18. Bölüm-Bir tutam..

124 13 4
                                    

Öncelikle selamınaleyküm,bu kitaba tekrar başlama isteği ile sizlerleyim umarım güzel olur her şey sizleri seviyorum iyi okumalar..
...
Asiye mustafa ve güneş konağa geldiklerinde büyük bir şaşkınlık ile karşı karşıydılar,Kadir adamları ile trabzon'a gelmişti.

Asiye,mustafanin yüzündeki sınırı görebiliyordu.
"Siz arabada kalın kapıları kilitleyin!"
Asiye mustafanin dediklerine uydu güneşe baktığında yüzünde büyük bir korku vardı.
"Annecim kork-"
Bu sırada bir bağırış ve Kadirin yere serilmesi aniden mustafaya doğrulan silahlar.
"Anne  ne olur bir şey olmasın. "
"Korkma birtanem hicbir şey olmayacak."

Yanmaz murat,tahir ve fatih gelince rahatlamışlardı.  Tahir birel havaya ateş edıp murat ile araya girmişlerdi fatih de arabadan güneş ve asiyeyi alacaktı. Asiye kapıyı açtı.

"Yenge hadi gel,"
"Fatih güneşi de al git buradan."
"Yenge dedim."
"Fatih hadi!hadi."

Asiye güneşe bakınca yüzündeki korkudan daha da emin oldu.

"Korkma annecim korkm-"

Silahın patlaması ile asiyenin önüne dönmesi bir oldu. Mustafa yerde sere serpe yatıyordu.

"Fatih güneşi al git!"

Fatih bu sefer ikilememiş güneşi alıp gitmişti güneş ağlıyordu. Asiye eli ayağı titreyerek aşağı indi bir an da çatışma başlamıştı o bile ne olduğunu anlayamamıştı.

"KADİR!"

Silâh sesleri durduğunda koşarak kadirin boğazına yapıştı.

"NE İSTİYORSUN LAN ARTIK YETER YETER BIRAK BENİ BIRAK KIZIMI BENİ RAHAT BIRAK BENDEN BİR CAN ALDIĞIN YETMEDİMİ YA BENDEN BABAMI ALDIĞIN Y-YETMEDİ Mİ?"

Ağlayarak konuşmaya başlamıştı,herkes dalgın ve sessizdi bir an hızlı davranıp kadirin elinden silahı çekip almıştı.

"Yenge,yapma kurban olayım.'"

Silahı kadife dogrulttugunda şaşkın şaşkın ellerini kaldırdı.

"BURDAN GİTMESSEN SENİ VURURUM KADİR NE OLURSA OLSUN."
"Tamam sakin ol..arabalara geçin."

Adamlarına verdiği emir ile arabalara hızla binip uzaklaştıkları zaman murat arkalarından sıkmıştı.
Asiye elindeki silahı atarak mustafanin yanına geldi eli ayağı titriyor hem de ağlıyordu..

"Mustafa,mavim kendine geleceksin merak etme..Ne olur ne olur."

Tahir ve murat arabaya alıp hastaneye girmişlerdi hepsi beraber.
Asiye hâlâ ağlıyordu bir türlü kendine gelememişti. Fatihin telefonlarını açmıştı en sonunda.

"E-efendim?"
"Yenge güneş durmuyor ben annemi babami istiyorum diyip duruyor."
"Versene güneşe ."

Asiye kızının sesini duyunca ona huzur gibi gelmişti ama o ağlayan kızının sesini duymak istemiyordu.

"A-anne"
"Prensesim ağlama ama"
"Babam öldumu  ananne"
"Şş öyle kötü şeyler söylene baban bizi bırakmayacak."
"Ben yanınıza gelmek istiyorum."
"Ama annecim"
"Lütfen korkuyorum ben."
"Tamam "

Telefonu kapattıktan yarim saat sonra güneş ve fatih gelmişti güneş koşarak bana sarılmıştı

"Anne!"
"Annem.."

Bu kadar güzel bir şey yoktu asiye için. Kimse iyi gelmiyordu ona kızı kadar...Güneş asiyenin kucağına oturmuş başını da asiyenin göğsüne yaslamıştı  asiye güneşin gözyaşlarının göğsüne damladığını fark edince eliyle güneşin başını kaldırmıştı.

"Şş lrensesim ağlamak yok ama bak baban iyi olacak."
"Ama saatler oldu anne ."
"Bak sen o kapıyı bir sinir olarak düşün .."
"Yalancı babanın evindeki gibi."
"Sonra baban senin için o duvarı kırıyor ve bizimle oluyor."
"Babam bizi bırakmaz ki zaten.."
"Bırakmaz.. "

'Aşkın İzi':2 ELBET BİR GÜN (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin