NedCer/CenCem

NedCer

Ceren toplantıyı dinlemek yerine tırnaklarıyla uğraşırken Nedim onu hafifçe dürter. Ceren Nedim'e bakarak "ne?" Anlamında kafasını sallar, Nedim ise bir şeyler anlatan Yusuf'u gösterir ve tekrardan önüne döner.

Ceren sesli bir şekilde oflar ve Yusuf u dinlemeye başlar. Ceren'in ofladığını duyan Yusuf, anlattığı şeyin sona erdiğini söyler ve Ceren'in yanına gelerek, "Sıkıldınız galiba Ceren Hanım?" Der.

Ceren ise cevap vermeyerek toplantı odasından çıkar. Toplantı odasından çıkar çıkmaz Agah baba ile karşılaşınca o şirin gülümsemesini kondurur dudaklarına ve, "Agah babacım nasılsınız, iyisiniz inşallah?" Der.

Agah bey ise gözlerini devirir ve Ceren'in arkasından gelen Nedim'e ithafen, "Al şu şeytan yavrusunu gözümün önünden Nedim. Şeniz gelecek bugün yemeğe, Damla ısrar etti, düzgünce yemek yiyeceğiz. Tatsızlık istemitorum." Der.

Ceren hemen lafa atılır, "Ama o kızıl şeytan gelemez, gelmemeli!" Agah ona sertçe bakar, "Sen ne zamandan beri işlerime karışır oldun, sana sormadım küçük şeytan."

Ceren yine susmaz, "Onun hakkında bilmediğiniz şeyler var Agah babacım." Der. Agah bu sefer sorarcasına Ceren'e bakar ancak Nedim, Ceren'in elinden tutarak Agah beye baş selamı verir ve odasına girip kapıyı arkalarından kapatır.

Ceren'i duvara yaslar ve sinirli bir ses tonuyla, "Sen ne yaptığının farkında mısın?!" Diye bağırır. Ceren ise sakindir, "Evet, Agah babacığımın gözlerini açıyorum." Der. 

Nedim eliyle yüzünü sıvazlar ve "Ya sabır." der. Ceren fırsattan istifade kapıya yönelince Nedim Ceren'in kolundan tutarak daha sert bir şekilde duvara yaslar ve gitmemesi için bir kolunu da Ceren'in yanından duvara yaslar.

Ceren bir Nedim'e, bir de Nedim'in koluna bakarken hafifçe yutkunur. Nedim'in de ondan farkı yoktur, kendi kafasında ne yaptığını sorgulamaya başlar ancak Ceren, Nedim'in dudaklarına baktığı an, bu sorgulama sona erer.

Nedim, Ceren ile arasındaki çekime daha fazla karşı koyamaz, ve Ceren'in üzerine eğilir. Ceren, bu hareketi Nedim'den beklememektedir, o yüzden biraz afallar ancak hemen kendisini toparlayarak yüzünü hafifçe yana eğer.

Nedim, Ceren'den aldığı onayla birlikte tabiri caizse genç kızın dudaklarına yapışır. İkisinin de birbirlerine duydukları nefret, birden bire tutkuya dönüşür ve ikisini de ele geçirir.

Birbirlerini şehvetle öpmeye başlayan çift, kapının çalınmasıyla ayrılmak zorunda kalır. Nedim, Ceren'in dağılan rujuna bakarak utangaç bir şekilde güler, Ceren ise Nedim'in gülüşüne güler ve rujunu düzeltmeye çalışır. Nedim de istemeyerek Ceren'in üzerinden çekilir ve boğazını temizleyerek "Gir." der.

Boğazını temizlemesine rağmen sesi pek çıkmaz çünkü heycandan boğazı kurumuştur. Bir daha "Gir." der, ve rujunu temizleyerek masasının önündeki koltuğa oturan Ceren'e göz kırpar.