Yeliz'in yanına birisi geldi ve konuşmaya başladılar. Umursamayarak tabağımdaki yemeklerle oynamaya devam ettim.
-Duruuuuuuuuuuu!!
Bu bağırışı duymamla irkilmem bir olmuştu. Uzakta olan birisinin sesini duyurması için bağırmasını anlarım ama zaten yanımda olan birisi neden bağırıyor olabilir ki?Yeliz'e doğru döndüm.
-Efendim Yeliz?
+Müdür seni çağırıyormuş.
Şaşırmış ve bir o kadar da korkmuş bir ruh halindeydim. Yeliz'e tamam diyip tabağımdaki yemeği yarım bırakarak müdürün odasına doğru yürümeye başladım. Bu sürede de "Ne yaptım acaba?" diye düşünmeye başladım..Müdür'ün kapısını tıklattım ve içeriden "Girin." sesi gelince kapının kolunu çevirdim.
İçeride 2 kişi oturuyordu. Birisi 45 yaşlarında bir adam, diğeri ise 40 yaşlarında bir bayandı. Müdür konuşmaya başladı:
-Durucum, bu kişiler senin yeni ailen.
Dediği an sandelyede oturan kişilere baktım. İkisi de güler yüzlüydü.-Hadi şimdi odana çık ve valizini hazırla Durucum. Sonra aşağı gelir, yeni ailenle yeni evine gidersin. Senin gibi iyi bir öğrenciyi kaybetmek istemeyiz. Ama umarım yeni ailenle mutlu olursun canım.
Dedi ve sandalyede oturan bayanla - yani yeni annemle - bir şeyler konuşmaya başladılar. Yavaşça odadan çıktım ve kendi odama doğru ilerlemeye başladım.18 yaşıma girmeme 3 ay kala bir aile beni evlat edinmişti. İşler daha fazla ne kadar berbat olabilirdi ki...
Valizimi hazırladıktan ve arkadaşlarım ile vedalaştıktan sonra beni evlatlık edinen ailenin yanına doğru ilerledim. Yeni annem olan kadın konuşmaya başladı:
-Oğlum bizi arabada bekliyor. İstersen artık evimize gidelim Durucum?
Ne yani bir de erkek kardeşim mi olacaktı? Yok daha neler! Ama tabii ki bunları yeni anneme karşı söyleyemezdim, sadece "Peki." demek ve yeni annemin arkasından onu takip etmekle yetindim.Sanırım arabaya varmıştık. Siyah ve bir o kadar da pahalı ve güzel bir arabaydı.
O anda arabanın içinden birisi çıktı. Tanrımm lütfen bunun benim kardeşim olduğunu falan söylemesinler!
-Durucum bu oğlum Pars ve Parscım bu da yeni kardeşin Duru.
Dedikten sonra arabaya bindi.
Pars elini uzatarak:
- Tanıştığıma memnun oldum, Duru.
Dedi ve ben de elimi uzatıp:
+Ben de.
dedim ve el sıkıştık, elleri gerçekten soğuktu ve boyum ondan baya kısa olduğu için başım tam göğüsünün olduğu hizadaydı. Parfümünün kokusu beni kendimden geçiriyordu. İçimden bir ses "Hoooop! Bir dakika o senin yeni abin Duru kendine gel! Napıyorsun sen?" Diye bağırıyordu. Haklıydı da 'Ne yapıyordum ben?'.Soğuk bir el elime temas ettiğinde irkildim. Pars:
-Valizi vermeyi planlıyor musun, Prenses?
Dediğinde elimdeki valizi alıp bagaja koymasına izin verdim. Ardından arabaya bindim ve amaçsızca dışarıyı izlemeye başladım. Pars müziği açtı, açmasıyla Pars'a dönmem bir oldu. Bir de Tupac mı dinliyordu?? Olduğum yerde düşüp bayılmamak için kendimi zor tutuyordum. Tupac en sevdiğim rapçiydi.Pars yüz ifademdeki şaşkınlığı görmüş olacak ki, aynadan bana bakarak:
-Ne oldu, Prenses?
Diye seslendi yumşak ses tonu ile..
+Tupac,
Dedim.
+Çok severim.
-Sanırım iyi anlaşacağız, Prenses.
Dedi çarpık gülümsemesi yüzüne yayılırken...Adının Esma olduğunu öğrendiğim 'yeni annem' bana doğru döndü ve konuşmaya başladı:
-Ve işte yeni evin bitanem!
Dedikten sonra araba durdu ve Esma -ona anne diyecek halim yoktu ya- aşağıya indi. Ardından eşi Faruk da indikten sonra Pars da indi.
Pars kapıyı açtı ve:
-İnmek için davetiye mi bekliyorsun, Prenses? Eğer bir şeyi söylemeden yapmayacaksan işimiz zor senle..
Dedi ve kolumdan tutarak beni dışarı çekti.
O kadar hızlı çekti ki ğöğüsüne yapıştım. Pars belimi tuttu ve kulağıma çarpık gülüşü ile fısıldadı:
-Seninle sonra görüşücez, Prenses.
Dedi ve valizimi de alıp devasa eve doğru Pars'ın arkasından yürümeye başladım.Tanrım bana yardım et!
*****
Okuduğunuz için teşekkür ederim ^-^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay'ın Anlamı
Literatura FemininaHayat sizin için ne ifade ediyor? Kendi kararlarınızı vermeniz için bir yol? Büyük bir hiç? Ya da muhteşem bir eğlence yeri? Hayat gerçekten zor, her açıdan. Yaşamak çok zor. Bir gün ölmek için her gün neden yaşıyoruz? Belki her gün ilginç olaylar...