BÖLÜM 8

21 2 0
                                    

-Şebnemin Ağzından-

Gözlerimi zorla açtım, bulanık olan görüntüler netleşince karşımda ağlayan Kainatı gördüm.
Ne dediğini net anlayamıyordum ama ağlıyordu. Sonra sesleri net bir şekilde duymaya başladım.

Kainat: Şebnem korkuyorum, kalk! Can ve Selim uyanmıyorlar!

Nolmuştu? Neden Kainat ağlıyordu? Can ve Selim? Yatar vaziyette olduğum arabanın zemininde doğruldum. Koltuğun üzerinde kanlar içinde yatan Canı gördüm. Yan tarafımda dönüncede Selimi. Kaza yapmıştık!

Kainat: Canın acıyor mu? Ambulans gelicek korkma. Ama çevrede kimse yok.

Selimi gördüğüm anda tüm vücuduma bir acı yayıldı. Kainatın yüzüne baktım. Kanlar vardı, yaralar. Bayılmamak için kendimi yere geri bıraktım.

Şebnem: A-almilla?

Kainat bir an durdu, gözlerinden yaşlar sel gibi dökülmeye başladı.

Kainat: Gidemedim Şebnem, yanlarına gitmeye cesaret edemedim. Ön camdan fırlamışlar. İkiside dışarda yatıyor!

Bedenimdeki acı dahada güçlenince dayanamadım. Birazdan ruhum bedenimi terk edicekti, ölücektim. Gözlerim hafif kapandı gerisi karanlık.

•••••

Ambulans sesleri, çığlıklar, gürültü. Gözlerimi araladığımda bir sedyeye alınıyordum. Beni ambulansa bindirdiklerinde aklıma dank etti.

Şebnem: S-Selim!?

X : Sakin olun, kıpırdamayın.

Şebnem: Onlar nasıl?!

Kimse cevap vermiyordu. Sadece etrafımda benimle ilgileniyorlardı. Ambulansın sesiyle haraket etmeye başladık. Hastaneye geldiğimizi anladığımda beni ambulanstan indirdiler.

Sedyede yatarken karşıdaki sedyede koşarak hastaneye soktukları Selimi gördüm. Ama yüzüne bakamadım, korkudan.

-Kainatın Ağzından-

Hepimizi hastaneye getirdiler. Hayati bir şeyim olmadığı için gerekli işlemlerden geçip odaya alındım. Kolum kırıktı ve vücudumda yaralar vardı. Doktor odaya girince ona baktım.

Dr : Kainat hanım, nasılsınız? Ağrınız var mı?

Kainat: Bir şeyim yok. Onlar nasıl, iyiler deyin lütfen!

Dr : Onlarla öbür arkadaşlar ilgileniyor. Ama bir arkadaşınızın yoğun bakımda olduğunu duydum.

Ağlamaya başladım, biz ne yapmıştık? Niye bizim başımıza geliyordu herşey?

Dr : Siz yarın taburcu olabilirsiniz.

-Dört Gün Sonra-
-Şebnemin Ağzından-

Oturduğum yataktan pencereye doğru baktım.

Şebnem: Uyanmamış mı?

Almilla: Şebnemcim anlamıyorsun, uyansa haberimiz olur.

Herkes benim yattığım odadaydı. Kainat, Can, Özgür, Almilla. Ama bir tek o yoktu. Dört gündür uyanmamıştı. Onu görmeme bile izin yoktu. Eğer merak ediyorsanız söyleyeyim. Kaburgalarım, Kolum kırıktı. Yüzüm yara bere içinde berbat bir haldeydi. Almilla ve Özgür toprağa düştükleri için Özgürün ayağı kırıktı, Almillanın ise omuzu. Can hem kolunu kırmıştı hemde kaşı yarıktı ve sadece kaza anına dair herşeyi unutmuştu. Tabi hiç birimizin yaralarından bahsetmek istemiyorum. Heryerimiz çizik içindeydi.
O anda içeriye doktor girdi.

Dr : Müjde ! Selim beyi bir kişi görebilir.

Sevinçten deliye dönmüştüm. Kırıklarımız yüzünden günlerdir yatıyorduk. Bu gün biraz haraket etmemize izin verilmişti bir de üstüne üstlük Selimi görücektim. Yavaş haraketlerle kalktım. Kainat Ve Doktordan yardım alarak odadan çıktım ve yoğun bakıma girmek için gerekli olan zımbırtıları giydim. Yoğun bakımın önüne gelince Özgürün tekerlekli sandalyede, Can ve Almillanın oturaklarda oturmuş Selimin yattığı odanın camından baktıklarını gördüm. Kainat gülümseyip onların yanına gidince ben yoğun bakıma girdim.
Sevgilim orada, haraketsiz yatıyordu. Yanına yaklaşıp yatağın yanındaki koltuğa oturdum. Titreyen ellerimle onun haraketsiz elini tuttum. Gözümden yaşlar akarken yüzüne baktım.

Şebnem: Ben geldim sevgilim, seni özledim. Doktorlar belki de beni duyabileceğini söylediler. Duymasanda hissedersin sevgilim. Lütfen uyan lütfen daha fazla böyle yatma. Dört gün oldu Selim. o berbat günün üzerinden tam dört gün geçti. Sen gözlerini hala açmadın, "şebnem" demedin hala. Ama biliyorum uyanıcaksın. Sen beni bırakamazsın sevgilim.

hem konuşuyor hemde delicesine ağlıyordum. Elimi onun elinin üzerinden çekip yüzüne dokundum. Ve pencereden bakınca bizimkilerin ağlayarak bize baktığını gördüm. Kafamı tekrar Selime çevirdim.

Şebnem: Selim, ben ilk kez birine gerçekten böylesine aşık oldum. Ben senin sesinden duyduğumde ismimi ilk kez bu kadar sevdim. Birisine sarıldığımda ilk kez böyle iyi hissettim. Selim ben seni yeni kazandım, yeni tanıdım. Sen beni bırakıp gidemezsin ki. Bana gelip "Elimizden geleni yaptık" demelerini istemiyorum. Ben senin gözlerine tekrar bakmam, kokunu içime çekmek istiyorum. Lütfen duy beni lütfen. Uyan selim, daha fazla acı çekmek istemiyorum.

Dudaklarına minik bir buse bırakıp geri çekildim

Şebnem: Şimdi gitmem lazım sevgilim, seni seviyorum.

Onun yüzüne, ellerine son kez dokundum. Başımı göğsüne yaslayıp kokusunu içime çektim. Koltuktan destek alıp kalktım. Odadan çıktım. Gözlerimi silip bizimkilerin yanına gittim.

Kainat: Ağlama artık yeter Şebnem.

Daha fazla ayakta duramayıp yere bıraktım kendimi. ve ellerimle yüzümü kapayıp bağırarak ağlamaya başladım.

Şebnem: Anlamıyorsunuz siz! Ben bir kaç kırıkla atlattım ama o? Gözlerini dahi açmadı. Niye ben sağlamım o değil? Niye o uykuda, ben uyanığım? Biri bana bunu açıklasın!

Almilla, Özgürün tekerlekli sandalyesini bırakıp yanıma geldi.

Almilla: Yapma böyle, hiç birimiz böyle olsun istemedik.

Şimdi aslında aklıma geliyordu, suçlu oydu! Özgür! Hışımla kafamı kaldırıp oturduğum yerden kalktım ve Özgürün tekerlekli sandalyesinin önünde durdum.

Şebnem: Git burdan!

Herkes şok olmuş bana bakıyordu, Özgür suratıma baktı

Özgür: Ne saçmalıyorsun Şebnem?!

Şebnem: Kapa çeneni!

diye bağırıp ayağımı sertçe yere vurdum. Gözlerimden akan yaşları tutamıyordum, sel gibi akıyorlardı.

Şebnem: Sen o arabayı adam gibi sürseydin, dikkat etseydin şuan Selim içeride olmazdı! Sevdiğim adam yanımda olurdu!

Can yanıma gelip kolumu tuttu. Gözlerime baktı.

Can: Şebnem yapma, Özgür isteyerek yapmadı.

Kolumu çekip bağırmaya başladım.

Şebnem: Yemin ediyorum, eğer ki Selim uyanmazsa seni öldürürüm!

Almilla hışımla yanıma geldi. Omzumdan beni geriye itince acıyla inledim, kırıklarım olduğu için.

Almilla: Yeter artık! Bağırmayı kes, Özgürün ne suçu var? O arabayı kullandığı için mi suçlu? Saçmalık. Selim uyanmıyacak diye başkalarına saldırmaktan, ateş püskürtmekten vazgeç!

Ben dediklerini sindirmeye çalışırkan Kainat kısık ama sinirli bir sesle tısladı

Kainat: Almilla, kes sesini. O uyanıcak.

Almilla: Kainat, şebnemin şu dediklerine bak! Herkesin sinirleri bozuk ama o sinirini Özgürden çıkarıyor!

Can: Acısını anlamayı dene Almilla! Sevdiği adam içeride, bu nasıl bir şey hiç birimiz bilmiyoruz.

Ben gözümdeki yaşlara hakim olamazken Cana tutundum. Can benim koluma girdi ve sırtımı sıvazladı. O anda Almilla gözleri dolmuş şekilde bana baktı, sonra kainata

Almilla: Kendinizi kandırmayın, o uyanacak diyorsunuz. Ama uyanmayacak, bende bir şey olsun istemiyorum ama artık kabul etmeliyiz o uyanmayacak. Ya bir bakın taburcu olmamıza rağmen günlerdir bekliyoruz, sizce onun kötülüğünü istesek bekler miyiz? Ama Şebnem sen bizim iyi niyetimize rağmen bunu yaptın ya yazıklar olsun!

Tam git burdan diyecektim ki selimin odasından gelen sesleri duydum. Dıt dıt dıt dıt. Hışımla odaya koştum. Ama doktorlar beni çıkarıp içeri girdiler. Ağlamaya devam ediyordum, vücudum titriyordu. Ne olur gitme selim..

Şebnem: Umarım bir gün sevdiğin adamı kaybetme korkusunu tatmazsın Almilla!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 25, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SANA BAĞIMLIYIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin