Öncelikle hepinizden özür dilerim uzun zamandır yazmıyordum. Savaş karekterini canlandırdığım kişi aslında benim aşık olduğum adam.Onunla ilgili bir hikayeyi daha fazla canlandırmıyorum daha doğrusu hayal ettiğim şeyleri yazıyorum evleneceğimizi düşünüyorum hem de daha lise bitmeden. Onunla ilgili bir şey yazarken zaten aklım hep ondaydı. Yazmazsam unutum dedim. Yazmamakla da unutamadım. kafamdan kurduğum bu saçma hikaye yerine gerçek olan şeyleri anlatmak istiyorum. Başka Hiç kimseye karşı besleyemediğim o büyük aşkımı anlatmak istiyorum. Her şeyi baştan anlatmak istiyorum. Yaralarımı sonuna kadar deşmeye sanırım. Aramızdaki her şey bir lokal çıkışı başladı. Onun yanına oturan kızla fazla samimiydi haliyle kıskandım ve toplantıdan erken çıkıp dışarı attım kendimi arkamdan geldi kıskandığımı farketmiştir inşallah. Beni eve bırakma bahanesiyle yürümeye başladık ara sokaklardan hava sıcak olduğu için bir ağacın altında durduk o oturdu bense tedirgindim ailem görebilir diye. gitmeyeceğimizi anladığımda ben de oturdum yanına. onu görmemek adına tüm saçlarımı savaştan tarafa aldım. o ise saçlarımı diğer tarafa tarafa alarak yüzümü kendine doğru çevirdi. telefonumu almak istedi vermedim o sırada elimi tuttu. yanaklarım yanmaya başladı resmen ellerimi çekmeye çalıştım olmadı bu kadar tuhaf davranmamın tek sebebi daha önce kimseyle el ele tutuşmamış olmamdı.
"Avuçlarımın içi terledi artık bırak elimi" dediğim zaman avuçlarımın içindeki teri silip öptü, ellerimi tutmaya devam etti.
Beklemediğim bir anda belimden kendine doğru çekti sarıldı bana daha önce kimseye sarılmadığım için ellerim hava da kaldı yanaklarımdaki ateş daha da arttı birden. O bana sarılırken ben ellerimi koyacak bir yer bulamadım.
"Sarılmayacak mısın" diye sorduğunda parmaklarımı kaldırıp boynuna sarıldım. Sanırım bu dünyada kokladığım en güzel kokuydu savaşın kokusu. saçlarıyla da oynadım. Belimi o kadar sıkı sarıyordu ki canım yanmaya başlamıştı. İliklerime kadar buz kesmişti içim aptala döndüm resmen. biraz ellerini gevşetince burnumu burnuma dayadı. onun o yeşil gözlerini izledim ilk kez bu kadar yakından. Öyle güzel baktığı için aşık olmuştum belki ona orda.
beklemediğim üçüncü hamlesi beni öpmesiydi. Bir öpücük bir insanı ancak bu kadar aptal edebilirdi sanırım. ondan ayrıldıktan yaklaşık 1 dakika sonra onu özlemeye başladığımın farkına vardım yaklaşık 2 gece uyuyamadım. gece boyu Savaşla konuşuyorduk çünkü. sevgilim değildi adımız yoktu.
Gece saat 12 den 3 e kadar üç saat telefonda konuştuk. 3 saat sonunda bana üç parmağımı öpmemi ve ona üflememi söyledi. Üfledim. Belki en rahat uykumu çekmiştim o gün. benim için su kadar Aziz ekmek kadar mübarekti sanki. onla yatıp onunla kalkıyordum. ertesi gün sevgilimsin hep öyle kalacaksın diye mesaj geldi. yaşadığım 4. şoktu. Sadece 4 gün çıkabildik. başkasını sevdiği için ayrıldı benden. tam 2 ay boyunca konuşmadık. görmedim. gizliden arayıp arkadaşımla konuşturacak kadar salaktım. Sesini duymak için sadece. hani insan ne uzaksa onu özler ya savaş bana hep çok uzaktı ve ben hep onu özlüyordum. Bana sarıldığı an geldikçe gözümün önüne vücuduma bir titreme geliyordu. Yine istiyordum saçlarımı koklamasını koklayarak öpmesini sımsıkı sarılmasını. Kendime değişeceksin dedim. okul başladığında değiştiğimi farkedecekti. bunun için de elimden geleni yapmaya hazırdım. Okul pantolonundan kurtulup kendime bi etek diktirmekle başladım işe. okul açıldı ben etek giyip makyaj yapmaya başladığımdan beri okulda hissedildiğimin farkedildiğimin farkına vardım. o da farketti mesaj attı. konuşmaya başladık sonra bir okul çıkışıı...
Beni eve bırakacak diye anlaştık. Beni eve bırakacağı 15 dakika için ben kazağımı özenle yıkadım. saçlarıma sabahım 5 inde fön çektim. Ve o gece boyunca uyuyamadım. Okul bi türlü bitmiyordu sanki. Savaşla bana karşıydı sanki okul. Okul bitti o kapıdaydı. eve doğru yürüyorduuk ki arkadaşların yanına gitsem ayıp oldu onlara çok dedi bana
"Git o zaman!" Diye bağırdım sokağın ortasındaElini omzuma atıp beni kendine çekti
"Sinirlenme hemen gitmiyorum" dediğinde
Elini çekmesini söyledim çünkü en son elini omzuma atıp beni kendine çektiğinde 4 gün sonra benden ayrılıp gecelerce uykularımı çalmıştı benden.
Parkın birine oturduk konuştuk geçmişten uzun uzun yanıma oturdu sarıldık sonra yine bu defa provamı evde yaptım sarılacağımızı her şeyi parfümüme kadar özenecek sıktım ne çok fazla ne çok az. Eve gittim öyle rahat yattım ki. ama bir daha konuşmadım o günden bu güne sarışamadık. o günden bugüne yatarken hep ağladım. hala ağlıyorum. beni sevmediğini söylerken bana sarılabiliyor. Sevmiyor beni. değiştiğimi görüyor biliyorum ama sevmiyor. bu yüzden canımı acıtan bit hikayeye devam edemiyorum. o beni sevmezken onunla ilgili hayaller kurmam kendimce kitap yazmam beni öldürüyor. ne yapacağım konusunda tavsiye almaya ihtiyacım var