Bölüm 7 - Tek Başına

718 64 2
                                    

7 Mart
Beyaz, beyaz, beyaz. Her yer, her şey beyaz. Yatağımdaki çarşaflar, üstümdeki kıyafetler, duvarlar, zemin, tavan, ışık. Hepsi beyaz. Yakında saçlarım da onlar gibi olacak. On altı yaşında olmam neyi değiştirir ki? Sinir, stres ve korkudan on yıl içinde beyazlayacak saçlarım. Bu odadan hiç çıkamayacak mıyım? Herkes ablamı benim bıçakladığımı düşünüyor. Ben ne olduğunu bilmiyorum. Ne yaşadığımdan, ne olduğundan emin değilim. Bilen ve emin olan tek kişi ablam. O da yoğun bakımda, uyanmadı hala.

Bana bir sürü soru sordular. Olanları anlattım, deli dediler. İnkar ettim, yalan dediler. Yapmadım dedim, yaptın dediler. Söylediğim her şeye cevap verdiler. Bunların hepsi, benim kabul etmediğim cevaplar. Onların verdiği her cevaba, söyledikleri her söze "tamam" demekten başka bir şey yapmadım. Söyleyecek kelime bulamadım.

Birkaç ay önce çevremde yüzlerce insan vardı. Birkaç gün önce onlarcası kaldı. Bugün ise tek başımayım. Annem ve babamdan bile emin değilim. Annemin, ablamın başında ağlarken bana bakışlarını unutmuyorum. Gözlerimi her kapadığımda onu hatırlıyorum. Bana daha önce hiç öyle bakmamıştı. Acımak, nefret, merhamet, sevgi. Bir bakışta bu dört şey nasıl bulunabilir? Babam yüzüme bile bakmamıştı.

Kafam karışık. Ya ablam uyanırsa ve "Rüya yaptı." derse. Korkuyorum, hem de çok korkuyorum. Peki yapabileceğim bir şey var mı? Maalesef, hayır.

8 Mart
Uyumak istiyorum. Ama olmuyor. Gözlerimi her kapattığımda içimde bir ürperti oluyor. Önceden, Gölge gelecek olsa bir çığlığımla yanıma koşacak kişiler olduğunu biliyordum. Ama şimdi, ben ne kadar bağırırsam bağrıyım birilerinin geleceğini düşünmüyorum. Çünkü burada benim kaldığım oda gibi bir sürü oda var. Ve o odalarda kalanların bir çoğu çığlıklar atıyor. Ama her zaman yanlarına giden olmuyor.

Yalnızlık, bu gerçekten güzel değil. Bazen düşünüyorum neden ben diye. Neden ben? Cevap yok. Cevap verecek yok. Soruyu soracağım biri yok. İnanamıyorum ya resmen şuan anı defterimde kendimi acındırıyorum. Aslında, evet. Acınacak haldeyim. Ve bu elimdeki kağıt parçasından başka hiçbir şeye derdimi anlatamıyorum.

Ağlasam sesimi duyan olur mu acaba? Annem koşup, bana sarılıp, beni sakinleştirmeye çalışır mı acaba?

Sanmıyorum. Buraya kapatılmadan önce görevliler bana "korkma, büyüdün sen" dedi. Büyümek böyle bir şey mi? O zaman ben büyümek istemiyorum.

9 Mart
Bir kabus gördüm. Başlangıçta çok güzeldi, ama sonra... Kabusumu
buraya not ediyorum,

Ablam ve ben çimlerin üstünde uzanmış, gökyüzünü izliyoruz. Ablam bana bakıyor, sonra hiçbir şey söylemeden kalkıp gidiyor. Etrafta kimse yok. Hemen ilerideki ormana ilerliyor. Sonra gözden kayboluyor. Ben peşinden yürümeye başlıyorum. Ormana girince ablamı göremiyorum. Sonra koşmaya ve 'abla' diye bağırmaya başlıyorum.

Onu göremeyince ağlamaya başlıyorum. Sonra başka ağlama sesleri de duyuyorum. Koşarak seslerin geldiği yöne gidiyorum. Ormandan çıkıyorum. Şehre geldiğimi fark ediyorum. Arkamı dönüyorum orman yok. Biraz şehrin sokaklarında yürüyorum. Hala kimse yok. Yine ağlama sesleri duyunca sese doğru koşuyorum.

Sonra bir mezarlığa geliyorum. İçeride bir sürü insan var. Bir kısmı akrabalarım. Bir kısmı tanıdık. Kalabalığa doğru gidiyorum. 'Bu kimin cenazesi?' diyorum. Cevap veren yok. Biraz ilerleyince ablamın resmini görüyorum. Sonra etrafımdakilere bakıyorum, herkesin yakasında onun resmi var. Herkes annemi sakinleştirmeye çalışıyor. Babam zar-zor ayakta duruyor.

Ben oldum yere yığılıp kalıyorum. Kafamı eğip ağlamaya başlıyorum. Sonra etraftaki sesler kesiliyor. Kafamı kaldırınca etraf yine bomboş. Ablamın mezarı tam karşımda duruyor. Sonra ablamın sesini duyuyorum. 'Sen yaptın.' Kalkıp arkamı dönüyorum. Ablam karşımda duruyor. Üstünde malum olayın olduğu günkü giysileri var. Karnında bir yara var. Kanı kurumuş. Ablamın teni bembeyaz olmuş. Bana bakarak, 'Sen yaptın. Beni sen öldürdün. Senin suçun.' diyor.

Sonra uyandım ve ondan sonra uyuyamadım zaten. Gerçekten ben mi yaptım?

Bana Deli Dediler (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin