Uçağa bindiğimizden beri camdan gökyüzüne bakıp düşünüyordum, sanırım artık hayatıma yön vermeliydim. Daha fazla böyle süremezdi hiçbir sey. Çabaladıkça daha çok dibe batıyorduk. Bu bir yenilgi değildi, Şebnem Gürsoyun kitabında yenilgi yoktu elbette, ama bazı şeyleri gerçekten yoluna sokmamız gerekiyordu. Ahh ben Şebnem Gürsoy, İzmirin en zengin ailelerinden birinin tek çocuğuyum. İstediğim herşeyi tek bir hareketimle elde ederim ve kendi prensiplerime göre yaşarım. Belki de bu yüzden benim için imkansız yoktur, kendi bildiğimi yaparım. Ama bu sefer farklıydı ne yaptığımızı bilmeden çıkmıştık bu yola. Biz. Kainat, Almila ve Ben. Onlar benim dostlarımdı. Biz hepimiz izmirliyiz yani izmirde yaşıyoruz. Kainat babamın şirketinde çalışmaya başladığında onunla tanışmıştım, Almila ise onun arkadaşıydı onlarla böylelikle tanışıp yakınlaştık, sımdi onlar benim tek dostlarım. Bir gün oturup konuşurken karar vermiştik bu yolculuğa. Şuan sadece üçümüz İstanbul uçağında gidiyoruz. Sebebi ise sadece ama sadece AŞK.