Bryce'ın gözünden:
Arenada arkadaş edinmek gibi bir amacım yoktu, sadece stratejik olarak birkaç kişiyle müttefik olurum diye düşünmüştüm, öyle de oldu zaten. Puanlamalarda Irene ve Drew'la yan yana oturup sohbet etmiştik, Irene çok tatlı ve masum bir kızdı, stratejik ilerliyordu. Drew da genel olarak olayları pek ciddiye alan biri değildi, o an aklına ne esiyorsa onu yapıyordu. Açlık Oyunları öncesinden de en iyi arkadaşlarmış. Irene yeni 15 yaşına basmış, Drew da 14.5 gibiymiş. Onlara müttefik olma teklifi sunmuştum. Tahmin ettiğim gibi kabul ettiler. Ben onlardan biraz yaşça büyük olduğum için (16 yaşındayım) benim yaşımda birini de almak iyi olur diye düşünüp Perla'ya sormuştum ama negatif cevap aldım.Açlık Oyunları'nın normalde ekranlar dışında duymaya alışık olmadığınız geri sayımın bittiğini haber veren ses etrafımızda yankılandığında hep beraber Cornucopia'ya koştuk. İlk bizim ulaşmamız ve üstünlük sağlamamız önemliydi. Irene küçük bıçaklarda iyiyken Drew da kılıçlarda iyiydi. Ben ne kullansam iyiydim çünkü buraya gelmeden önce günlerimi diğer haraçların aksine vedalaşmaya değil oyunu kazanmaya adamıştım.
Perla önüne geleni biçiyordu, kız bayağı iyiydi, ne kadar erken ölürse o kadar iyi diye düşünerek onu öldürmek için bir hamle yaptım ama savuşturdu. O da benim ne kadar iyi hamleler yaptığımı anlamış ve korkmuş olacak ki kaçıp gözden kayboldu. Irene, Yuri adlı birini, Drew da Erica diye birini öldürmüştü. Ben de Tara ve Enzo'yu öldürmüştüm. Rebecca, Aaron ve Drex adlı kişiler müttefik olmuştu, hepsi farklı şeylerde iyiydi ve bu da onları öldürmeyi zorlaştırıyordu. Tahmin ettiğim gibi Aaron'un kardeşi Penelope da onların peşine takılmıştı ve yarardan çok zarara yol açacak gibi duruyordu.
Cornucopia mücadelesi bittiğinde orada bizden başka yaşayan kimse kalmamıştı. Altın kaplama boynuzun içinde kalan her şeyi alıp biz de oradan ayrıldık. Düşündüğümden çok daha kolay olmuştu. Bir kaç dakikalık bir yürüyüşten sonra boş olduğuna emin olduğumuz bir binaya geçip eşyalarımızı yerleştirdik. Cornucopia en son bize kaldığı için toplam 4 çanta, 2 kılıç, 1 ok takımı, 4 tane de küçük bıçak almıştık. Gayet iyi bir başlangıçtı. Daha ilk günden olmasa da sonraki günlerde Irene ve Drew'u uyurken öldürebilmek için o ikisinin beraber, benim de tek başıma nöbet yapmamı teklif etmiştim ama bana tam güvenmedikleri belliydi o yüzden hayır dediler. Drew ve ben nöbet yapacaktık, Irene de tek başına. Onları daha sonra öldürmek için başka bir fırsat bulurdum herhalde.
Gece yarısı olduğunda bir şarkı çaldı ve kaç kişinin öldüğü gösterildi. 13 kişi ölmüştü, yani öldürmem gereken 10 kişi kalmıştı sadece. Bunu başarabilirdim. Drew'la nöbetimiz başlamıştı, Irene de uyumuştu. Biraz sohbet etmeye başladık. Stratejik planımı sordu, tabi ki planımı söylemeyecektim! "Kazanmak." dedim. "Kazanacağıma eminim zaten, Başkent'ten kimse düzgün savaş eğitimi almamış." diye de ekledim. Drew'un sinirlendiği belliydi. Sesini yükseltti: "Seni arkadaşların hiç uyardı mı bilmiyorum ama egonu biraz kendine saklamayı deneyebilirsin." dedi. Ben onlara o kadar iyi davranırken bana nasıl böyle bir şey diyebilmişti?? "Deneyelim istersen." diyip cebimdeki bıçağı çıkardım.
O sırada Başkent'te:
Johanna: "Kameralar hangi gergin ortamı göstereceğini şaşırdı. Layla öldü, şimdi Hoverkraft onu almaya geldi. Bryce ve Drew da, Rebecca ve Drex de aynı zamanda birbirlerine bıçak doğrultuyorlar! Ve anın kurtarıcıları geldi! Irene ve Aaron olaya müdahale edip gerginliğe son veriyorlar!" dedi. "Tam şimdi ortalığı daha da karıştırmak için yamyam çorap yağmuru yapmak isterdim ama maalesef yanımda oturan canım arkadaşım Katniss izin vermiyor." diye ekledi ve Katniss gülerek göz devirdi.
![](https://img.wattpad.com/cover/195504714-288-k858152.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
76. Açlık Oyunları
FanfictionAnneme göre bu yaptıkları zalimlikti, ben ise bunu hakettiğimizi düşünüyordum. 75 yıl boyunca her yıl 23 haracı arenamızda katletmiştik. Ailelerinin gözleri önünde, tüm sevdikleri onları izlerken hem de. 76. Oyunlarda ise her şey değişecekti. Adalet...