15

57 11 31
                                    

gokyuzumdekicicek: Toprak. Napıyorsun?

T: oturuyorum. sen?

gokyuzumdekicicek: iyi değilim.cok kötüyüm. ama biliyor musun?

gokyuzumdekicicek: sana sarılsam hiçbir şeyim kalmaz.

gokyuzumdekicicek: böyle uzaktan uzağa sevmek o kadar zor ki.

gokyuzumdekicicek: aramızda mesafeler varmış gibi.

gokyuzumdekicicek: Dokunamıyorum. Sarılamıyorum.

gokyuzumdekicicek: kokun nasıl onu bile bilmiyorum

T: yanına gelmemi istersen gelirim.

gokyuzumdekicicek: olur mu öyle şey?

T: niye olmasın. beni yanında istiyorsun. şu an yanında olmayacağım da ne zaman olacağım.(20:12)

gokyuzumdekicicek: iyiyim Toprak. yok bir şeyim.(20:25)

T: inanmadım.

gokyuzumdekicicek: tamam. kaybettim. nerdesin? (20:29)

T: benim okulun karşısındaki sahilde.

T:gelecek misin?

gokyuzumdekicicek: tamam. sen sahil kenarında okula arkanı dönerek durur musun?

T: tamam. bekliyorum gizemli kız

.........
Toprak'tan

Karşımda oturan Tolga'yla Cemal'e döndüm.

"Geliyor."

"Ne diyorsun oğlum kim geliyor?"

"Kız geliyor."

"Vaaay. Sevgili yaptın haberimiz yok demek. Tamam abi ya."

"Oğlum ne sevgilisi. Bir kız yazdı bana. Konuşuyoruz birkaç haftadır. Şimdi, geliyor."

"Gelsin de görelim yengemizi."

"Ne yengesi? Neyse bir dur, ben dışarıdayım sen burada bekle ben gelene kadar."

Dışarı çıktım. Ellerim titriyordu.Sustum ve Ber'i beklemeye başladım.

Anonim'den

Evden sadece "Çıkıyorum ben" diyerek çıkmıştım. Kimseye seslenmemiştim.

Keşke uçarak gidebilseydim sahile. Ama maalesef yürüyerek gittim. Denizin sesini yakından duymaya başladığım an gözlerim etrafı taradı. Şansıma sahil kalabalıktı. Ama ben onu koca bir dünya nüfusunun içerisinde de hemen bulabilirdim. Ve öyle de oldu.

Kalabalığa rağmen gözlerim hemen onu buldu. Sırtı dönüktü.

Üstünde haki yeşili bir mont vardı. Altına da siyah kot giymişti. Dediğim şekilde beni bekliyordu. Bu tebessüm etmeme neden oldu. Yavaşça yanına yaklaştım. Ve sonra korkarak ama arkasını dönmemesi için hızlı bir şekilde sarıldım beline. Önce şaşırdı tabi ki.

Sonra
"Sen misin Bergüzar?" dedi. Ses tonu o kadar güzeldi ki ömür boyu konuşsa dinlerdim. Kafa salladım. Yanagımı beline yasladım. Kokusunu içime çektim. Nefes alışverişlerini hissettim. Gözümü kapattım. Hayatım boyunca şu andan daha huzurlu bir an yaşamayacağıma emin oldum o an.

O sırada avuçlarımı öptüğünü hissettim. Tam şu an ölmek istiyordum. Kesinlikle tam şu an ölebilseydim keşke.

O arkasını dönmek için çabalamadı. Ben tam orada ona bir kere daha âşık oldum. Bir süre öyle kaldık. Sonra kendime geldim.

Sonsuza kadar böyle kalamazdık maalesef. "Hoşçakal" diye fısıldadım ve yavaşça uzaklaştım ondan. Daha sonra arkamı dönüp koştum. Gözden kaybolduguma emin olana kadar.

Gözden kaybolduguma emin olduktan sonra bir yerde durup soluklandım. Ve nefes alışverişlerim düzene girdikten sonra hemen telefonu elime aldım.

"Teşekkür ederim. Artık çok daha iyiyim." Diye mesaj attım.
Saniyeler sonra telefonuma bildirim geldi.
"Sevindim,siyah saçlı Ber." Yazdı.

Saç rengimi görmüştü. Bu bile aptal gibi güldürdü beni.
Eve geçtikten sonra dayanamadım ve tekrar mesaj attım.

" teşekkür ederim." Yazdım. Uygulamadan çıkmadım. Hemen gördü, cevap yazdı o da

T:sanırım artık sana gizemli kız yerine gizemli, utangaç kız demeliyim.

T: o nasıl bir koşuştu. Yemezdim seni güzelim

T: arkanda atlı varmış gibi koşsan da benim için de çok güzeldi o anlar

T: ha bu arada emin ol sana bu anı unutturacak daha bir sürü güzel an yaşatacağım. söz.

T: sen şimdi muhtemelen utançtan bir şey yazamayacaksın

T: o yüzden iyi geceler.

.

Her geçen gün okuyan kişi sayısı azalıyor. Elimdeki bölümleri 1 günde atıp daha sonra kafamdakileri size özet geçip hikâyeyi silmek istiyorum. 

BergüzarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin