V.

11 1 0
                                    

      Woww!
Ben bir harikaydım. Uzun balık model, kırmızı renkli kıyafetim o kadar zarif durmuştu ki üzerimde. Tam benim vücuduma özel dikilmişti sanki. Üstelik kolay kolay kendimi beğenmem. Fakat bu kıyafete ölmek üzereydim. Hmm... Üstüne de siyah bir şal yaptık mıdır  tamam işte. Süper olur.

      Aynanın karşısında kendimi süzmeye devam ediyordum. Umarım Deniz de beni beğenir. Biraz olsun benden hoşlanmasını o kadar çok istiyorum ki. Annemi her zamanki gibi Zümrüt Teyzeye emanet ederdim. Gelene kadar göz kulak olur. Nihayet tamamen hazırdım. Annemi de bıraktıktan sonra yola koyuldum. Umarım geç kalmam.

      Sonunda geldim. Ama ne bir müzik ne de bir insan sesi vardı.  Bu kadar sessizlik tuhafıma gitti doğrusu. Kimse ortalıkta görünmüyordu. İçeriye girip girmeme konusunda kararsız kalmıştım. Tam böyle düşünürken Deniz'in sesiyle irkildim;

      "Elizan, merhaba tatlım."

      "Deniz....."

      Sözümü bitirmeden yanıma yaklaştı;

      "Gelmeyecek misin neden öyle dikiliyorsun?"

      Daha fazla soru sormadan yanına yaklaştım. Birlikte içeri yöneldik. Çok büyük bir evi vardı. Oldukça da gösterişliydi. Varlıklı olduğu belliydi. Bu kadar varlıklı olduğunu bilmiyordum açıkçası.

      Daha fazla dayanamayıp sordum;
 
      "Neden bizden başka kimse yok? Doğum günü partin olduğunu söylemiştin. Ama ikimizden başka hiç kimse yok. Neler oluyor?"

      Cevap vermemişti. Belimden tutup ikinci kata yöneldik. Kapıyı açtığı zaman şok olmuştum. İçerde son derece romantik bir şekilde hazırlanmış masa vardı. Türlü yemekler, şampanyalar, kalp şeklinde mumlar....  Şaşkınlığımı artık gizleyemiyordum.

      "Deniz bütün bunlar ne demek oluyor?"

      Sadece gözlerimin içine bakıp gülümsüyordu. Daha fazla beni meraklandırmak istememiş olacak ki nihayet konuşmaya başladı.

      "Elizan uzun zamandır bunun hayalini kuruyorum. Daha önce sana söylemeye çalıştım. Fakat cesaret edememiştim. Ama artık hazırım. Daha fazla dayanamıyorum."

       Kalbim hızla çarpıyordu. Neler oluyordu böyle. Böyle şeyler sadece filmlerde olurdu benim için. Yoksa hayallerim gerçek mi oluyordu?

      "Elizan ben seni seviyorum."

      Nihayet o sihirli cümleyi söylemişti. Hâlâ inanamıyordum. Bütün bunlar rüya olmalıydı. Bende onu çok sevmeme rağmen ağırdan almaya çalıştım.

      "Fakat Deniz biz arkadaşız."

      " Arkadaş olmamız bir şeyi değiştirmez. Ben seni gerçekten seviyorum."

      "Ama..."

      " Aması falan yok Elizan. Daha fazla acı çekmek istemiyorum. Sana daha yakın olmak istiyorum. Daha önce unutmayı denedim. Fakat olmadı işte. Her geçen gün biraz daha bağlandım sana. Lütfen bana bir şans ver Elizan. Lütfen bize bir şans ver."

      Artık direncimin kırıldığını hissedebiliyordum.  Daha fazla direnmenin bir anlamı yoktu.

      " Bende seni seviyorum. Hemde çok seviyorum adamım."

     

ELÎŽANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin