#Aşk Geldiyse Ne yapalım Dediler#

31 5 6
                                    

Aşk...

O gelince her şey değişiyor, bir anda dünya duruyor ve sadece aşkı bulduğunu görüyor gözün. Ummadık anda, ummadık şekilde bulunuyor. Beklenmedik anda istediğin şekilde çıkıyor karşına. Nasıl oldu ne oldu diye sormadan sonu bile geliyor, anlamadan geçip gidiyor zaman.

Seven gitmez dediler, ama bilmiyorlar; en çok sevenler gidiyor. Çünkü korkuyor, ne olacağını bilmediği için, onun karşısında dahada kötü duruma düşmemek için gidiyor. Bir zamanlar delicesine aşık olduğu insana dönüp bir kere bakmıyor. O kadar zor, o kadar acı verici oluyor ki kendisi de nasıl yaptığını anlamıyor. Aylar, yıllar sonra dönüp arkasına bakıyor; kocaman pişmanlık gemileri kalıyor elinde. Giden zamanı geri getirmek istiyor ama olmuyor.

Dün bir kitap okuyorum, kitabın adı Kalbe Ateş Düşünce, içinde geçen kesiti aklımda kaldığı kadarıyla anlatıyım.

Alıntı

Olay şöyleydi:

"Zeynep'in dayısı akciğer kanseri, doktorlar birkaç hafta ömür vermişler. Zeynep ailesinden çok soğuk bir insan, hiçbir zaman annesi ile arkadaş gibi olamamış. Son zamanlarda babasıyla ayrılma kararı aldıkları için kendisine olduğundan daha yakın davranmaya çalışıyordu. Dayısı için hastaneye beraber gittikleri sıra, ney çalabildiğini annesine söyledi. Annesi eskiden olsa kızardı, fakat son zamanlarda abisinin başına gelenler ve kocasıyla ayrılık kararı alması üzerine bir şey dememiş. Normal bir ifade ile şaşırdığını dile getirmiş. Dayısına çalmak istediğini söylemiş, annesi de o neşeyle karşılık vermiş. Bir gün sonra tekrar hastaneye gidecekleri sıra Zeynep yanına ney'ini de almış. Götürmüş, hastanedeki diğer hastaların rahatsız olacağını düşünerek kapıyı kapatmış. Fakat fazla geçmeden kat görevlisi gelip kapıyı açmış. Düşündüğünün aksine kattaki hastalar çok beğenmişler ve sürekli çalmasını istemişler.

Çalması bittiğinde dayısının gözünden akan yaşları görmüş. Bugüne kadar hep Allah'a inanan ama onun için bir şey yapmayan bir insanmış kendisi. Aklına bugüne kadar ne kadar boş yaşadığı ve bugüne kadar diğer taraf için hazırlık yapmadığı gelmiş. Yeğeni, yani Zeynep gittikten sonra kendisine tekrarladığı cümleler; "keşke tekrar sağlığıma kavuşsam da, Allah için bir şeyler yapsam. " Allah için bir şeyler yapmış olsaydı, şu an rahat olur muydu? Korkusundan biraz olsa kurtulabilir miydi? Ölümü rahatlıkla bekler miydi? Ölümün ölümden öte yeniden doğmak olduğunu bilseydi bu kadar korkar mıydı?"

Buna karşılık

O zaman artık geçti, artık istese de elinden bir şey gelmiyor. Azrail kapıya dayanmadan ayağa kalkmak ve diğer tarafımız için çalışmak gerekiyor. Zeynep'in dayısı istediği kadar pişman olsun, zamanı geri almak istesin yapabilir mi? O korkudan kurtulabilir mi? Hayır ! Ne o ne de onun gibi olan herkes ölüm korkusundan kurtulamaz. Çünkü artık geçti, ne yaparsak yapalım geri alamayız.

Yukarıdan devam ediyoruz

Aylar, yıllar sonra pişman olduğumuz aşk içinde böyle işte. Zamanında kimseden görmediğin kötülükleri ondan görüp, kimseye yapmadığın kötülükleri ona yaptıysan ve sonu hüsran ile bittiyse, düzeltmek istesen yapabilir misin ? Her şeyi en sevdiğinin seni en sevdiği anlara sarmak istesen sarabilir misin? Hayır işte bunu da yapamazsın! Zamanla oyun oynamak istemiyoruz ama istemeden de olsa onunla oyun oynuyoruz. Her şeyi zamana bırakıyoruz ama her seferinde elimizde kalan kocaman bir hiçlik oluyor. Boynu bükük kalan sevenler oluyor. Aklında kalanlarsa geçen güzel zamanlar ve birbirimize görmeden ektiğimiz yeni huylarımız oluyor.

Kimisi güzel huy eker, kimisi kötü huy. Bilmeden oluyor, farkına varmıyoruz, varsak belki bazı şeyleri değiştirir istemediğimiz şeyleri ondan söküp alırız.

Aşk

Bunun adını böyle koymuşlar, acı çekmek; sebepsiz karşılıksız sevmek demişler sonra. Yıllarca peşinden koşarsın, bulduğunda başkasıyla evlendiğini çocuğu onu çağırırken gördüğünde anlarsın.

Koymaz mı dersin? Kimisine koyar kimisine koymaz.

İşte aşk denilen şey:

Yıllarca peşinden koşmak, sana seni sevdiğini söylediği zamanların dahil hatırını unutup kötü şeyleri düşünerek o sinirle başkasıyla evlenmek, çocuk yapmak ve onu çağırışıyla bunu öğrenmek...

Giden zamanı geri getirememek, pişman olmak ama bunu anlatamamak, seviyorsan inanırsın diyenlere inat tersini yaptığın için kendine kızmanı gösterememek...

O kadar çok şey var ki muhabbet edecek, yeteceğini sanmıyorum.

O yüzden muhabbetimiz burada sonlansın birazda benim içimde kavrulsun...

Sağlıcakla...

Bütün Eskileri Eskici Alır mı?[KİTAP OLDU]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin