Bölüm 4

77 4 0
                                    

Sessizce duvarın arkasından Selimin telefon konuşmasını dinlemeye devam ettim.

Selim: Ya eminim kız senin sevgilin olan kız!

Selim: Fotoğrafını göstermiştin, ismi Şebnemdi ya güzel bir hatun

Selim: Ne ayrıldınız mı? Arda o kız aldatılır mı bilader?

Selim: Tamam kapat hadi eyvallah.

telefonu kapatınca yanına gittim. Topuk tıkırtımı duyunca bana doğru dönüp soru soran gözlerle baktı o kadar dar bir kolidordu ki yan yana durunca çok yakın oluyorduk. Yavaşça duvara doğru iktirdim omzundan, gülümseyerek gözlerine baktım, etkileyiciydi.
Şebnem: Selimdi değil mi?
Selim: Evet
demin hakkımda Ardaya söylediklerini anımsayıp kendimle gurur duydum
Şebnem: Seninle yarın biraz konuşalım mı Selim?
Şaşkınca baktı
Selim: Ne konusunda Şebnem hanım?
Tebessüm eder yüzüne baktım kartımı uzattım
Şebnem: Konuşuruz, görüşmek üzere Selim?
Selim: İnan, Selim İnan.
Şebnem: Ah, pekala görüşürüz Selim İnan
Selim: Görüşmek üzere Şebnem Gürsoy.

Galiba numaram için veridiğim karttan öğrenmişti soyismimi.
Saçlarımı savurarak arkamı dönüp gittim. Seninle ödeşicez Arda Dinçer!
Hızla barda dans edenlerin arasından sıyrılarak bizimkilerin yanına gittim hepsi gerçekten çok sarhoştular ve gitmeliyiz, kafam çatlıyor.
Hemen bir taksiye atlayıp eve gittik. Eve gelince kızların ikisini de kollarından tutup soguk suya soktum. Gerisini onlar halleder diyerek göz kapaklarıma engel olamayıp kendimi yatağıma bıraktım. Sabah telefonumun sesiye gözümü açtım. Saat kaçtı? Daha güneş yeni doğuyordu! Bu saatte kim uykumu bölebilir ki?
Şebnem: Buyrun?
Selim: Günaydın Şebnem Ben Sel-
Şebnem: Eğer gün aymış olsaydı bu lafına karşılık bir kaç kelime sarf ederdim ama Selim İnan daha güneş perdemden süzülüp göz kapaklarıma baskı uygulamadı! Ben kalkıp o pencerenin orda oluşuna çemkirmed-
Selim: Senin için endişeleniyorum.
Şebnem: Aa o niye o?
Selim: Ee şebnem nefes almadan konuşuyosun nefessizlikten gidiceksin. dedi ve ufak bir kahkaha attı. Seliiiiim! Yapma bunu çok iyi gülüyorsun!
Şebnem: Hiç komik değil Selim! Hem sen niye aradın?
Selim: Benden dün gece çok etkilendiğini bugün bir randevu taleb ettigini soylemiştin ya Şebnem?
Şebnem: Hıhı evet! İkide sahilde ol.
Telefonu suratına kapatıp yatağa kendimi attım. İki kolumu açıp ağzımdan garip sesler çıkarıp mutluluk belirtileri gösterdim. Sizcede her yerinden karizma damlamıyor mu bu çocuguun? Neyse zaten artık uyuyamam kalkıyım bari. Kalkıp odamdaki banyoya gittim dun gece tepeden topladığım saçlarımda ki tokayı açmamla saçlarım omzumdan asagı döküldüler. Gittip küvetimin içine sıcak su doldurdum sonrada suyun içine köpük döküp elimle bir kaç kere dalgalandırıp baloncuk oluşturdum. Su tamamen dolunca üzerimde ki giysilerden kurtulup küvete girdim. Vücudum sıcak suyun etkisindeyken bende kafamı küvetin ucuna yaslayıp gözlerimi kapattım. Hic birşey düşünmek istemiyordum. Küvetin kenarında duran vanilyalı duş jelimi köpürtüp vücuduma yaydım. Şampuanımla saçlarımıda temizleyip suyla durulandım ve küvetten çıkıp bornozuma sarındım. Odaya geçip dolabımı açtım yırtık dar bir kot giydim üzerine salaş siyah tisört giyip icimde bol bıraktım, siyah ince topuklularımı da giydim işte gayet güzeldim. Sessizce odadan çıktım kızlar uyuyordu. Mutfağa geçip bir şeyler yedim, o anda telefonum çaldı.

Şebnem: Selim?

Selim: Şebnem, düşündüm de yarım saat sonra seni almaya karar verdim.

Şebnem: Selim saat daha on. Farkindaysan ikide buluşucaktık.

Selim: Uzatma Şebnem, ben daha erken buluşmak istiyorum. Evin adresini mesaj at gelip alıcam seni.

Tamam bile diyemeden telefonu kapattı, sorunlu herif. Banyoya gidip saçlarımı saldım. Düzleştirip bıraktım, çok hoş olmuştular. Kızlara dışarı çıktığıma dair bir not yazıp bıraktım. Siyah çantamı alıp kapıdan çıktım. Selim üstü açık siyah bir arabaya dayanmış beni bekliyordu allahım o mimikler neyse ne! İfademi bozmadan yanına gidip yüzüne baktım
Selim: Şebnen Gürsoy buyrun diyip arabanın kapısını açtı. Bindim, oda sürücü koltuğuna binince gaza bastı.
Selim: Ne konuşucaz? Dedi ve frene bastı öne doğru gitsemde aldırmadan ona döndüm
Şebnem: Ardayla konuşmalarınızı duydum, demek arkadaşsınız.
Diyerek güldüm ve oda bana soru sorarcasına baktı
Selim: Evet arkadaşız?

SANA BAĞIMLIYIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin