Çin Urumçi'de toplama kamplarında yine Türklere işkenceler yapıyor, baş kaldıranları, dilini, kültürünü, milletini savunanları ise acımasızca katlediyordu. Yine böyle sıradan bir gecede bütün kara bulutlar Urumçi'nin üstüne toplanmış, öfkesini kusarcasına şimşek çaktırıyor ve yağmür yağdırıyordu. Küçük bir Türk çocuğun sesiyle toplama kampı yankılandı.
- İmdat!
Tam bu sırada sanki yeri yararcasına bir yıldırım düştü. Urumçi sanki güneş açmış gibi parladı. Gökten büyük bir kartal yere indi. Bay Ülgen Gazabını getimişti. Biri siyah ve biri beyaz iki taşı vardı elinde. Yüzünde öyle bir öfke taşıyordu ki hicbir çinli, Ülgen'in gözüne bakamıyordu. Elindeki taşları birbirine sürtmesiyle bir alev püskürdü. Sanki patlayan bir yanardağdan lavlar fışkırmıştı. Elini büyük bir hiddetle yere vurdu. Büyük bir deprem olurcasına yer sallandı. Art arda Kurt ulumaları duyuluyordu, sanki Urumçi'nin çevresi yüzlerce kurtla çevrili gibiydi. Birden dört bir yandan kurtlar akın etmeye başladı. Çinlilere saldırıyor ve onları paramparça ediyordu. Çok geçmeden Urumçi'de bulunan bütün Çinliler yok edilmişti. Türkler hayranlıkla Ülgen'e bakıyorlardı. Sonunda duaları kabul olmuştu. Ülgen Türkleri kurtarmak için geri dönmüştü. Tekrar kartala dönüştü. Havaya doğru uçarak kayboldu. Sırada Türkiye vardı.
3. BÖLÜMÜN SONU.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜLGEN'İN İNTİKAMI
Ciencia FicciónUnutulmuş bir tanrı. Göğün en tepesinden geliyor... İsmini verdiği ve özünden uzaklaşmış milleti için. Tek bir düşüncesi var. İntikam. Gök Tengri tüm öfkesi ve gazabıyla yer yüzünde. Eski atalarımızın intikam için geri döndüğü, Ülgen'in Mitolojiyle...