yavaşça ondan tarafa döndüm ve gözlerine derince baktım.
Gözlerinde bir duygu gizliydi tarifi belirsiz acıma duygusundan farksızdı bu duygu yakını olmadığımı sadece asistanı olduğumu bilmesem kaybetme korkusu derdim ama neydi gözlerinde gördüğüm bu duygu

Neydi?!

Merhaba arkadaşlar hikayemizin 1.bölümü bu kadardı umarım hepiniz beğenmişsinizdir.
Vote ve yorum atmayı unutmayın

Sizi seviyorum ❤

Anlaşmalı AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin